Dert ve belâdan kurtulmak için

Dert ve belâdan kurtulmak için

Hadis-i şerifte buyuruldu ki, “Birinize derd ve belâ gelince, Yûnüs Peygamberin duâsını okusun! Allahü teâlâ Onu muhakkak...

Dünya sevgisinin tek ilacı

Dünya sevgisinin tek ilacı

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İnsan hasta olunca, hem ibadetlerini, hem hizmetlerini tam yapamaz. Bunun gibi, insanın kalbi hasta olunca da, Allahü...

İtikâd ve amel

İtikâd ve amel

Allahü teâlânın bildirdiği her din, iki kısmdır: İtikâd ve amel. Yani iman ve ahkâm. Bunlardan iman, her dinde aynıdır. İman, dînin aslı ve...

Habbâb Bin Eret

Habbâb Bin Eret

İlk Müslüman sahâbîlerden. Hazret-i Habbâb demirci olup, kılıç yapardı. Peygamber efendimiz onun dükkânına gider, onunla...

Soracak yerin olması büyük nimettir

Soracak yerin olması büyük nimettir

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allahü teâlâ birlik ve beraberlikten hiçbirimizi ayırmasın. Birlikte rahmet, ayrılıkta azab-ı ilahi vardır. İlla...

Sıkıntı var diye hizmetten kaçmak

Sıkıntı var diye hizmetten kaçmak

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bizden sonraki nesiller, bu Ehl-i sünnet yolunu, bu hizmetleri devam ettirirler, Ehl-i sünnet kitaplarını bütün...

Manâ içinde manâ

Manâ içinde manâ

Kur’ân-ı kerîm insan sözü değildir. Kur’ân-ı kerîmin insan sözü olmadığı tecrübe ile de isbât edilmiştir ve...

Kalb, his organlarına tâbidir

Kalb, his organlarına tâbidir

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Kalb, Allahü teâlânın nazar ettiği yerdir. Bunun için kalbi temizlemeye çok uğraşmalıdır. Kalbin temizlenerek...

Allah'ın takdirine kulun aklı ermez

Allah'ın takdirine kulun aklı ermez

Vehb b. Münebbih’ten rivayet edilmiştir, diyor ki: - “İsrailoğullarının abidlerinden biri vardı ki, nehrin kenarındaki ibadethanesinde ibadet ederdi....

Kötü birine iyilik yapıldığında

Kötü birine iyilik yapıldığında

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İyilik eden, iyilik görür. Ancak kötü kimseye iyilik eden, ondan kötülük görür....

Kalbde imanın sabit kalması için

Kalbde imanın sabit kalması için

Bunun için, Resûlullah her zaman, “Allahümme, yâ mukallibelkulûb, sebbit kalbî, alâ dînik” duâsını okurdu ki,...

Sen mükibb ol ki...

Sadrazam Koca Ragıp Mehmed Paşa disiplinli...

Hatırat-ı Çaldıran

İkinci Selim Han, Babası Kanuni Sultan...

Kimler dost edinilir?

Bazı çevreler, Hıristiyanları, Yahudileri kendilerine dost...

Murada kavuşmak için

Murâdlara nâil olmak için şu duâyı...

Zat-ı şahanem ile arama…

Kemankeş Mustafa Paşa, Dördüncü Murad Han’ın...

Makbul kimse iyiliği c…

İslâm ahlâkı ile ahlâklanmış bir Müslümanın...

Kainatin Efendisi

Bahira’nın beklediği mis…

Efendimiz on iki yaşlarında iken...

Muhterem annenin vefatı

Sevgili Peygamberimizin, üç-beş yaşlarında bile...

O, bu ümmetin Peygamberi…

Şam yönüne gitmekte olan kervandakiler...

Eshab-ı kiram

Talhâ Bin Ubeydullah

İlk Müslüman olanlardan. Hazret-i Talhâ bin...

Zübeyr Bin Avvâm

Cennetle müjdelenenlerden. Hazret-i Zübeyr, Peygamber efendimizin...

Câbir Bin Abdullah

Sahâbenin en çok hadîs bildirenlerinden. Câbir...

Hikmetli Sözler

Fitnecilere en güzel ceva…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Fitne...

Kendini beğenmek, şirke k…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Yaptığımız...

Bir şey öğretti, o da ban…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allahü...

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
En büyük varlık, en büyük zenginlik, Ehl-i sünnet itikadında olmaktır. İmam-ı Rabbânî hazretleri, (Herkese, her şeyden önce lazım olan, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri gibi inanmak, sonra bu büyüklerin bildirdiği ilmihâl bilgilerini öğrenmektir) buyuruyor. İlmihâl bilgileri, neye nasıl inanacağımızı, neyi, nasıl ve niçin yapacağımızı anlatan bilgilerdir.

Haram, mekruh, müfsid, farz, vacib, sünnet, müstehab, mubah denilen bu bilgilere ef’âl-i mükellefin denir. Yani her mükellef insanın yapması ve sakınması gereken işlerdir. Bunları hakkıyla yerine getiren, ârif bir kul olur. Bu hususları bildiren büyüklerin yoluna tâbi olan, onların gösterdiği yolda devam eden, onların gittiği yere varır.

O hâlde, onların gittiği yere varmak için, şu dört hususa dikkat etmelidir:
1- Ehl-i sünnet itikadına uygun bir iman,

2- Kendisine lâzım olan ilmihâl bilgilerini doğru kaynaktan öğrenmek,

3- Öğrendiklerine uygun ihlâsla amel etmek,

4- Din büyüklerini tanıyıp sevmek ve kendi aklını bırakıp o büyük zatlara tâbi olmak.

Bunları yerine getiren, onlarla beraber olur, onlarla beraber olan da, onların kavuştuklarına kavuşur.

Büyüklerin yoluna girmek, uçağa binmeye benzer. Bu uçak, özellikle bizim için kalkmadığı gibi, şahsımıza da ait değildir. Fakat onun gideceği yere, bizim de gidebilmemiz için, bazı şartları, yerine getirmek gerekir. Bilet almak, kalkacağı saatte, kalkacağı yerde hazır olmak, yolcu olduğumuzu tescil ettirip yerimize oturmak, pilotun işine hiç karışmamak gerekir. Yani şartları yerine getirdiğimizde, o uçağın gideceği yere, makam ve mevki sahibi kimselerle, beraber varmak mümkün olur. Allahü teâlânın rızasını kazanmak için, âlim olmak şart değildir. Ehl-i sünnet itikadından sonra, ilmihâl bilgilerini öğrenip emredildiği şekilde yapmakla, Allah'ın izniyle Cennete gitmek mümkün olur.

Zaman su gibi akıp gidiyor, ömür geçiyor. İyisi de kötüsü de bunu görüyor ve yaşıyor. Dünya hayatı hayâldir. Bu hayâle gönül bağlayanlara, hayâlle avunanlara yazıklar olsun!