Dünya ve âhıret
İman ile küfür birbirlerine zıd olduğu gibi, âhıret de, dünyanın zıddıdır. Dünya ve âhıret bir araya getirilemez. Dünya, dinimize göre haram olan, insanlık için zararlı şeylerdir. Faydalı şeyler dünyadan sayılmız. Âhıreti kazanmak için, dünyayı yani haramları terk etmek lâzımdır. Dünyayı terk etmek, iki türlüdür:
Birisi, bütün haram olan şeyler ile berâber, mubahları da, yani günah olmayan lezzetlerin çoğunu da bırakıp, yaşamak için zarûrî olan mikdârını kullanmaktır. Yani tenbel ve işsiz olarak oturup da, dünyanın zevk, keyf ve eğlencelerine dalmak yolunu bırakarak, her türlü zevk ve lezzetinden vazgeçip, bütün zamanını, ibâdet ile ve Müslümanların rahatları ve islâm dînini bilmiyenlerin, doğru yola kavuşmaları için lâzım olan ilmî ve teknik üsûlleri ve vâsıtaları, en ileri ve en üstün şeklide yapmak ve kullanmakla geçirmek ve durmadan çalışmaktır ve dünya zevkini böyle çalışmakta aramak ve bulmaktır. İslamiyetin emrettiği şeyleri yapmak için, bütün rahatı ve zevkleri fedâ etmektir. Eshâb-ı kirâmın hepsi ve büyüklerimizin çoğu, böyle idi.
İkincisi, dünyada haram ve şübheli şeylerden kaçıp mubahları kullanmaktır. Bu kısım da, hele bu zamanda, çok kıymetlidir. O halde, İslamiyetin haram ettiği şeylerden kaçınmak, her Müslüman için lâzımdır.
Bunların haram olmasına önem vermiyen ve kaçınmağa lüzûm görmeyen, yani Allahü teâlânın yasak etmesine aldırış etmeyen veya bunları beğenen, ne güzel diyen dinden çıkar. Bunlar Cehennemde, sonsuz kalacaktır. Allahü teâlânın haram etmesine önem verip, kabûl edip de, nefsine mağlûb olarak, aldanarak, bunları yapan ve sonra akıllarını toparlayıp pişmanolanlar kâfir olmaz ve imanlarını kaybetmezler. Böyle kimselere “Günahkâr” denir. Bunlar, günahları sebebiyle, belki Cehenneme girip cezâlarını çekerse de, Cehennemde sonsuz kalmıyacaklar, çıkıp Cennete kavuşacaklardır.
Allahü teâlânın mubah ettiği, yani müsaade ettiği şeyler pek çoktur. Bunlarda bulunan lezzet, haramda bulunanlardan, fazladır. Mubah kullananları Allahü teâlâ sever. Haram kullananları sevmez. Aklı olan, doğru düşünebilen bir kimse, geçici bir zevk için, sâhibinin, yaratanının sevgisini teper mi? Zâten, haram olan şeylerin sayısı pek azdır. Bunlarda bulunan lezzet, mubahlarda da vardır. Kur’ân-ı kerîmde, zem edilen, kötü denilen dünya, haramlar ve mekrûhlardır. Mal kötülenmemiştir.