Kıyamet alâmetleri

Kıyamet alâmetleri

Resulullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” kıyâmet alâmetlerinden her ne haber verdi ise, hepsi doğrudur. Yanlışlık olamaz. O...

Bahira’nın beklediği misafir

Bahira’nın beklediği misafir

Efendimiz on iki yaşlarında iken, Ebu Talib’in Şam’a giden ticaret kervanına katıldı.. Bu, O’nun ilk yolculuğu... Kervan, Busra’da, bir manastırın...

“Hacer-ül-Esved”in yeri

“Hacer-ül-Esved”in yeri

Resulullah efendimiz otuz beş yaşında iken Kabe hakemi... O zaman, yağmur ve seller Kabe’nin duvarlarını iyice yıpratmış... Ayrıca çıkan bir yangın,...

Mirac aklın bittiği, imanın başladığı yerdir

Mirac aklın bittiği, imanın başladığı yerdir

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir iş, ne kadar sıkıntı içinde olmuşsa, o kadar uzun ömürlü olur. Peygamber efendimiz, (En çok sıkıntıyı ben...

Allah'ın emaneti

Allah'ın emaneti

Ümm-i Süleym radıyallahü anha, gayet temiz ahlak sahibi bir hatun idi. Çocuğu vefat ettiği zaman, sabır ve metanetle bizzat kendisi yıkadı ve kendisi...

Vazifemiz ışık tutmak olmalı

Vazifemiz ışık tutmak olmalı

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Arazilerin, binaların, altınların, yani dünyadaki bütün varlıkların, Allah indinde sivrisineğin kanadı kadar değeri yoktur....

Çürük elma için ne istersin

Çürük elma için ne istersin

Bir zimmi, Sultan İkinci Murad Hana der ki: - Bir maruzatım var Padişahım, müsaade buyurun anlatayım? - Elbette, söyle nedir maruzatın? - Askerleriniz benim...

Hamdolsun iftar bizde

Hamdolsun iftar bizde

Ramazan ayında habersiz misafirliğe gitmek hürmet ifadesi sayılırdı. Müslümanların birbirine samimiyetini bu durum güzel bir şekilde gözler...

O zaman kılıç ve ok devri idi

O zaman kılıç ve ok devri idi

Yavuz Sultan Selim Hân, “Mısır’ı fethettiğinde, cesâretini çok beğendiği Mısır ordusu başkumandanı Kurtbay’ı karşısına almış ve onunla...

Evliya zatlara derece tâyin etmek

Evliya zatlara derece tâyin etmek

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Şah-ı Nakşibend hazretleri, (Yolumuzun başı, ortası, sonu edeptir. Hiçbir edebsiz, Allah’ın sevgili kulu olamaz) buyuruyor....

Neticeyi sebepten bilmek

Neticeyi sebepten bilmek

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Mülkü de, kuvveti de veren Allahü teâlâdır. İnsan, zerresini kendi şahsından, kendi kabiliyetinden veya...

Dine hizmet, ateşten gö…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dine hizmet...

Aklı olan karı koca bir…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Peygamber efendimiz...

Hanzala Bin Ebû Âmir

Meleklerin yıkadığı sahâbî. Hanzala Bedir gazâsında bulundu...

Ahde vefa

Hazreti Ömer arkadaşlarıyla sohbet ederken, huzura...

Latif bir şikayet

İstanbul’dan Hacca giden İbrahim efendi adındaki...

Beş büyük imtihan

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Kıyamet günü...

Kainatin Efendisi

“Hacer-ül-Esved”in yeri

Resulullah efendimiz otuz beş yaşında...

Doğduğu geceki olaylar

Resul-i ekrem efendimiz, doğmadan önce...

Misk kokulu Abdülmuttali…

Peygamber efendimizin babası Hazreti Abdullah...

Eshab-ı kiram

Abdullah Bin Ümm-i Mektûm

Peygamberimizin müezzinlerinden. Abdullah bin Ümm-i Mektûm...

Talhâ Bin Ubeydullah

İlk Müslüman olanlardan. Hazret-i Talhâ bin...

Hüseyin bin Ali

Cennet gençlerinin seyyidi. Ümm-i Hâris hazretleri...

Hikmetli Sözler

Bakışı ibret, sözü hikmet…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Kâinat...

Hakiki bayram nasıl olur?

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allahü...

Üç şeyi yerine getiren, k…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Resulullah...

Çeşitli hâlleriyle hikmet saçan bir derviş,
Bunda da bir hikmet var” sözünü çok edermiş.

Bu yüzden kendisine Hikmet Baba diyorlar,
Fakat onu saf sanıp alaya alıyorlar.

Nasipsiz birkaç kişi, oyun oynarlar ona,
İneğini götürüp bağlarlar bir ormana.

Derler, “Şimdi de hikmetten söz edecek mi?
İneği aramaya dağlara gidecek mi?


Akşam sığırlar gelir, Dervişin ineği yok,
Bekliyorlar Dervişte görülsün âni bir şok.

Hikmet Baba bu işi de hiç anormal bulmaz,
Bunda da bir hikmet var” sözünden geri kalmaz.

Çoluk çocuk birlikte köyden kıra çıkarlar,
Sığırın otladığı her tarafa bakarlar.

Nihayet aramaktan iyice yorulurlar,
İneği bir ağaca bağlı halde bulurlar.

Hikmet Baba yine der, “Bunda da bir hikmet var,
Fakirin ineğini bu ağaca kim bağlar?


Biraz dinlenmek için oraya otururlar,
Yorgunluktan dolayı hep uyuya kalırlar.

Sabah olunca kalkıp köylerine giderler,
Acıklı manzarayı ibretle seyrederler.

Gece bir deprem olmuş, köy viraneye dönmüş,
Feryatlar yükseliyor, bazı ocaklar sönmüş.

Hikmet Baba üzülür, yine bir hikmet söyler:
Görelim Mevlâ neyler, neylerse güzel eyler.

Rabbimiz bir sebeple köyden çıkardı bizi,
İneği bağlatarak kurtardı hepimizi
.”