Oruç, kanserin DÜŞMANIDIR

Oruç, kanserin DÜŞMANIDIR

Kanser üzerinde yapılan bir araştırmada oruçlu kimselerin adrenalin ve kortizon hormonlarının kana daha kolaylıkla karıştığı gözlenmiştir. Bu hormonlar...

Abbas Bin Ubâde

Abbas Bin Ubâde

Ensarın muhaciri diye tanınan sahabî. Abbas bin Ubâde, Peygamber efendimizin davetini duyunca, Müslüman olmak için koşarak gelen Medineli ilk...

Ameller, niyete bağlıdır

Ameller, niyete bağlıdır

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dinimizde esas olan, niyettir. Güzel ve doğru niyet şarttır. Müminin niyeti, amelinden önce gelir. Peygamber efendimiz,...

Pir-i fâninin murâdı!

Pir-i fâninin murâdı!

Vezirler ve fi’l cümle azalar yorucu bir sefer sonrasında hamama gitmeye karar verirler. Bunun için saray yakınında bir hamamı tamamen kapattırırlar. Sultan...

İki istikameti olan bir istasyondayız

İki istikameti olan bir istasyondayız

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allahü teâlâ, bizleri yaratmadan önce Cenneti ve Cehennemi yarattı. İkisini de dolduracağını takdir buyurdu....

Azm-ü, cezm-ü kast eyledük

Azm-ü, cezm-ü kast eyledük

Ramazan başında Darulhilâfe, Derseadet (hilâfet merkezi İstanbul) gibi İslâm toprakları yer yer süslenmiş, ramazan öncesinde karanlık olan...

Haram yemek kalbi karartır

Haram yemek kalbi karartır

İbrâhîm Edhem hazretlerine, falanca yerde bir genç var. Gece gündüz ibâdet ediyor. Vecde gelip kendinden geçiyor, dediler. Gencin...

Tevbe istiğfar etmek

Tevbe istiğfar etmek

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Kur’an-ı kerimde Nasr suresinde mealen, (Eğer siz Allahü teâlâya tevbe istiğfar ederseniz mutlaka onu affedici...

Tefsir nedir?

Tefsir nedir?

Tefsîr, din büyüklerinin kalblerine doğan bir nûrdur. Tefsîr kitapları, bu nûrun anahtarıdır. Çekmeceyi anahtarla açınca,...

Hubeyb Bin Adiy

Hubeyb Bin Adiy

Darağacında ilk namaz kılan sahâbî. Uhud savaşında bazı yakınları ölen müşrikler, Müslümanlardan bunların intikamını almak istediler....

Dua almaya çalışmalı

Dua almaya çalışmalı

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Ubeydullah-i Ahrar hazretlerine, bu makama nasıl kavuştuğu sorulunca buyurur ki: (Yalnız, Allahü teâlânın kullarına...

Her şeyi göze almıştı!

Müslümanlara sıkıntı veren Yahudi Ebû Râfi’ye...

Dinin yarısı sabır, yar…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Öfke, sinirlenme...

Hubeyb Bin Adiy

Darağacında ilk namaz kılan sahâbî. Uhud savaşında...

Makbul kimse iyiliği c…

İslâm ahlâkı ile ahlâklanmış bir Müslümanın...

Osmanlı paşasının siyas…

Hasan Fehmi Paşa, bir aralık hususî...

Kahve ikramı

Osmanlı saray ve konak haremlerinde misafirlere...

Kainatin Efendisi

Kavmini azab ile korkut!

Sevgili Peygamberimize, peygamberliği bildirildi ve...

“Hacer-ül-Esved”in yeri

Resulullah efendimiz otuz beş yaşında...

Misk kokulu Abdülmuttali…

Peygamber efendimizin babası Hazreti Abdullah...

Eshab-ı kiram

Ebû Zer-i Gıfârî

Gıfârî kabilesinin reisi. Ebû Zer-i Gıfârî...

Hâlid Bin Sa'id Bin Âs

İlk Müslüman olan sâhabilerden. Resûlullah efendimiz...

Ümm-i Hânî

Hazret-i Ali’nin kızkardeşi. Peygamber efendimiz hicretten...

Hikmetli Sözler

İstifade yolunda en büyük…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Evliya...

İnsan âcizdir

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İnsanın...

Kullanma kılavuzu

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Kendi...

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Evliya bir zata, bir gün biri ziyarete gelir, (Uzun zamandır merak ediyorum. Bu talebeleriniz sizi niye bu kadar çok seviyorlar?) diye sorar. O zat şöyle cevap verir: (Bunun birkaç sebebi vardır: Birincisi, ben bunları çok seviyorum. Bunlar temiz, salih, Ehl-i sünnet âlimlerinin yolunda dinimize hizmet ediyorlar. Hepsi Allahü teâlânın sevdiği insanlar; ben böyle kıymetli insanları nasıl sevmem ki? (Minel kalbi ilel kalbi sebila) buyuruluyor. Yani kalbden kalbe yol vardır, o yoldan sevgi akar. Esas sebep budur. İkincisi, bizim yolumuzda almak yok, vermek vardır. Para sevgisi kesinlikle kalbime girmemiştir. Çünkü paranın yeri ceptir. Kalbe girerse tehlikeli olur. Üçüncüsü, Allahü teâlâ tevazu ehlini sever. Kibirliyi sevmez. Çünkü gül yerde, toprakta biter, dağ başındaki kayada bitmez. Kendimi hiçbir din kardeşimden üstün görmedim.)

Sonra o kimseye, (Merak ettiğiniz durum şimdi anlaşıldı mı?) diye sorar. O da, (Evet şimdi işin püf noktasını anladım) der. Sonra, o zat sözüne devam eder: (Biz insanlardan bir şey beklemeyiz, onların rızalarını almak için yön değiştirmeyiz, biz Allah için yaşar, Allah için ölürüz. Sırf Onun rızasını almak için çalışırız. Seyyid Abdülkadir-i Geylani hazretlerine, (Siz Allahü teâlânın sevgili, makbul bir kulusunuz) derler. (Nereden bildiniz?) buyurur. (Efendim, herkes sizi seviyor) derler. (Biz insanlar sevsin diye ibadet etmiyoruz. Biz, Allah bizi sevsin diye Ona kulluk ediyoruz) buyurur.

İnsanlar birini çok sevebilir, fakat o kimse Allah indinde sevgili olmayabilir. Aksine, insanlar bir kimseyi sevmeyebilirler, onu hor görürler, ona kötü muamele ederler, fakat Allah onu sever. Bu yüzden, biz bütün varlığımızla Allah’a dönmek için uğraşmalıyız. Yoksa, insanlar bizi sevsin diye, zoraki onların seveceği işleri yapmak yanlış olur. Öyle yapanların hepsi mahvolmuştur. Yönünü insanlara dönen, onlardan sevgi bekleyen, gösteriş yapan, perişan olur. Çünkü itibar sonadır, insan nasıl ölmüşse, öyle haşrolur. Dolayısıyla insanın Allahü teâlâ indindeki durumu muteberdir. Yoksa insanların nazarındaki itibarının önemi yoktur. O hâlde insanların sevgisini değil, sırf Allah’ın rızasını kazanmak için çalışmalıdır.)