Canlıların en üstünü insandır. Diğerleri insanlara yakınlığına göre üstündür. İnsana en yakın olanları at, maymûn, fil ve kuşlardan papağan diğerlerinden üstündür. Maymunun ve filin zekâsı, çok insandan aşağı değildir.

Darwin adındaki bir doktor, hayvanların üstünlük sırasını yazmış, en üstünü maymun olduğunu bildirmiş. Bunu okuyan islâm düşmanları, kendilerine ilerici diyen, kalın kafalı birkaç fen yobazı, Darwinin, “hayvanların birbirine döndüğünü, yüksele yüksele, sonunda insan olduğunu” yazıyor diyorlar. Bunu ileri sürerek, Âdem aleyhisselâmın topraktan yaratıldığını inkâr ediyor ve Müslüman çocuklarını aldatıyorlar.

Hâlbuki Darwin, kitapında, hayvanlar birbirine döner demiyor. “Yaratılışlarında bir tekâmül, bir üstünlük sırası vardır” diyor. Aşağı derecedekilerin üstündekilere gıda, yem olduklarını yazıyor. Bu hâli islâm âlimleri daha önce görmüşler, anlamışlar ve yazmış, bildirmişlerdir. Nitekim, Darwin’den üç asır önce hayvanların üstünlük sırasını ve en üstünlerini, yukarıda yazdığımız şekilde bildiren Alî bin Emrullah bildirmiştir. Darwinin, bu yazılarını islâm kitaplarından aldığı anlaşılmaktadır.

Hayvanların üstünde, insan nevinin en aşağısı gelir. Çöllerde, ormanlarda, kutublarda yaşıyanlar böyledir. İnsanların en üstünü, orta iklimlerde, yani 23 derece ile 66 derece arz dâireleri arasında, şehirlerde yaşıyanlardır.

Yaratılış bakımından olan bu üstünlük farklarından başka, insanlar arasında, çalışarak maddede ve ahlâkda yükselmek farkları da vardır. Bazı insanlar, zekâları ile çalışarak birçok âlet yapmış, bazıları ise, bununla birlikde, akıl ilmlerinde, fende, teknikde ilerlemişlerdir.

En üstünlerine gelince, bunlar teknikde, ilmde, fende yükselmekle birlikde, ahlâkda da ilerlemiş, evliyalık ve Allahü teâlâya yakınlık denen, insanlığın en yüksek derecesine varmışlardır. Bunlar, aşağılarındaki insanları irşâd ederek yükseltirler.

Bunların en yükseği Peygamberlerdir. Bunlar, Cebrâîl aleyhisselâm denilen bir melek ile, Allahü teâlâdan emir ve haber almakla şereflenmişlerdir. Bu meleğin getirdiği emir ve haberlere “Vahy” denir. Peygamberler “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât”, kendilerine gelen Vahyleri insanlara bildirmişler, insanlara yükselme yolunu göstermişlerdir.