Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Bir cemiyette herkes, üzerine düşen vazifeyi yaparsa, sistem düzgün çalışır. Vücudun işe yaraması organların sıhhatli çalışmasına bağlıdır. Hadis-i şerifte, (Habeşli siyah bir köle de olsa, âmirinize itaat edin!) buyuruldu. Baş ayrı, vücut ayrı olursa, hiçbir işe yaramaz. Saatin çarklarından biri arızalanırsa, saat çalışmaz, vakti doğru göstermez. Bir saate bakınca, akrep ve yelkovan görülür. Onun içinde küçük çarklar da vardır. Bir çark diğerini, o da bir başkasını çevirir. Böylece akrep ve yelkovan, vakti doğru olarak gösterir. O çarkların biri kırılsa, hattâ paslansa, saat yanlış gösterir. İşte dinimize hizmette de biri, görevini doğru yapmazsa, diğerini etkiler, o da başkasını etkiler. Neticede hizmetlerin aksamasına, yıkılmasına sebep olur. Onun için herkes kendi işine sımsıkı sarılmalı, vazifesini aksatmamalıdır.

Peygamber efendimizin oğlu İbrahim, 17 aylıkken vefat edince, Eshab-ı kiramdan iki kişi kabre inip defnettiler. Lahdin önünü kerpiçle ördüler. Kerpiçlerden bir ikisi her nasılsa hafif eğri konmuştu. Onlar çıkınca, Peygamber efendimiz kabre indi. Kerpiçleri düzeltip şöyle buyurdu:
(Her işinizi tam yapmanız için düzelttim. Yoksa bu iki kerpicin eğri durması, ölüye de diriye de zarar vermez, ama gönlüm rahat etmedi. Eğer bir iş tam yapılmazsa veya yapılan bir işten dolayı gönül rahat değilse, bu işten üzülenler olabilir.)

Bir talebe rüyasında, mübarek hocasının kendisini sırtında taşıdığını görüp, çok utanır. Rüyayı anlatınca, hocası, (Vekilimin yükünü alanı biz sırtımızda taşırız) buyurur. (Büyüklerin yükü nasıl alınır?) diye soranlara da, (Herkes kendisine verilen vazifeyi ihlâsla, en güzel şekilde ve zamanında yaparsa büyüklerin yükünü almış olur) diye cevap verir.

İhlasla hizmet etmenin önemi çok büyüktür. Hizmete iştirak edenlerin sevablardaki payı, bir çuval buğdaydaki taneler sayısınca değil, tanelerin zerrelerindedir, ancak sevablara böyle ortak olmak, herkesin kendi işini ihlâsla yapmasıyla, başkalarının işine karışmamasıyla mümkün olur. Başkalarının işine karışmak, çok sıkıntılara sebebiyet verir.