İslâm ahlâkı ile ahlâklanmış bir Müslümanın nasıl olması lazım geldiği bildiren hadis-i şeriflere bugün de devam ediyoruz:

İyi huylu kimse, dünyada ve âhirette iyiliklere kavuşacaktır.

Allahü teâlâ, dünyada güzel sûret ve iyi huy ihsân ettiği kulunu, âhirette Cehenneme sokmaz.

Hz.Ebû Hüreyreye Resulullah Efendimiz, “İyi huylu ol!” buyurdu. İyi huy nedir deyince, “Senden uzaklaşana yaklaşıp nasîhat et ve sana zulmedeni af et ve malını, ilmini, yardımını senden esirgeyene bunları bol bol ver!” buyurdu.

İki kişi mescide gelip namaz kıldılar. Kendilerine birşey ikrâm edildi. Oruclu olduklarını söylediler.Konuştuktan sonra, kalkıp giderlerken, Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem”, bunlara, “Namazlarınızı tekrar kılınız ve oruclarınızı, tekrar tutunuz! Çünkü konuşurken bir kimseyi gıybet ettiniz.Kusurunu söylediniz. Gıybet etmek, ibâdetlerin sevapını giderir” buyurdu.

Peygamberimiz borçlu olan birinin cenâze namazını kılmak istemedi. Ebû Katâde ismindeki bir sahâbî “radıyallahü anh”, onun borcunu, havâle yolu ile kendi üzerine aldı. Peygamberimiz de cenâze namazını kılmağı kabûl buyurdu.

Zevcelerinizi döğmeyiniz! Onları üzecek söz ve hareketlerde bulunmayınız! Onlar, sizin köleniz değildir.

Allahü teâlâ indinde en iyiniz, zevcesine karşı en iyi olanınızdır. Zevcesine karşı en iyi olanınız, benim.

İmanı üstün olanınız, huyu daha güzel ve zevcesine daha yumuşak olanınızdır.

Bu hadis-i şerifler, güzel islâm ahlâkının kaynağıdırlar. İslâm âlimleri, bu hadis-i şeriflerden, çeşidli hükümler çıkarmışlardır. Bu hükümlerin özeti şudur.

Müslümanın, kimsenin mallarına, canlarına ve ırzlarına saldırmaz. Hayvan hakkı, insan hakkından, kâfirin hakkı da, hayvan hakkından daha büyük günahdır.

Bir kimse, malı olduğu halde, borcunu ödemeği bir saat gecikdirirse, zâlim ve âsî olur.Her an la’net altında bulunur. Borç ödememek öyle bir günahdır ki, uykuda bile durmadan yazılır.