Gemiye binmenin şartı

Gemiye binmenin şartı

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Sahipsiz olmak felakettir. Çünkü âhirette de bir rehbere ihtiyaç vardır. Bu geçici dünyada bile,...

Ur çıkmadan nur girmez

Ur çıkmadan nur girmez

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Küfürden sonra en kötü ahlâk, en büyük günah, kibirli olmaktır. Peygamber efendimiz, (Kalbinde...

İstifade yolunda en büyük iki engel

İstifade yolunda en büyük iki engel

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Evliya zatlar, sipariş üzerine konuşmazlar, yani sohbet ederken konuşacaklarını önceden tayin etmezler. Oradakilerin neye ihtiyacı...

Îmân duâsı

Îmân duâsı

Allahümme innî e’ûzü bike min en-üşrike bike şey-en ve ene a’lemü ve estagfirü-ke li-mâ lâ-a’lemü...

Kaleyi teslim etmek için vezir yapılmadım

Kaleyi teslim etmek için vezir yapılmadım

Mısır ve Filistin’i kolaylıkla zapteden Napolyon, Akka Kalesi’nin de bir-iki gün içinde düşeceğini hayal etmiş ve Cezzar Ahmed Paşa’ya şu...

Zulüm, had safhadaydı...

Zulüm, had safhadaydı...

Yeryüzünün merkezi olan mübarek Mekke’de, küfür sel gibi akıyor, Beytullah’ın içine, lat, uzza, menat gibi yüzlerce put...

Nefsin isyan etmediği an yoktur

Nefsin isyan etmediği an yoktur

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir hadis-i kudsîde, (Nefsiniz bana düşmandır, siz de ona düşman olun) buyuruluyor. Nefsin düşman olması, (Allahü...

Sa’d Bin Ebî Vakkâs

Sa’d Bin Ebî Vakkâs

Resûlullahın okçusu. Sa’d bin Ebî Vakkâs hazretleri, Hazret-i Ebû Bekir vâsıtasıyla Müslüman olmuş, Eshâb-ı...

Niyetin önemi

Niyetin önemi

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İnsan, âciz demektir. Hangi uzvumuza, hangi tabiat şartlarına, neye hâkimiz? Her işimizde her an, Allahü...

İtaat yoksa, hiçbir şey yok demektir

İtaat yoksa, hiçbir şey yok demektir

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Mıknatıs, saman çöpünü çekmez. Metal parçalarını, cevheri çeker. Onun için merhum hocamız,...

İmanın varlığına alâmet

İmanın varlığına alâmet

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Biri ölünce, (Biz Allah için yaratıldık, sonunda yine Allah’a döneceğiz) mealindeki (İnnâ lillah ve...

Âsım Bin Sâbit

Arıların koruduğu sahâbî. Asr-ı saâdette küfür ve...

Git, sebeplere yapış

Bir şahıs, heyecan ve ızdırapla, Cafer-i...

Bal Tefsiri

Bir gün Peygamber efendimiz aleyhisselam, Eshab-ı...

Zalimlere dersini verdi…

Hicretin altıncı senesinde Hazreti Zeyd bin...

Arkadaş seçerken

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Salih insanlarla...

Yirmi saniyede mi yapac…

Cüneyd-i Bağdadi hazretlerine bir gün şeytan...

Kainatin Efendisi

Hoş geldin ya Resulallah

Yedi kat yer, yedi kat...

Zemzem kuyusu

Dede Abdülmuttalib’e, bir gün rüyasında...

Allah’ın adı ile oku!..

Peygamber efendimiz kırk yaşında... Ramazanın...

Eshab-ı kiram

Mus'ab Bin Umeyr

İslâmda ilk öğretmen. Mus'ab bin Umeyr...

Aişe-i Sıddıka

Peygamberimizin hanımlarından. Hazret-i Aişe validemiz, küçük...

Meymune Binti Hâris

Peygamberimizin hanımlarından. Hazret-i Meymune, Hazret-i Abbas’ın...

Hikmetli Sözler

Hizmette insan eğitimi

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Büyük...

İnkâr eden mahrum kalır

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Büyüklerimizden...

Bu gaflet niye?

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Her...

Meleklerin Yıkadığı Sahâbînın Oğlu.

Abdullah bin Hanzala hazretleri, Eshâb-i kirâmdan, şehâdeti ile meşhûrdur. Babası da, Eshâbdan olup, (Gasîl-ül-melâike) Meleklerin yıkadığı Sahâbî lakabıyla tanınmıştır. Annesi Cemile binti Abdullah’tır.

Babası Hanzala, Uhud vak’ası gecesi evlenmiş, ertesi gün Uhud’da şehîd olmuştur. Hazret-i Abdullah, Peygamber efendimizin vefâtında yedi yaşında idi ve Peygamberimizi görüp, gönüllere şifâ olan sohbetine kavuşmuştur.

Rü’yâda gördüm
Hazret-i Abdullah, 682 senesinde, Hara savaşında Zilhiccenin bitmesine üç gün kala, perşembe günü şehîd olmuştur.

Önce sekiz oğlunu, birer birer savaş meydanına çıkarıp, hepsi şehîd olduktan sonra, kılıcının kınını kırarak askerlerin içine dalmış, şehîd oluncaya kadar mücâdele etmiştir.

Abdullah bin Ebî Süfyân anlatır:
"Ben babamı şöyle derken işittim: Abdullah bin Hanzala’yı şehîd edildikten sonra rü’yâda çok güzel bir şekilde gördüm. Kendisine sordum:
- Ey Ebû Abdurrahmân, sen öldürülmedin mi?
- Evet, fakat öldürülünce, Rabbim beni Cennetine koydu. Ben burada serbestçe dolaşıyor ve Cennet ni’metlerinden istifade ediyorum.
- Ya senin eshâbın, arkadaşların? Onlara ne oldu?
- Onlar benim sancağım etrafındadırlar. Ki, sen bunu görüyorsun.Aramızda olan bu konuşmalardan sonra, uykumdan uyandım. Gördüğüm rü’yânın Hazret-i Abdullah bin Hanzala için hayırlı olduğunu anladım."

Süfyân bin Selim’in rivâyetine göre, İblis, Hazret-i Abdullah bin Hanzala’ya göründü ve ona dedi ki:
- Dinle sana bir şey öğreteyim.
Hazret-i Abdullah da cevap verdi:
- Senden bir şey öğrenmeye ihtiyacım yoktur.

Baskasından bir şey isteme!
Şeytan tekrar dedi ki:
- Dinle de, istersen alır, istemezsen almazsın.
Şeytan, sonra sözlerine şöyle devam etti:
- Ey Hanzala’nın oğlu, Allahtan başkasından bir şey isteme! Her istediğini Allahü teâlâdan iste! Kızdığında, nasıl bir hâl aldığına bir bak! Sen kızdığın zaman, ben sana hakim olurum.

Abdullah bin Hanzala hazretleri, ziyâret için, arkadaşları ile beraber, Sa’d bin Ubâde hazretlerinin oğlunun evine gitmişti.

Namaz vakti gelince ev sahibine, imâm olmasını teklif ettiler. O da misâfirlerden birinin imâm olmasını istedi. Hazret-i Abdullah şöyle rivâyette bulundu:
- Resûlullah efendimiz, "Bir kimsenin kendi yatağında yatması, hayvanına binmesi ve evinde imâmlık etmesi evlâdır" buyurdu.