Ölülere yardım etmek

Ölülere yardım etmek

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Ölünün mezardaki hâli, denize düşmüş, boğulmak üzere olup, imdat diye bağıran kimseye benzer. Buna ne...

Kibir ile geldin tevazu ile gidiyorsun

Kibir ile geldin tevazu ile gidiyorsun

Hindistan Sultanı Mahmut Gaznevi, Delhi de, orduları ile giderken, bacası tüten bir kulübe görür, içeriye girer, bakar ki Ebul Hasen Harkani...

İyiliklerin karşılığı

İyiliklerin karşılığı

Âhırette Cehennemden kurtulmak, yalnız Muhammed aleyhisselâma tâbi olanlara mahsûstur. Dünyada yapılan hayrât ve hasenât, yani...

Kibirli olmanın alameti nedir?

Kibirli olmanın alameti nedir?

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Merhum hocamız, (Kibir her iyiliğe engeldir) buyururdu. Bir kimsede kibir olup olmadığı, istişare edip etmemesiyle,...

Hubeyb Bin Adiy

Hubeyb Bin Adiy

Darağacında ilk namaz kılan sahâbî. Uhud savaşında bazı yakınları ölen müşrikler, Müslümanlardan bunların intikamını almak istediler....

Başarının yolu gönül almaktan geçer

Başarının yolu gönül almaktan geçer

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dinimize hizmet ederken başarının yüzde sekseni gönül almak, kalb incitmemektir. Maiyetini, yani ailesini ve emri altında...

İmanın esası

İmanın esası

Hubb-i fillâh ve Buğd-ı fillâh, imanın esasıdır. Cenab-ı Hakkın en çok beğendi şeydir. Allahü teâlâ, Mûsâ aleyhisselâma,...

Bu bedeli kullar ödeyemez

Bu bedeli kullar ödeyemez

Evliyalardan birine bir gün, (Efendim, İhlas hususunda en çok etkilendiğiniz bir olay yaşadınız mı?) diye sorarlar. Evet yaşadım buyurur ve devam eder; Mekke-i...

Bütün insanlar dört sınıfa ayrılmıştır

Bütün insanlar dört sınıfa ayrılmıştır

Büyük islâm âlimi İmâm-ı Gazâlî hazretleri insanları dört kısma ayırmaktadır: Bunlardan birinci kısmdakiler, dünyada yimek...

İtalya'da Bir Yeniçeri

İtalya'da Bir Yeniçeri

Bir Osmanlı Yeniçeri’si 1683’deki Viyana Kuşatması’nın hemen ardından bir yeniçeri İtalya’ya geçip yerleşir. İl Turco olarak...

Allah ne derse öyle olur

Allah ne derse öyle olur

Çanakkale harbinin devam ettiği günlerde bir Ramazan arefesiydi. Cephe kumandanı Vehip Paşa 9. Tümenin genç imamını çağırarak mahzun bir şekilde...

Ramazan ayının her günü…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Her bayram...

Cezzar Ahmed Paşa

Fransız ihtilalinin kudretli adamı Napoleon, kısa...

Hastanın iyileşmesi ic…

Eshâb-ı kirâmın büyüklerinden Osman bin Huneyf...

Ukbe Bin Âmir

Eshâb-ı suffadan. Ukbe bin Âmir, Medîne otlaklarında...

Küfre düşmekten sakınma…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Küçük günaha...

Hiçbir kusur görülme…

Peygamberimiz Muhammed aleyhisselam, hiçbir hareketinde, hiçbir...

Kainatin Efendisi

Mübarek göğsünün yar…

Süt anne Halime Hatun anlatır: Server-i...

Hazret-i Hadice’nin rüya…

Sevgili Peygamberimiz yirmi beş yaşlarında...

Hoş geldin ya Resulallah

Yedi kat yer, yedi kat...

Eshab-ı kiram

Ebû Hüreyre

En çok hadîs-i şerîf rivâyet...

Meymune Binti Hâris

Peygamberimizin hanımlarından. Hazret-i Meymune, Hazret-i Abbas’ın...

Ebu Rafi

Peygamberimizin azatı kölelerinden. Ebu Rafi aslen...

Hikmetli Sözler

Bir şeye düşkün olmak

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allahü...

Başarının temeli

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir...

İlme hizmet etmek nasıl o…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Suların...

Meleklerin Yıkadığı Sahâbînın Oğlu.

Abdullah bin Hanzala hazretleri, Eshâb-i kirâmdan, şehâdeti ile meşhûrdur. Babası da, Eshâbdan olup, (Gasîl-ül-melâike) Meleklerin yıkadığı Sahâbî lakabıyla tanınmıştır. Annesi Cemile binti Abdullah’tır.

Babası Hanzala, Uhud vak’ası gecesi evlenmiş, ertesi gün Uhud’da şehîd olmuştur. Hazret-i Abdullah, Peygamber efendimizin vefâtında yedi yaşında idi ve Peygamberimizi görüp, gönüllere şifâ olan sohbetine kavuşmuştur.

Rü’yâda gördüm
Hazret-i Abdullah, 682 senesinde, Hara savaşında Zilhiccenin bitmesine üç gün kala, perşembe günü şehîd olmuştur.

Önce sekiz oğlunu, birer birer savaş meydanına çıkarıp, hepsi şehîd olduktan sonra, kılıcının kınını kırarak askerlerin içine dalmış, şehîd oluncaya kadar mücâdele etmiştir.

Abdullah bin Ebî Süfyân anlatır:
"Ben babamı şöyle derken işittim: Abdullah bin Hanzala’yı şehîd edildikten sonra rü’yâda çok güzel bir şekilde gördüm. Kendisine sordum:
- Ey Ebû Abdurrahmân, sen öldürülmedin mi?
- Evet, fakat öldürülünce, Rabbim beni Cennetine koydu. Ben burada serbestçe dolaşıyor ve Cennet ni’metlerinden istifade ediyorum.
- Ya senin eshâbın, arkadaşların? Onlara ne oldu?
- Onlar benim sancağım etrafındadırlar. Ki, sen bunu görüyorsun.Aramızda olan bu konuşmalardan sonra, uykumdan uyandım. Gördüğüm rü’yânın Hazret-i Abdullah bin Hanzala için hayırlı olduğunu anladım."

Süfyân bin Selim’in rivâyetine göre, İblis, Hazret-i Abdullah bin Hanzala’ya göründü ve ona dedi ki:
- Dinle sana bir şey öğreteyim.
Hazret-i Abdullah da cevap verdi:
- Senden bir şey öğrenmeye ihtiyacım yoktur.

Baskasından bir şey isteme!
Şeytan tekrar dedi ki:
- Dinle de, istersen alır, istemezsen almazsın.
Şeytan, sonra sözlerine şöyle devam etti:
- Ey Hanzala’nın oğlu, Allahtan başkasından bir şey isteme! Her istediğini Allahü teâlâdan iste! Kızdığında, nasıl bir hâl aldığına bir bak! Sen kızdığın zaman, ben sana hakim olurum.

Abdullah bin Hanzala hazretleri, ziyâret için, arkadaşları ile beraber, Sa’d bin Ubâde hazretlerinin oğlunun evine gitmişti.

Namaz vakti gelince ev sahibine, imâm olmasını teklif ettiler. O da misâfirlerden birinin imâm olmasını istedi. Hazret-i Abdullah şöyle rivâyette bulundu:
- Resûlullah efendimiz, "Bir kimsenin kendi yatağında yatması, hayvanına binmesi ve evinde imâmlık etmesi evlâdır" buyurdu.