Kendini tanıyan Rabbini tanır

Kendini tanıyan Rabbini tanır

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Peygamber efendimiz, (Men arefe nefseh, fekad arefe rabbeh) buyuruyor. Yani insan kendini tanır, kim olduğunu anlarsa, ancak o zaman...

Herkesin alın yazısı kendi icraatıdır

Herkesin alın yazısı kendi icraatıdır

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Kur'an-ı kerimde mealen, (Herkes kendine uygun olan işi yapar) buyuruluyor. İnsanlar iki gruba ayrılır: Yapıcı ve yıkıcı. Dolayısıyla...

Ne ben karışırım, ne de sen karış!..

Ne ben karışırım, ne de sen karış!..

Devlet-i Osmanî’de ramazan ayında idareciler ve amirler, emri altındaki işçinin, memurun, askerin işlerini hafifletirlerdi. Bu sebeple padişah dahi...

Altın silsile

Altın silsile

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir mürşid-i kâmilin talebesine sorarlar: - (Hep hocam böyledir, büyükler şöyledir) diyorsunuz. Onlardan ne...

Anlamak, kalbe nakşetmek demektir

Anlamak, kalbe nakşetmek demektir

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Peygamber efendimiz, (Faydasız ilimden sana sığınırım yâ Rabbî) diye dua ediyor. Bu dua, (Öğrendiklerimizle amel etmeli,...

Makbul kimse iyiliği çok olandır

Makbul kimse iyiliği çok olandır

İslâm ahlâkı ile ahlâklanmış bir Müslümanın nasıl olması lazım geldiği bildiren hadis-i şeriflere bugün de devam ediyoruz: Hased...

Ümmetim!.. ümmetim!..

Ümmetim!.. ümmetim!..

Kâinatın efendisi doğduğu sırada, hazret-i Amine validemizin yanında Abdurrahman bin Avf’ın annesi Şifa Hatun, Osman bin Ebil-As’ın annesi Fatıma...

Sıkıntı giderenin sıkıntısı giderilir

Sıkıntı giderenin sıkıntısı giderilir

Müslümanların ihtiyâçlarını karşılamak ve onları sevindirmek ve güzel ahlâklı olmak çok kıymetlidir. Bunun kıymetini bildiren ve...

Huzura kavuşmanın iki yolu

Huzura kavuşmanın iki yolu

Bir işin ne olduğu, mahiyeti ve kazandıracağı faydalarını bilmek icab eder. Böyle olunca öğrenmek daha kolay olur. Bunun için Ahlâk ilmini kolay...

Süheyb-i Rûmî

Süheyb-i Rûmî

Allah yolunda malını mülkünü terkeden sahâbî. Ka'be-i muazzamanın güneyinde, yüksekçe bir yerde, Hazret-i Erkam'ın evi...

Yol levhası olup, büyüklerin yolunu göstermeli

Yol levhası olup, büyüklerin yolunu göstermeli

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Ehl-i sünnet kitaplarının yayılması için yapılan bu hizmetlerden maksat, Allahü teâlânın dinini, Onun kullarına...

Din ve vicdan hürriyet…

Amerika ve Avrupa, Müslüman çocuklarını dinlerinden...

Kibirli olmanın alameti…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Merhum hocamız...

Salihler Cennete gider

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Silsile-i aliyye...

Ümmetim!.. ümmetim!..

Kâinatın efendisi doğduğu sırada, hazret-i Amine...

Kendimizi düzeltmeden b…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Asıl cihad...

Başarının ana sırrı

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Din büyüklerimiz...

Kainatin Efendisi

Allah’ın adı ile oku!..

Peygamber efendimiz kırk yaşında... Ramazanın...

Hoş geldin ya Resulallah

Yedi kat yer, yedi kat...

Mübarek göğsünün yar…

Süt anne Halime Hatun anlatır: Server-i...

Eshab-ı kiram

Ukayl Bin Ebi Tâlib

Hazret-i Ali'nin abisi. Hazret-i Ukayl Peygamberimizin...

Zeyd Bin Hârise

İlk îman eden köle. Zeytin gözlü...

Vahşî

Yalancı peygamber Müseyleme’yi öldüren sahabî. Vahşî...

Hikmetli Sözler

İstifade yolunda en büyük…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Evliya...

Unutursan, unutulursun

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İmam-ı...

Maksat imanı korumaktır

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Resulullah...

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Dinimize hizmet ederken başarılı olmak için günahtan sakınmak şarttır.

Halife Hazret-i Ömer, Sa’d bin Ebi Vakkas hazretlerini, bir savaşta başkomutan tayin eder. Düşman ordusu çok kuvvetlidir, çok sayıda filleri vardır. Müslümanlarda ise sadece at, kılıç ve ok vardır. Savaşa başlamaya az zaman kalmışken, Hazret-i Ömer, Sa’d bin Ebi Vakkas hazretlerine şöyle bir mektup yollar:
(Ya Sa’d, düşmanın çokluğundan korkma, Allah’tan kork, Ona sığın! Askerine, malına, mülküne, kabiliyetine güvenme! Bunların hepsi ancak Allahü teâlânın izni ve yardımıyla işe yarar. O izin vermezse, yardım etmezse, bir işe yaramazlar. Günah işleme ve günah işletme! Eğer askerlerinin arasında günah işleyen varsa, ona iş verme, onu ayır! Çünkü Allah, günah işleyen kavmi muvaffak etmez. Eğer askerlerinin arasında haram işleyen olursa, İran ordusuyla aranızda fark kalmaz.)

Mektupta hiçbir savaş taktiği yoktur. O hâlde başarılı olmak için şu üç hususa dikkat etmeli:
1- Allah’tan korkmak: Çünkü Peygamber efendimiz, (Bütün hikmetlerin, iyiliklerin başı, Allah korkusudur) buyuruyor.

2- Haram işlememek: Haram denince, içki, kumar, zina gibi meşhur haramlar hatıra gelir. Hâlbuki gıybet, zinadan büyük günahtır, kanser mikrobu gibidir. Bu kanser de yayıla yayıla hizmetleri engeller, cemiyetleri çökertir. Hele kalb kırmak, Kâbe’yi yetmiş sefer yıkmaktan büyük günahtır. Bu günahları işleyen kimsenin, (Şu kadar hizmet ettim) diye sevinip övünmesi çok yanlıştır! Dinimizde haramdan sakınmak, farzı yapmaktan önce gelir. Günah işleyerek ibadet yapılmadığı gibi, hizmet de yapılmaz. Allahü teâlâ, günah işleyen topluma yardım etmez. Biz önce günah işlememekte başarılı olmayı düşünmeliyiz. Aksi hâlde, belki başkası bizim yaptığımız hizmetler vesilesiyle kurtulup Cennete gidebilir, ama biz yanarız. Başkasını kurtarıp kendini ateşe atmak, aklı olan bir insanın yapacağı iş değildir.

3- Kibirlenmemek: Kendimizi ve yaptığımız işleri beğenmemeliyiz. Her ne olursa olsun, nefsimize arka çıkmamalıyız. Din kardeşimizi kendi nefsimize tercih etmeliyiz. Kendimizi kusurlu görüp, (Allah, beni ıslah etsin) demeliyiz.