Uyuyarak beklemek

Uyuyarak beklemek

Bir talebe; âlim ve faziletli bir zat olan hocasını çok severmiş. Sohbetinde bulunmaya can atıyormuş. Hocasına durumu bildirirler. Hocası da, (Madem bizi seviyor,...

Her şeyi göze almıştı!

Her şeyi göze almıştı!

Müslümanlara sıkıntı veren Yahudi Ebû Râfi’ye haddini bildirmek için onun kalesine giren Hazreti Abdullah bin Atîk, bundan sonrasını...

Selmân-ı Fârisî

Selmân-ı Fârisî

Ehl-i beytten sayılan İranlı sahâbî. Eshâb-ı kirâmdan olan Selmân-ı Fârisî hazretleri, İslâmiyeti bulmasını ve ebedî...

İyilik etmenin zirvesi

İyilik etmenin zirvesi

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: (Men hadime hudime) yani (Hizmet edene hizmet edilir) hadis-i şerifi gösteriyor ki, kim hizmet ettiyse, mutlaka birileri de ona hizmet...

İlmin kabı amel, amelinki de ihlâstır

İlmin kabı amel, amelinki de ihlâstır

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Her şeyin bir kabı vardır. Kap, içine konulanı muhafaza etmek yani zayi olmasını önlemek için gerekli olan nesnedir....

İhlâssız iş yürümez

İhlâssız iş yürümez

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İslamiyet’e hizmet ederken büyüklerimize tâbi olmak ve söz dinlemek çok önemlidir....

Bereket Duâsı

Bereket Duâsı

“Ruh-ul-beyan” da diyor ki, “Eshâb-ı Kehfin Kur’an-ı kerim harfleri ile isimleri yazılı kâğıdı evinde, iş yerinde, üstünde...

Haccac bin İlat

Haccac bin İlat

Mekkeli sahabilerden. Haccac bin İlat'in İslâma girişi şöyle olmuştur: Haccac bin Ilat, Süleym oğulları kabilesinden bir cemaatle birlikte,...

Nimetlerin en büyüğü

Nimetlerin en büyüğü

Cenâb-ı Hakkın insanları dünya ve âhıretin efendisi ve bütün insanların her bakımdan en yükseği ve en iyisi olan, Muhammed Mustafâya “sallallahü...

Tufeyl Bin Amr

Tufeyl Bin Amr

Işık Saçan Sahâbî. Tufeyl bin Amr, meşhur bir şâirdi. Misâfirperver ve cömert bir insan olduğu için, herkes tarafından...

Kimi seversen ahirette onunla berabersin

Kimi seversen ahirette onunla berabersin

Büyüklerle beraber olmak için, onları sevmek yeter. Ancak, hiçbir ibadet yapmayan ve hiçbir günahtan sakınmayan büyükleri asla...

Sultan yine tebdil-i kı…

Sultan İkinci Mahmud Han, musahibi (sohbet...

Allah diyen aziz olur

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allah diyen...

Bunun da elbette bir hi…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Cenab-ı Hak...

Söz ola

Söz ola kese savaşı Söz ola kestire...

Ölülere yardım etmek

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Ölünün mezardaki...

Bu gece yolcu olsak ger…

Nasuhi Efendi, Osmanlı evliyasının büyüklerindendi. Lodosun...

Kainatin Efendisi

Nur’un Amine’ye geçmesi

Kurban edilmekten kurtulan, Abdullah, büluğ...

Nur’un yaratılması

Peygamberimiz Muhammed aleyhisselam, Allahü teâlânın...

Allah’ın adı ile oku!..

Peygamber efendimiz kırk yaşında... Ramazanın...

Eshab-ı kiram

Üsâme Bin Zeyd

Resûlullahın çok sevdiği sahâbîlerden. Peygamber efendimizin...

Zeyd Bin Sâbit

En meşhur vahiy kâtibi Sahâbî. Sevgili...

İkrime Bin Ebî Cehil

Meşhur İslâm kumandanlarından. İkrime bin Ebî...

Hikmetli Sözler

Gerçek hayat, öldükten so…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Müslüman...

Yol levhası olup, büyükle…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Ehl-i...

Sevmek lafla değil, itaat…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Muhabbet...

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Kirâmen kâtibîn melekleri, yapılan her iyiliği ve her kötülüğü yazıyor. Sonra, âhirette önümüze koyacaklar. İyiliklerimize sevineceğiz, kötülüklerimize çok üzüleceğiz. (Keşke yapmasaydık) diye çok pişman olacağız. O pişmanlık zamanı bir gün mutlaka gelecek. Ama üç beş gün, ama beş on sene sonra... Hele yüz sene sonra, hiçbirimiz yokuz. Hepimiz ölüme mahkûm insanlarız.

En büyük üzüntümüz günahlarımızdır. Allahü teâlâya lâyık bir ibadet yapamıyoruz. Onun dinini iyi öğrenmemiz, İlmihâl’i iyi okumamız, okuduğumuza göre yaşamamız lazım. Hastayız, ilaç da var, ama ilaç rafta olduğu müddetçe, bu hastalık tedavi olur mu hiç? O ilacı doktor, içmemiz için verdi. Biz içmezsek, günahlarla hasta olan bu kalbimiz nasıl düzelecek? Sağlam kalb, haramdan nefret eder, günahtan titrer. Titremiyorsa çok kötüdür. (Keennel harâmü nârun) buyuruluyor. Haram ateştir demektir. Haram yemek, ateş yemektir. Ateş yenir mi? Elini harama uzatmakla ateşe uzatmak aynı şeydir. Allahü teâlâ çok merhametli olup, tevbe ve istiğfarları kabul ediyor. Ölünceye kadar tevbe kapısı açık. O hâlde istiğfar edeceğiz. (Yâ Rabbi Kur’an-ı kerimin, Peygamber efendimizin hürmetine, sevdiklerinin hatırı için bizi affet!) diye ağlayarak dua edeceğiz.

Dinimizin emir ve yasaklarını öğrenip tatbik etmek lazımdır. Peygamber efendimiz, (En büyük günah, Allahü teâlâyı unutmaktır) buyuruyor. İnsan sahibini nasıl unutur? Onu yediren, içiren, besleyen, büyüten, daima ona bir annenin, bir babanın gösterdiği şefkatten, milyon kere daha fazla şefkat gösteren, onu kazadan, beladan, her türlü musibetten muhafaza eden, her an onu ayakta tutan, onu yaşatan, Allahü teâlâ ve onun emir ve yasakları unutulur mu hiç? Unutulursa ne olur? Allahü teâlâ, ona sahip çıkmaz, onu kendi hâline bırakır. O da yavaş yavaş haramlara, haramlardan sonra küfre kadar gider. Küçük günaha devam eder, bunlar büyük günah olur. Büyük günahlara devam eder, sonra, (Bu zamanda günahsız insan mı olur? Herkes yapıyor, ne olacak bu günahtan?) der ve günaha önem vermediği için kâfir olur. Kâfir olunca da, sonsuz olarak Cehenneme gider.