Murada kavuşmak için

Murada kavuşmak için

Murâdlara nâil olmak için şu duâyı okumalıdır: “Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âl-i...

Annenin hizmete ihtiyacı var

Annenin hizmete ihtiyacı var

İki kardeş vardı. Yatalak annelerine bir gece biri, diğer gece öteki bakacaktı. Öyle anlaşmışlardı. Abid olan nafile ibadete çok düşkündü,...

Görmeden inanmak

Görmeden inanmak

Görmeden inanmak önemlidir. Bekara suresinin başında, iyiler övülürken, (Onlar gayba inanırlar) buyuruluyor. Bazı büyükler bunu...

Ahde vefa

Ahde vefa

Hazreti Ömer arkadaşlarıyla sohbet ederken, huzura üç genç girerler, derlerki -Ey halife bu aramızdaki arkadaş bizim babamızı öldürdü...

Ramazan ayının her günü bayramdır

Ramazan ayının her günü bayramdır

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Her bayram, kıymetine göre uzun veya kısa sürer. Mesela, Ramazan Bayramı üç gün, Kurban Bayramı dört...

Osman Bin Maz'ûn

Osman Bin Maz'ûn

Medîne'de ilk vefât eden muhâcir sahâbî. Osman bin Maz'ûn temiz bir yaratılışa sahipti. İslâmdan önce de...

Kaleyi teslim etmek için vezir yapılmadım

Kaleyi teslim etmek için vezir yapılmadım

Mısır ve Filistin’i kolaylıkla zapteden Napolyon, Akka Kalesi’nin de bir-iki gün içinde düşeceğini hayal etmiş ve Cezzar Ahmed Paşa’ya şu...

Hizmet için üç şart

Hizmet için üç şart

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İslamiyet’e hizmet edecek kişinin üç şarta haiz olması lazımdır: Birincisi, sevimli yani güler yüzlü,...

Elem dikeni batmadıkça, murad gülü açmaz

Elem dikeni batmadıkça, murad gülü açmaz

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İnsanların takdirlerine, iltifatlarına aldanmayalım, aslımızı unutmayalım. Aslımız bir avuç topraktır, topraktan geldik, toprağa...

Duânın kabul olması

Duânın kabul olması

Allahü teâlâ insanları yarattı. Her insanın saadet içinde, mesûd yaşamasını istediğini bildirdi. Mesûd olmak, râhat,...

Allah vereni sever

Allah vereni sever

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bizim dinimiz iyilik etmek, şefkat dinidir. Kur’an-ı kerimde, (Muhakkak ki Allah iyilik edenlere yardım eder, verenleri sever)...

Yol levhası olup, büyük…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Ehl-i sünnet...

Aklın kapasitesi

Din nakle dayanır. Nakil yolu ile...

Namaz varsa her şey var

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Ömrümüzden geçen...

Bal Tefsiri

Bir gün Peygamber efendimiz aleyhisselam, Eshab-ı...

Nu'man Bin Mukarrin

Eshâb-ı kirâmın meşhûr kumandanlarından. Hazret-i Ömer, Eshâb-ı...

İman cevherini korumak

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İmam-ı Rabbânî...

Kainatin Efendisi

Doğduğu geceki olaylar

Resul-i ekrem efendimiz, doğmadan önce...

Nur’un temiz alından temi…

Âdem aleyhisselamın alnına nakşedilen bu...

Muhterem annenin vefatı

Sevgili Peygamberimizin, üç-beş yaşlarında bile...

Eshab-ı kiram

Ebû Talhâ

Resûlullahın fedâisi. İslâm Güneşi Mekke'de parlarken...

Aişe-i Sıddıka

Peygamberimizin hanımlarından. Hazret-i Aişe validemiz, küçük...

Abdullah Bin Zübeyr

Medîne'de muhâcirlerden ilk doğan sahâbî. Abdullah...

Hikmetli Sözler

Evlat unutur, baba unutma…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Her...

İnsanların en iyisi ve en…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir...

Ameller, niyete bağlıdır

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dinimizde...

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Kirâmen kâtibîn melekleri, yapılan her iyiliği ve her kötülüğü yazıyor. Sonra, âhirette önümüze koyacaklar. İyiliklerimize sevineceğiz, kötülüklerimize çok üzüleceğiz. (Keşke yapmasaydık) diye çok pişman olacağız. O pişmanlık zamanı bir gün mutlaka gelecek. Ama üç beş gün, ama beş on sene sonra... Hele yüz sene sonra, hiçbirimiz yokuz. Hepimiz ölüme mahkûm insanlarız.

En büyük üzüntümüz günahlarımızdır. Allahü teâlâya lâyık bir ibadet yapamıyoruz. Onun dinini iyi öğrenmemiz, İlmihâl’i iyi okumamız, okuduğumuza göre yaşamamız lazım. Hastayız, ilaç da var, ama ilaç rafta olduğu müddetçe, bu hastalık tedavi olur mu hiç? O ilacı doktor, içmemiz için verdi. Biz içmezsek, günahlarla hasta olan bu kalbimiz nasıl düzelecek? Sağlam kalb, haramdan nefret eder, günahtan titrer. Titremiyorsa çok kötüdür. (Keennel harâmü nârun) buyuruluyor. Haram ateştir demektir. Haram yemek, ateş yemektir. Ateş yenir mi? Elini harama uzatmakla ateşe uzatmak aynı şeydir. Allahü teâlâ çok merhametli olup, tevbe ve istiğfarları kabul ediyor. Ölünceye kadar tevbe kapısı açık. O hâlde istiğfar edeceğiz. (Yâ Rabbi Kur’an-ı kerimin, Peygamber efendimizin hürmetine, sevdiklerinin hatırı için bizi affet!) diye ağlayarak dua edeceğiz.

Dinimizin emir ve yasaklarını öğrenip tatbik etmek lazımdır. Peygamber efendimiz, (En büyük günah, Allahü teâlâyı unutmaktır) buyuruyor. İnsan sahibini nasıl unutur? Onu yediren, içiren, besleyen, büyüten, daima ona bir annenin, bir babanın gösterdiği şefkatten, milyon kere daha fazla şefkat gösteren, onu kazadan, beladan, her türlü musibetten muhafaza eden, her an onu ayakta tutan, onu yaşatan, Allahü teâlâ ve onun emir ve yasakları unutulur mu hiç? Unutulursa ne olur? Allahü teâlâ, ona sahip çıkmaz, onu kendi hâline bırakır. O da yavaş yavaş haramlara, haramlardan sonra küfre kadar gider. Küçük günaha devam eder, bunlar büyük günah olur. Büyük günahlara devam eder, sonra, (Bu zamanda günahsız insan mı olur? Herkes yapıyor, ne olacak bu günahtan?) der ve günaha önem vermediği için kâfir olur. Kâfir olunca da, sonsuz olarak Cehenneme gider.