Altın silsile

Altın silsile

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir mürşid-i kâmilin talebesine sorarlar: - (Hep hocam böyledir, büyükler şöyledir) diyorsunuz. Onlardan ne...

Müslüman başkalarına zarar vermez!

Müslüman başkalarına zarar vermez!

İslam ahlâkı ile ahlâklanmış, nefsini terbiye etmiş Müslüman, ibâdetini tam yapar. Allahü teâlâya olan şükrân...

Muaviye bin Ebi Süfyan

Muaviye bin Ebi Süfyan

Resulullahın vahiy kâtibi. Hazret-i Muaviye (radıyallahü anh), Peygamber efendimizin kayınbiraderi ve vahiy kâtibi idi. Resulullahın zevcelerinden Habibe...

Sultan yine tebdil-i kıyafet

Sultan yine tebdil-i kıyafet

Sultan İkinci Mahmud Han, musahibi (sohbet arkadaşı) Said Efendi ile birlikte ramazanda Dersaadet sokaklarını gezerler. Balıkçılıkla uğraşan garip ve fakir bir ihtiyara...

Merhamet ve cömertlik

Merhamet ve cömertlik

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Merhamet imandandır. Bu din, bugüne kadar merhametle gelmiştir. (Yeminle söylüyorum, kim Allahü teâlânın...

Doğru yolda olmanın ölçüsü

Doğru yolda olmanın ölçüsü

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İmam-ı Rabbânî hazretleri, (Allahü teâlânın rızasını kazanmak için, Onun emirlerini, Onun emrettiği gibi...

Ticaret âhıreti unutturmamalı

Ticaret âhıreti unutturmamalı

İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki: Bir kimsenin dünya ticareti, âhıret ticaretine mani olursa, bu kimse bedbahttır, zavallıdır. Bir çömlek almak...

Kulluk böyle olur

Kulluk böyle olur

Bölgesinde sevilen sayılan bir mürşid-i kâmilin yüzlerce talebesi vardı, onları yetiştiriyordu. Talebelerinden bazıları evliyalık makamında yükselip,...

Sevaba ortak mânevî şirket

Sevaba ortak mânevî şirket

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bu zamanda hak ile bâtıl, imanla küfür, iyi ile kötü karıştı, insanlar bunları ayırt edemez hâle geldi. O...

Kıyamet alâmetleri

Kıyamet alâmetleri

Resulullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” kıyâmet alâmetlerinden her ne haber verdi ise, hepsi doğrudur. Yanlışlık olamaz. O...

İstifade yolunda en büyük iki engel

İstifade yolunda en büyük iki engel

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Evliya zatlar, sipariş üzerine konuşmazlar, yani sohbet ederken konuşacaklarını önceden tayin etmezler. Oradakilerin neye ihtiyacı...

Zeyd Bin Sâbit

En meşhur vahiy kâtibi Sahâbî. Sevgili Peygamberimiz...

Zat-ı şahanem ile arama…

Kemankeş Mustafa Paşa, Dördüncü Murad Han’ın...

Mirac aklın bittiği, im…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir iş...

Şeytanın yolları

Cehennemden kurtulmak ve se’âdet-i ebediyyeye kavuşmak...

Evliya zatlara derece t…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Şah-ı Nakşibend...

Birlik ve beraberlik iç…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dinimize ihlâsla...

Kainatin Efendisi

Ümmetim!.. ümmetim!..

Kâinatın efendisi doğduğu sırada, hazret-i...

Doğduğu geceki olaylar

Resul-i ekrem efendimiz, doğmadan önce...

O, bu ümmetin Peygamberi…

Şam yönüne gitmekte olan kervandakiler...

Eshab-ı kiram

Seleme Bin Hişâm

Kardeşlerinin işkence ettiği sahâbî. Mekke ufuklarını...

Eshab-ı kiramın hayatını …

Sual: Eshab-ı kiramın hayatlarını okumak...

Abdullah Bin Cahş

Uhud şehîdlerinden. Sa’d bin Ebî Vakkâs...

Hikmetli Sözler

Sonra yaparım diyenler

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dünya...

Diplomasinin aslı, güler …

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Mümin...

İlmin kabı amel, amelinki…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Her...

İnsanlara yapılan iyilikler, âhiretin azablarından kurtulmağa ve Cennet nimetlerinin artmasına sebep olur. Peygamberimiz “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem”, bunu şu hadis-i şerifi ile çok güzel bildirmişdir:

“Allahü teâlâ, kullarının ihtiyâçlarını yaratır, gönderir. Allahü teâlânın en çok sevdiği kulu, Onun nimetlerinin kullarına ulaşmasına vâsıta olan kimsedir.”

İyi bir Müslüman, iyilik yapmak veya sadaka vermek isterse, bunu gizli olarak ve iyilik yaptığı veya sadaka verdiği insanın kalbini kırmadan, onu incitmeden, yapdığı iyiliği başına kakmadan yapar. Allahü teâlâ, bunun böyle yapılmasını Kur’ân-ı kerîmde birçok yerlerde emir buyurmaktadır.

Dünya hayatı çok kısadır. Âhiretin azâbları pek acı ve sonsuzdur. İleriyi gören akıl sâhiblerinin hâzırlıklı olması lâzımdır. Dünyanın, güzelliğine ve tadına aldanmamalıdır. İnsanın şerefi ve kıymeti dünyalıkla ölçülse idi, dünyalığı çok olanların herkesden daha kıymetli ve daha üstün olması lâzım gelirdi.

Dünyanın görünüşüne aldanmak aklsızlıktır, ahmaklıktır. Birkaç günlük zamanı büyük nimet bilerek, Allahü teâlânın beğendiği şeyleri yapmağa çalışmalıdır. Allahü teâlânın kullarına ihsân, iyilik etmelidir. Kıyâmette azâblardan kurtulmak için, iki büyük temel, yani iki yol vardır:

Birincisi, Allahü teâlânın emirlerine kıymet vermek, saygı göstermektir. İkincisi, Allahü teâlânın kullarına, yarattıklarına şefkat, iyilik etmektir.

Müminûn sûresinin yüzonbeşinci âyetinde meâlen, “Sizi abes olarak, oyuncak olarak mı yaratdım sanıyorsunuz?Bize dönmiyecek misiniz diyorsunuz?” buyuruldu.

Aklı başında olan, ileriyi görebilen bir kimse, kısa olan dünya hayatında, hep, âhiretde iyi ve rahat yaşamağa sebeb olan şeyleri yapar. Âhiret yolcusuna lâzım olan şeyleri hâzırlar. Rabbimizin kullarına hizmet etmekle dünyada ve âhiretde nimetlere kavuşacağınızı

düşünmeliyiz. İnsanlara karşı yumuşak olmanın, onlara iyilik etmenin, onların işlerini güler yüzle ve tatlı dille ve kolaylıkla yapmanın Allahü teâlânın sevgisine kavuşduran yol olduğunu bilmeliyiz.