Allahü teâlânın görülmesi

Allahü teâlânın görülmesi

Allahü teâlâ, ezelden ebede, yani öndeki sonsuzdan, sonraki sonsuza kadar, bir kelâm ile söyleyicidir. Bütün emirleri, o bir...

Mirac aklın bittiği, imanın başladığı yerdir

Mirac aklın bittiği, imanın başladığı yerdir

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir iş, ne kadar sıkıntı içinde olmuşsa, o kadar uzun ömürlü olur. Peygamber efendimiz, (En çok sıkıntıyı ben...

Kılıcını değil kınını öpmüşlerdir!

Kılıcını değil kınını öpmüşlerdir!

Hazreti Mugîre, Sa’d bin Ebî Vakkâs tarafından sefir olarak gönderilmişti. İranlılar, sert konuşup, Müslümanları korkutacaklarını...

Salihler Cennete gider

Salihler Cennete gider

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Silsile-i aliyye büyüklerinin yolunda dinimize hizmet edenlerin imanının kâmil ve kalıcı olması, birbirlerini sevmelerine...

Hadice-tül Kübra

Hadice-tül Kübra

Peygamberimizin ilk hanımı. Hazret-i Hadice; güzelliği, malı, aklı, iffeti, hayâsı ve edebi ile Arabistan'da büyük şöhreti olan bir...

Üseyd Bin Hudayr

Üseyd Bin Hudayr

Eshâb-ı kirâmın sancaktarlarından. Medîne'ye İslâmiyeti öğretmek için gelen Mus'ab bin Umeyr Medîne'de...

Sümâme Bin Üsâl

Sümâme Bin Üsâl

Yemâme kabîlesi reisi. Hicretten sonra Medîne'de İslâmiyet hızla yayılıyordu. İslâm güneşi gittikçe daha fazla insanı...

Osmanlı'da ahlak

Osmanlı'da ahlak

Osmanlılarda  İslam ahlâkı hakimdi. Umumî kaideler dahil, herkes, İslam ahlâkına ve örfe uymak zorundaydı. Vatanseverlik, vakar, büyüğe...

İslâm ahlâkı üçe ayrılır

İslâm ahlâkı üçe ayrılır

Ahlâk bilgilerini öğrenmek, istekle olur. Zor ile olmaz. İslâm ahlâkı üçe ayrılır: 1 - İnsan yalnız iken, başkasını...

İşlerin en iyisi ve en kötüsü

İşlerin en iyisi ve en kötüsü

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Sevgi, dünya menfaatine dayanmamalı, Allah için olmalıdır. Menfaate dayalı sevginin kıymeti yoktur. Sevgi, Allah için...

Sevgi büyükten, yukarıdan gelir

Sevgi büyükten, yukarıdan gelir

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Evliya zatları seven sonunda evliya olur. Çünkü rastgele bir insan onları sevemez. Biri, mübarek bir zata gelip,...

Bu aslan istirahat etsi…

1762 yılında Prusya kralı II. Frederik...

İyi arkadaş bulmak

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Peygamber efendimiz...

Kötü birine iyilik yapı…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İyilik eden...

Ümm-i Şerik

Devsli muhacir hanım sahabîlerden. Devs’de müslüman olan...

Al sana Leyla

Arayan belasını da, Mevlasını da bulur...

Sırat köprüsünde yedi s…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Peygamber efendimiz...

Kainatin Efendisi

“Hacer-ül-Esved”in yeri

Resulullah efendimiz otuz beş yaşında...

Ümmetim!.. ümmetim!..

Kâinatın efendisi doğduğu sırada, hazret-i...

Emanet, Ebu Talib’de...

Merhamet deryası Abdülmuttalib vefat edeceğine...

Eshab-ı kiram

Sürâka Bin Mâlik

Eshâb-ı kirâmın süvârilerinden. Peygamber efendimize, Peygamberliğinin...

Hafsa Binti Ömer

Peygamberimizin hanımlarından. Hazret-i Ömer’in kızı olan...

Abdullah Bin Ebi Bekr-i S…

Hazret-i Ebû Bekir’in oğlu. Zekî ve...

Hikmetli Sözler

Yol levhası olup, büyükle…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Ehl-i...

İstişarenin önemi

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir...

İnsanların en büyük ihtiy…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allahü...

Gece yarısından sonra, Hazret-i Mevlana’nın dergahının kapısı çalınır. Talebeleri açar. Sarhoş bir genç, (Ben Üstad Mevlana’yı görüp, elini öpüp duasını alacağım) der. Talebeler kovsalar da, o gitmez, (Duasını almadan asla gitmem) diye diretir. Talebeler ne yaptılarsa oradan uzaklaştıramazlar.

Gürültüye Hazret-i Mevlana uyanır, (Ne var, ne bu gürültü?) diye sorar. Talebeleri, Efendim, sarhoş bir genç, duanızı almadan gitmeyeceğini söylüyor derler.

Hazret-i Mevlana talebelerine, (O, sarhoş kafayla bu saatte bizi bulabilmiş, siz ayık kafayla içeri alamıyorsunuz. Belki samimidir, niye kovuyorsunuz? Talep edeni, ihlasla arayanı kovma yetkimiz yok ki. Ateşten çıkıp gelene, dön tekrar ateşe demeye hakkımız var mı? Bırakın gelsin yanıma) buyurur.

Mevlana hazretlerinin bu sözlerini duyan genç gelir ve ağlayarak, (Hocam benim gibi sarhoş, edepsiz biri için, talebelerinize sitem etmenize gönlüm razı olmadı. Beni de talebeliğe kabul buyurmaz mısınız? O talebelerin ve sizin hizmetinizde olmakla şereflenmek istiyorum) der.

Hazret-i Mevlana gencin gözyaşlarını silip der ki:
Evladım hoş geldin aramıza, kimin ne zaman ne olacağı belli olmaz, hangi vesile ile kavuşacağı belli olmaz. Allahü teâlâ âlemlere rahmet olarak gönderdiği Peygamber efendimize, "Beni talep edene hizmetçi ol" diye emrediyor. Bu yüzden talep edenin haline vaktine saatine bakılmaz, talebine bakılır. Sen bizi Allah için sevip bulmuşsun. Gerçekte talebin biz değil, Allah sevgisine kavuşmaktır. Buna engel olmaya kimsenin hakkı olmaz. Talebelere sitem edişim bu yüzden idi.