Sen mükibb ol ki...

Sen mükibb ol ki...

Sadrazam Koca Ragıp Mehmed Paşa disiplinli bir devlet adamı olduğundan kelli, defterdarlık ve cizye muhasebeciliği de yapmasının tesiriyle tebasında bulunanları sık sık,...

Zarardan korunmak için

Zarardan korunmak için

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Evden çıkarken, vasıtaya binerken ve korkulu yerlerde, (Bismillahillezî lâ yedurru ma’asmihî...

Mugire-Tebni Su’be

Mugire-Tebni Su’be

Meşhûr beş dâhiden biri olan Sahâbî. Meşhûr Arap dâhilerinden Mugîre der ki: Biz Araplar içinde, dînine son...

Amr Bin Âs

Amr Bin Âs

Meşhûr Arab dâhîlerinden. Önceleri kabîlesine uyarak, İslâm aleyhinde çalışan Amr bin Âs, sonra yaptıklarına pişman olarak...

Es'ad Bin Zürâre

Es'ad Bin Zürâre

Câhiliye devrinde de tek bir Allaha inanan sahâbî. Resûlullah efendimiz, Mekke'de herkesi îmâna da'vet ediyor, İslâm...

Süt anne Halime Hatun

Süt anne Halime Hatun

Amine validemiz, nurlu yavrusunu kucağına aldığında, kocası hazret-i Abdullah’ın vefat acısını unutur gibi oldu. Dokuz gün emzirdikten sonra da, Ebu...

Oruç tutmanın hem rûha hem de bedene faydaları

Oruç tutmanın hem rûha hem de bedene faydaları

Şükredenlere çok mükâfât verilecektir. Şükür, İslâmiyet’e uymak demektir. İmâm-ı Rabbânî...

Allah'ın takdirine kulun aklı ermez

Allah'ın takdirine kulun aklı ermez

Vehb b. Münebbih’ten rivayet edilmiştir, diyor ki: - “İsrailoğullarının abidlerinden biri vardı ki, nehrin kenarındaki ibadethanesinde ibadet ederdi....

İmam-ı Züfer hazretleri

İmam-ı Züfer hazretleri

İmam-ı Züfer, dinde büyük müctehid idi, Sadece fakih değil, abid ve zâhid idi. Hastalandığı zaman, yatağa girer hazret, Arkadaşları gelip...

İstişarenin önemi

İstişarenin önemi

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir işin ciddiyeti, ancak o işi yapanların ciddiyetine bağlıdır. Yaptığımız iş ne kadar ciddi olursa olsun, eğer biz ciddi olamazsak, o iş...

Kendinden tiksinmeyenin hâli

Kendinden tiksinmeyenin hâli

Cüneyd-i Bağdadi hazretlerinin talebelerinden biri, gördüğü rüyalar üzerine, "Artık ben kemâle geldim. Sohbete lüzum...

Muaviye bin Ebi Süfyan

Resulullahın vahiy kâtibi. Hazret-i Muaviye (radıyallahü anh)...

Fâtima Binti Esed

Hazret-i Ali’nin annesi. Fâtima binti Esed, İslâmın...

Sa’d Bin Ubâde

Ensârın sancaktarlarından. Sa’d bin Ubâde, ikinci Akabe...

Abdullah Bin Zeyd

Sâhib-ül ezân. Hicretten sonra Medîne'de Peygamber efendimizin...

Zat-ı şahaneye ılık hoş…

İkinci Mahmud Han döneminde iki defa...

İbâdetlerin efdali

İyilikleri yaymak, kötülüklere engel olmak lazımdır...

Kainatin Efendisi

Nur’un Amine’ye geçmesi

Kurban edilmekten kurtulan, Abdullah, büluğ...

Nur’un yaratılması

Peygamberimiz Muhammed aleyhisselam, Allahü teâlânın...

Kurbanlık oğul

Abdülmuttalib’in, Zemzem kuyusunu kazdıktan sonra...

Eshab-ı kiram

Muaviye bin Ebi Süfyan

Resulullahın vahiy kâtibi. Hazret-i Muaviye (radıyallahü...

