Kalbi kırıkların duası kabul olur

Kalbi kırıkların duası kabul olur

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Peygamber efendimiz, (Hastalık, Allahü teâlânın bir kemendidir, fakirlik de zindanıdır. Bunun ikisini de sevdiklerine...

Ebû Eyyûb-el Ensârî

Ebû Eyyûb-el Ensârî

Mihmândâr-ı Resûlullah. En güzel günleri başlatacak olan büyük hicret [göç] bitmek üzeredir. Allahın emriyle...

Büyük zatlara teşekkür

Büyük zatlara teşekkür

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İmam-ı Rabbanî hazretleri gibi büyük zatların hakkı, ana baba hakkından da önce gelir. Eğer büyükler, Ehl-i...

Allahü teâlâya iman

Allahü teâlâya iman

Allahü teâlâ zâtı ile vardır. Varlığı kendi kendiyledir. Şimdi var olduğu gibi, hep var idi ve hep var olacaktır. Varlığının önünde ve sonunda...

Mümin olmıyanı dost edinemem

Mümin olmıyanı dost edinemem

Geçmişte, İslamiyet karşısında, kâfirler türlü yollar tutmuş, kollara ayrılmış ise de, iki kısımda toplanmışlardı: Birinci kısımdakiler, dünya...

İmanın temeli

İmanın temeli

İmam-ı Gazali hazretleri “Kimyâ-i saadet” kitabında diyor ki: Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki, “İmanın...

Annenin hizmete ihtiyacı var

Annenin hizmete ihtiyacı var

İki kardeş vardı. Yatalak annelerine bir gece biri, diğer gece öteki bakacaktı. Öyle anlaşmışlardı. Abid olan nafile ibadete çok düşkündü,...

Al sana Leyla

Al sana Leyla

Arayan belasını da, Mevlasını da bulur derler. Aramak, ihlasla istemek, buna kavuşmak için azimle çalışmak demektir. Bir şeyi iyi yapmak, onu çok ve...

Hilali, re’yül-ayn gördük

Hilali, re’yül-ayn gördük

Her ne kadar takvimlerde yazılı ise de astronomik hesaplarla tâyini de yapılsa, hilali görmek eskiden çok mühimdi. Ramazan ayının rü’yet...

Sevde Binti Zem'a

Sevde Binti Zem'a

Peygamberimizin hanımlarından. Hazret-i Sevde, amcasının oğlu Sekran bin Amir ile ilk evliliğini yapmıştı. İslâmiyetin geldiği ilk yıllarda; kocası Sekran ile iman...

Keramete inanmayan alim

Keramete inanmayan alim

Kanuni Sultan Süleyman devrinde İstanbul’da Arabzade adıyla meşhur bir âlim vardı. büyük camilerde verdiği vaazlara bütün İstanbul halkı...

Büyük zatlara teşekkür

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İmam-ı Rabbanî...

İmandan sonra namaz

İmanı, itikâdı düzelttikden sonra, İslamiyetin emir...

Reyhane binti Semun

Peygamberimizin hanımlarından. Peygamber efendimiz Hendek savaşından sonra...

İkrime Bin Ebî Cehil

Meşhur İslâm kumandanlarından. İkrime bin Ebî Cehil...

Fitnecilere en güzel ce…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Fitne uzakta...

Mümin kalb kırmaz

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İyilik eden...

Kainatin Efendisi

O, bu ümmetin Peygamberi…

Şam yönüne gitmekte olan kervandakiler...

Zulüm, had safhadaydı...

Yeryüzünün merkezi olan mübarek Mekke’de...

“Hacer-ül-Esved”in yeri

Resulullah efendimiz otuz beş yaşında...

Eshab-ı kiram

Eshab-ı kiramın hayatını …

Sual: Eshab-ı kiramın hayatlarını okumak...

Hâlid Bin Velid

Allahın kılıcı lâkabı ile tanınan...

Vahşî

Yalancı peygamber Müseyleme’yi öldüren sahabî. Vahşî...

Hikmetli Sözler

Allah’ın en sevdiği yer

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Peygamber...

Bir şeye düşkün olmak

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allahü...

Namaz için üzülmek

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Eskiden...

İnsanlara yapılan iyilikler, âhiretin azablarından kurtulmağa ve Cennet nimetlerinin artmasına sebep olur. Peygamberimiz “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem”, bunu şu hadis-i şerifi ile çok güzel bildirmişdir:

“Allahü teâlâ, kullarının ihtiyâçlarını yaratır, gönderir. Allahü teâlânın en çok sevdiği kulu, Onun nimetlerinin kullarına ulaşmasına vâsıta olan kimsedir.”

İyi bir Müslüman, iyilik yapmak veya sadaka vermek isterse, bunu gizli olarak ve iyilik yaptığı veya sadaka verdiği insanın kalbini kırmadan, onu incitmeden, yapdığı iyiliği başına kakmadan yapar. Allahü teâlâ, bunun böyle yapılmasını Kur’ân-ı kerîmde birçok yerlerde emir buyurmaktadır.

Dünya hayatı çok kısadır. Âhiretin azâbları pek acı ve sonsuzdur. İleriyi gören akıl sâhiblerinin hâzırlıklı olması lâzımdır. Dünyanın, güzelliğine ve tadına aldanmamalıdır. İnsanın şerefi ve kıymeti dünyalıkla ölçülse idi, dünyalığı çok olanların herkesden daha kıymetli ve daha üstün olması lâzım gelirdi.

Dünyanın görünüşüne aldanmak aklsızlıktır, ahmaklıktır. Birkaç günlük zamanı büyük nimet bilerek, Allahü teâlânın beğendiği şeyleri yapmağa çalışmalıdır. Allahü teâlânın kullarına ihsân, iyilik etmelidir. Kıyâmette azâblardan kurtulmak için, iki büyük temel, yani iki yol vardır:

Birincisi, Allahü teâlânın emirlerine kıymet vermek, saygı göstermektir. İkincisi, Allahü teâlânın kullarına, yarattıklarına şefkat, iyilik etmektir.

Müminûn sûresinin yüzonbeşinci âyetinde meâlen, “Sizi abes olarak, oyuncak olarak mı yaratdım sanıyorsunuz?Bize dönmiyecek misiniz diyorsunuz?” buyuruldu.

Aklı başında olan, ileriyi görebilen bir kimse, kısa olan dünya hayatında, hep, âhiretde iyi ve rahat yaşamağa sebeb olan şeyleri yapar. Âhiret yolcusuna lâzım olan şeyleri hâzırlar. Rabbimizin kullarına hizmet etmekle dünyada ve âhiretde nimetlere kavuşacağınızı

düşünmeliyiz. İnsanlara karşı yumuşak olmanın, onlara iyilik etmenin, onların işlerini güler yüzle ve tatlı dille ve kolaylıkla yapmanın Allahü teâlânın sevgisine kavuşduran yol olduğunu bilmeliyiz.