Alın yazısını okumak

Alın yazısını okumak

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Herkesin yaptığı iş, alın yazısının gereğidir. İnsanın alın yazısı icraatıdır. O hâlde herkes, kendi alın yazısını, yaptığı işe...

Bilâl-i Habeşî

Bilâl-i Habeşî

Peygamber efendimizin müezzini. Bilâl-i Habeşî hazretleri, ilk îmân edenlerden olup, müşriklere karşı Müslüman olduğunu...

İlmin kabı amel, amelinki de ihlâstır

İlmin kabı amel, amelinki de ihlâstır

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Her şeyin bir kabı vardır. Kap, içine konulanı muhafaza etmek yani zayi olmasını önlemek için gerekli olan nesnedir....

Kâ’b Bin Züheyr

Kâ’b Bin Züheyr

Peygamberimizin hırkasını verdigi şâir Sahâbî. Kâ’b bin Züheyr, Müzeyne kabîlesinden olup, onbir şâir yetiştiren bir...

Gerçek âlimlerin ortak özelliği

Gerçek âlimlerin ortak özelliği

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bütün Ehl-i sünnet âlimlerinin ortak bir özelliği vardır. O da, sorulan suallere, soranın dünyasını değil,...

Gece uyanınca

Gece uyanınca

Peygamberimiz buyurdu ki: “Gece uyanınca, şu duâyı okuyan, her istediğine nâil olur: “Lâ ilâhe illallahü vahdehü lâ...

İman cevherini korumak

İman cevherini korumak

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İmam-ı Rabbânî hazretlerinin zamanında da, şimdiki kadar olmasa da, helalle haram, sünnetle bi’dat birbirine...

Birlik ve beraberlik için

Birlik ve beraberlik için

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dinimize ihlâsla hizmet edenler, bir vücut gibi olmalıdır. Bu birliğin esası, bu yolun büyüklerine dil uzatmamaktır....

Allah diyen aziz olur

Allah diyen aziz olur

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allah diyen aziz, para diyen rezil olur. Herkes bu iki kutup etrafında toplanmıştır. Bir kısmı Allah yolunu, bir kısmı paranın yolunu...

Hizmette doğruluk esastır

Hizmette doğruluk esastır

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: En iyi âlim, kendinden söyleyen, kendine bağlayan değil, muteber kitaplardan nakleden, vasıta olandır. Dinimiz nakil dinidir....

Herkes sahibiyle ve hocasıyla övünür

Herkes sahibiyle ve hocasıyla övünür

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Kadı Iyad hazretleri bir gün, (İki şeye çok seviniyor, göklerde uçuyorum. Sanki yıldızlar ayaklarımın altında, elimi...

Vesikasız köşke oturmak

Bir gün kadıncağızın biri Belh padişahına...

Hoca hakkı ödenmez

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Merhum hocamız...

Kapalı olan kaba su dol…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Ehl-i sünnet...

Cennete nasıl kavuştunu…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Vefatından sonra...

İngiliz elçisinin sulta…

Ermeni vakayiinin (olaylarının) cereyanı sırasında Sultan...

Salihlerin sohbetinde b…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İmam-ı Rabbânî...

Kainatin Efendisi

Zemzem kuyusu

Dede Abdülmuttalib’e, bir gün rüyasında...

Nur’un temiz alından temi…

Âdem aleyhisselamın alnına nakşedilen bu...

Hazret-i Hadice ile evlen…

Hazret-i Hadice validemiz, Varaka bin...

Eshab-ı kiram

Zeyneb Binti Cahş

Peygamberimizin hanımlarından. Hazret-i Zeyneb validemiz, Peygamberimizin...

Velîd Bin Velîd

Kardeşleri tarafından işkence gören sahâbî. Velîd...

Amr Bin Âs

Meşhûr Arab dâhîlerinden. Önceleri kabîlesine uyarak...

Hikmetli Sözler

Allah’ın en sevdiği yer

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Peygamber...

Ur çıkmadan nur girmez

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Küfürden...

Kâinattan haberimiz var m…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İnsan...

Çeşitli hâlleriyle hikmet saçan bir derviş,
Bunda da bir hikmet var” sözünü çok edermiş.

Bu yüzden kendisine Hikmet Baba diyorlar,
Fakat onu saf sanıp alaya alıyorlar.

Nasipsiz birkaç kişi, oyun oynarlar ona,
İneğini götürüp bağlarlar bir ormana.

Derler, “Şimdi de hikmetten söz edecek mi?
İneği aramaya dağlara gidecek mi?


Akşam sığırlar gelir, Dervişin ineği yok,
Bekliyorlar Dervişte görülsün âni bir şok.

Hikmet Baba bu işi de hiç anormal bulmaz,
Bunda da bir hikmet var” sözünden geri kalmaz.

Çoluk çocuk birlikte köyden kıra çıkarlar,
Sığırın otladığı her tarafa bakarlar.

Nihayet aramaktan iyice yorulurlar,
İneği bir ağaca bağlı halde bulurlar.

Hikmet Baba yine der, “Bunda da bir hikmet var,
Fakirin ineğini bu ağaca kim bağlar?


Biraz dinlenmek için oraya otururlar,
Yorgunluktan dolayı hep uyuya kalırlar.

Sabah olunca kalkıp köylerine giderler,
Acıklı manzarayı ibretle seyrederler.

Gece bir deprem olmuş, köy viraneye dönmüş,
Feryatlar yükseliyor, bazı ocaklar sönmüş.

Hikmet Baba üzülür, yine bir hikmet söyler:
Görelim Mevlâ neyler, neylerse güzel eyler.

Rabbimiz bir sebeple köyden çıkardı bizi,
İneği bağlatarak kurtardı hepimizi
.”