Aişe-i Sıddıka

Peygamberimizin hanımlarından. Hazret-i Aişe validemiz, küçük...

Nevfel Bin Hâris

Hâşimoğullarının en yaşlısı. Nevfel bin Hâris...

Hikmetli Sözler

O aslında bizi değil, hiz…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Ehl-i...

Dürüstlük, güven ve sevgi

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Din...

İki cihan saadeti

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dünya...

Resûlullahın sancaktarı.

Eshâb-ı kirâmın büyüklerinden olup, Horasan taraflarında vefât eden en son sahâbîdir. İsmi Büreyde bin Eslem'dir.

Resûlullah efendimiz, beraberinde Ebû Bekir-i Sıddîk ve onun azadlı kölesi Amir bin Fuheyre olduğu hâlde Medîne-i münevvereye doğru gidiyorlardı. Bu sırada Mekke müşrikleri, onları yakalamak için harekete geçtiler. Her tarafı aramaya başladılar. Yakalayıp getirene büyük mükâfatlar vadediyorlardı.

İçimiz serinledi
Hicret yolu üzerinde bulunan kabîleler, bu iş için seferber olmuşlardı. Büreyde bin Eslem de kendi kabîlesinden yetmiş kişiyle beraber bu işin peşine düşmüştü. Karşılaştıkları zaman, Resûlullah ona sordular:
- Sen kimsin?
- Büreyde.

Bu cevap üzerine Resûlullah, Hazret-i Ebû Bekir'e dönüp buyurdu ki:
- Yâ Ebâ Bekir, içimiz serinledi ve iyi oldu.

Sonra tekrar Büreyde bin Eslem'e dönerek sordu:
- Kimlerdensin?
- Eslem kabîlesindenim.
- Selâmetteyiz. Peki Eslem'in hangi kolundan?
- Sehm kolundan.
- Yâ Ebâ Bekir senin nasîbin çıktı.
- Ya sen kimsin?
- Allahü teâlânın Resûlü Muhammed'im. Seni Allahü teâlânın bir olduğuna ve benim de O'nun Resûlü olduğuma inanmaya da'vet ederim.

Bunun üzerine Büreyde ve yanındakiler, Eşhedü enlâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resûlüh [Ben şehâdet ederim ki, Allahü teâlâdan başka ilâh yoktur. Muhammed O'nun kulu ve Resûlüdür] diyerek îmân ettiler. Büreyde sonra dedi ki:
- Allahü teâlâya hamd ve senâlar olsun ki, bizler zorla değil, isteyerek Müslüman olduk.

Büreyde ve yanındakilerin elinde az miktarda süt vardı. Bunu Resûlullaha takdîm ettiler. Resûlullah efendimiz ve yanındakiler bu sütten içtiler ve onlara hayır duâda bulundular. Resûlullah efendimiz o gece Büreyde'ye Meryem sûresinin baş tarafını öğretti.

Büreyde ertesi gün Peygamber efendimize dedi ki:
- Yâ Resûlallah yanınızda sancak olmadan Medîne'ye teşrif etmemiz uygun değildir.

Daha sonra başındaki sarığı sancak gibi, mızrağın ucuna bağladı.

Büreyde hazretleri Medîne-i münevvereye kadar Resûlullahın önlerinde, Livâ-i Muhammedîyi, ya'nî sancağı taşımıştır.

Hayatım at sırtındadır
Hazret-i Büreyde, Resûlullah efendimiz ile beraber birçok savaşlara katılmış, Mekke'nin fethinde bulunmuştur. Ayrıca Resûlullahın Hazret-i Hâlid komutasında Yemen taraflarına gönderdiği orduda da yerini almıştır.

Hazret-i Büreyde Resûlullahın son zamanlarında Üsâme kumandasında Şam tarafına gönderdiği orduda da sancak taşımıştır. Böylece Resûlullahın sağlığında ilk ve son sancağını taşıyan sahâbi olmuştur.

Büreyde hazretleri demiştir ki:
- Benim damarlarımda cihâd kanı akmaktadır. Hayatım at sırtında geçer.

683 tarihinde, Yezid zamanında vefât etti.