Dünya karanlığa gömülmüştü

Dünya karanlığa gömülmüştü

Fahr-i kâinat efendimiz doğmadan önce, bütün âlem, manevi yönden müthiş bir zulmet ve karanlık içinde idi. İnsanlar hadsiz,...

İyi huyları tamamlamak için gönderildim

İyi huyları tamamlamak için gönderildim

İslâm kelimesi, “Nefsini teslîm etmek, boyun eğmek, selâmete ulaşmak” ve aynı zamanda “Barış” manâlarına gelir. İmâm-ı...

Hassan Bin Sabit

Hassan Bin Sabit

Peygamber efendimizin şairlerinden. Hassan bin Sabit, Müslüman olmadan önce de meşhur şairlerden olup, Sam ve civarında hüküm sürmekte olan...

Herkese şifa

Herkese şifa

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dinimize uymak saadettir, huzurdur. Dinimiz bir ilaçtır, herkese şifadır. İman ederse, âhirette de şifa bulur, iman etmezse...

Nevfel Bin Hâris

Nevfel Bin Hâris

Hâşimoğullarının en yaşlısı. Nevfel bin Hâris, Kureyş kervanını kurtarmak ve Müslümanlarla savaşmak için hazırlanan müşrik ordusuna...

Dua almaya çalışmalı

Dua almaya çalışmalı

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Ubeydullah-i Ahrar hazretlerine, bu makama nasıl kavuştuğu sorulunca buyurur ki: (Yalnız, Allahü teâlânın kullarına...

Sâlim Mevlâ Ebû Huzeyfe

Sâlim Mevlâ Ebû Huzeyfe

Kur'ân-ı kerîmi en iyi okuyanlardan. Hazret-i Ebû Bekir zamanında Müseylemet'ül Kezzâb'a karşı yapılan Yemâme...

Habbâb Bin Eret

Habbâb Bin Eret

İlk Müslüman sahâbîlerden. Hazret-i Habbâb demirci olup, kılıç yapardı. Peygamber efendimiz onun dükkânına gider, onunla...

Oruç aç kalmak değil

Oruç aç kalmak değil

Dr. Dewey, Dr. Guelpa, Dr. Frumusan, Dr. Pauchet gibi oruçla ilgili araştırmalarda uzmanlaşmış tabipler de, hastalarını tedavi etmek için kısa ve uzun...

İki cihan saadeti

İki cihan saadeti

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dünya ve âhiret saadeti iki şeyle olur: Birincisi, İmam-ı Rabbanî hazretleri gibi büyük bir Allah dostuna...

Menfaat için yapılan her şey dünyadır

Menfaat için yapılan her şey dünyadır

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Merhum hocamız, (Abdülhakîm efendi hazretleri, yılbaşında bize hediye verirdi, biz de size verelim) diyerek, talebelerine...

Büyüklerin gözünden düş…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Mevlana Halid-i...

Hassan Bin Sabit

Peygamber efendimizin şairlerinden. Hassan bin Sabit, Müslüman...

Sehl Bin Hanîf

Eshâb-ı kirâmın okçularından. Uhud gazâsında bir ara...

Dinimize uyan rahat ede…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Geçimsizlikler, hep...

Vücut zehirden arınır

Vücuttaki toksinlerden kurtulmanın yollarından biri de...

Gelmeyene git, vermeyen…

İslâm ahlâkı ile ahlâklanmış bir Müslümanın...

Kainatin Efendisi

Hoş geldin ya Resulallah

Yedi kat yer, yedi kat...

“Hacer-ül-Esved”in yeri

Resulullah efendimiz otuz beş yaşında...

En güvenilir kimse...

O; doğru, doğruların doğrusu... Hiçbir...

Eshab-ı kiram

Said bin Zeyd

Cennetle müjdelenenlerden. Saîd bin Zeyd hazretlerinin...

Mikdâd Bin Esved

Resûlullahın süvârilerinden. Hicretin ikinci yılında Bedir...

Hassan Bin Sabit

Peygamber efendimizin şairlerinden. Hassan bin Sabit...

Hikmetli Sözler

Ölülere hediye

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Ölmüşlerimizin...

Sırat köprüsünde yedi sua…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Peygamber...

Dindar olanı tercih

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bileşik...

Meleklerin Yıkadığı Sahâbînın Oğlu.

Abdullah bin Hanzala hazretleri, Eshâb-i kirâmdan, şehâdeti ile meşhûrdur. Babası da, Eshâbdan olup, (Gasîl-ül-melâike) Meleklerin yıkadığı Sahâbî lakabıyla tanınmıştır. Annesi Cemile binti Abdullah’tır.

Babası Hanzala, Uhud vak’ası gecesi evlenmiş, ertesi gün Uhud’da şehîd olmuştur. Hazret-i Abdullah, Peygamber efendimizin vefâtında yedi yaşında idi ve Peygamberimizi görüp, gönüllere şifâ olan sohbetine kavuşmuştur.

Rü’yâda gördüm
Hazret-i Abdullah, 682 senesinde, Hara savaşında Zilhiccenin bitmesine üç gün kala, perşembe günü şehîd olmuştur.

Önce sekiz oğlunu, birer birer savaş meydanına çıkarıp, hepsi şehîd olduktan sonra, kılıcının kınını kırarak askerlerin içine dalmış, şehîd oluncaya kadar mücâdele etmiştir.

Abdullah bin Ebî Süfyân anlatır:
"Ben babamı şöyle derken işittim: Abdullah bin Hanzala’yı şehîd edildikten sonra rü’yâda çok güzel bir şekilde gördüm. Kendisine sordum:
- Ey Ebû Abdurrahmân, sen öldürülmedin mi?
- Evet, fakat öldürülünce, Rabbim beni Cennetine koydu. Ben burada serbestçe dolaşıyor ve Cennet ni’metlerinden istifade ediyorum.
- Ya senin eshâbın, arkadaşların? Onlara ne oldu?
- Onlar benim sancağım etrafındadırlar. Ki, sen bunu görüyorsun.Aramızda olan bu konuşmalardan sonra, uykumdan uyandım. Gördüğüm rü’yânın Hazret-i Abdullah bin Hanzala için hayırlı olduğunu anladım."

Süfyân bin Selim’in rivâyetine göre, İblis, Hazret-i Abdullah bin Hanzala’ya göründü ve ona dedi ki:
- Dinle sana bir şey öğreteyim.
Hazret-i Abdullah da cevap verdi:
- Senden bir şey öğrenmeye ihtiyacım yoktur.

Baskasından bir şey isteme!
Şeytan tekrar dedi ki:
- Dinle de, istersen alır, istemezsen almazsın.
Şeytan, sonra sözlerine şöyle devam etti:
- Ey Hanzala’nın oğlu, Allahtan başkasından bir şey isteme! Her istediğini Allahü teâlâdan iste! Kızdığında, nasıl bir hâl aldığına bir bak! Sen kızdığın zaman, ben sana hakim olurum.

Abdullah bin Hanzala hazretleri, ziyâret için, arkadaşları ile beraber, Sa’d bin Ubâde hazretlerinin oğlunun evine gitmişti.

Namaz vakti gelince ev sahibine, imâm olmasını teklif ettiler. O da misâfirlerden birinin imâm olmasını istedi. Hazret-i Abdullah şöyle rivâyette bulundu:
- Resûlullah efendimiz, "Bir kimsenin kendi yatağında yatması, hayvanına binmesi ve evinde imâmlık etmesi evlâdır" buyurdu.