Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Allahü teâlâ, her kulunu bir yerde istihdam ediyor. Hikmet-i ilahi, bazı kulları küfre hizmet ederken, bazı kulları da her şeyini feda ederek, insanların dünya ve âhiret saadetlerine kavuşmaları için dinimize hizmet ediyor. Binlerce evliyanın, ulemanın hayatını okuyoruz, hepsi aynı şeyi söylüyorlar:
1- Allah’ı ve ölümü unutmayın!
2- Dünyanın cazibesine ve nefsinize aldanmayın.

İnsana gezdiği yerlerden mutlaka ya rahmanî veya şeytanî bir şeyler bulaşır. Eğer İmam-ı Rabbanî hazretleri gibi Allahü teâlânın sevdiği, büyük bir zatın kitaplarını rehber edinmemişse, yani mürşidi yoksa, artık onun mürşidi şeytan olur. Şeytanın ve nefsin elinde oyuncak olur ve sapıtır.

Merhum hocamız buyururdu ki:
(Abdülhakim Arvâsî hazretlerinden öğrendiklerimin vesikalarını bulmak için, ömrüm kitap okumakla geçti. Vardığım kanaat şu olmuştur ki, çok kitap okuyan, çok şaşırır, yolunu sapıtır. O kitap öyle diyor, bu kitap böyle diyor. Hakikate kavuşmak için çok kitap okuyan, hakikatten uzaklaşır. Ancak bir mürşid-i kâmilden İslamiyet’i öğrenen, onun dediği yolda yürüyen, onun eserlerini okuyan kurtulur. Fakat o mürşid-i kâmilden istifade etmek için de, çok ağır bir şart vardır. Boş olmak, bilgiçlik taslamamak, akıl yürütmemek, kendini aradan çıkarmak şarttır.)

Dolu bir bardak boşalmadan, içine bir şey konamaz. Kirli bardak temizlenmeden, içine zemzem konulsa bozulur, içilemez. Onun için kalblerimizdeki kirleri temizlemeden kendimizden vazgeçmeden, aklımızı, ilmimizi, faziletimizi, ne varsa hepsini sıfırlamadan, büyük zatlardan istifade etmek mümkün değildir. İstifade etmenin alametleri vardır. Birincisi, aşkla hizmet etmektir. Daha sonra, alçakgönüllü, merhametli, güler yüzlü ve cömert olmaktır, yani onlardaki güzel ahlâkın intikal etmesi lazımdır. Aksi hâlde kendi bilgisiyle, kendi aşkıyla, kendi düşüncesiyle hareket ettiği müddetçe, adım adım hakikatten uzaklaşır.

İstifade etmek için, teneşir tahtasındaki ölü gibi olmalı. Teslimiyet ne güzeldir. Çünkü en zor iş odur. Herkes, (Bu işte ben varım) diyor. Eğer sen varsan, onlar yoktur. İki var olmaz. Biri varsa, diğeri yoktur.