Dıhye-i Kelbî

Dıhye-i Kelbî

Cebrâil aleyhisselâmın, şekline girdiği sahâbî. Dıhye-i Kelbî ticâretle meşgul olup, çok zengindi. Kabîlesinin reisiydi....

Hazreti Üftade'nin yardımı

Hazreti Üftade'nin yardımı

Bir gün Yalova'dan İstanbul'a bir gemi gidiyordu. İstanbul'a yaklaştıkları sırada, şiddetli bir rüzgâr esmeye, dalgalar gittikçe...

Büyük zatların kıymetini bilmenin önemi

Büyük zatların kıymetini bilmenin önemi

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İmam-ı Rabbânî hazretleri gibi büyük zatlar, insanın uzun zaman uğraşarak elde ettiğini bir anda verebilirler. Bir...

Söyle de sinekler üzerinden gitsinler

Söyle de sinekler üzerinden gitsinler

İmam-ı Şarani hazretleri, Hükümdar Kayıtbay’ın ziyaretine gider. Sohbet esnasında, hükümdarın üzerine sinekler konar. Bunun üzerine,...

Cennete giden yola girmek

Cennete giden yola girmek

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allahü teâlânın razı olduğu tek doğru yol vardır. İki noktadan bir doğru geçer. Sonsuz sayıda eğri...

Ümm-i Hiram

Ümm-i Hiram

Hala sultan olarak tanınan kadın sahabi. Ümm-i Hiram, Enes bin Malik’in teyzesidir. Resulullahın da teyzeleri tarafından akrabasıdır. Cahiliyye devrinde Amr...

Ebû Sa’îd-i Hudrî

Ebû Sa’îd-i Hudrî

Çok hadîs rivâyet eden yedi sahâbîden. Ebû Sa’îd-i Hudrî hazretleri, Peygamber efendimizin hicretinden sonra...

Sultan yine tebdil-i kıyafet

Sultan yine tebdil-i kıyafet

Sultan İkinci Mahmud Han, musahibi (sohbet arkadaşı) Said Efendi ile birlikte ramazanda Dersaadet sokaklarını gezerler. Balıkçılıkla uğraşan garip ve fakir bir ihtiyara...

Unutursan, unutulursun

Unutursan, unutulursun

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İmam-ı Rabbânî hazretleri gibi büyük zatları tanımalı, sevmeli ve unutmamalı. Âhirette tanımak ve tanınmak...

Osman Bin Talhâ

Osman Bin Talhâ

Kâbe'nin hizmetinde olan sahâbî. Osman bin Talhâ, Mekke'de Kâbe Kayyımlığı ile vazîfeliydi. Sülâlesi câhiliye...

Evliya zatlar niye seviliyor?

Evliya zatlar niye seviliyor?

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Evliya bir zata, bir gün biri ziyarete gelir, (Uzun zamandır merak ediyorum. Bu talebeleriniz sizi niye bu kadar çok...

Osmanlılarda kılıç usta…

Türkler, kılıç kullanmakta da ustaydılar. Bu...

Sa'd Bin Rebî

Şehîd olurken nasîhat eden sahâbî. Sa'd bin...

Eden kendine eder

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Müminin yüzüne...

Taptığınız ayağımın alt…

Muhyiddin-i Arabi hazretleri, büyük veli ve...

Sâlim Mevlâ Ebû Huzeyfe

Kur'ân-ı kerîmi en iyi okuyanlardan. Hazret-i Ebû...

İhtiyaçsızlık, azgınlığ…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Küfürden sonra...

Kainatin Efendisi

“Hacer-ül-Esved”in yeri

Resulullah efendimiz otuz beş yaşında...

Doğduğu geceki olaylar

Resul-i ekrem efendimiz, doğmadan önce...

O, bu ümmetin Peygamberi…

Şam yönüne gitmekte olan kervandakiler...

Eshab-ı kiram

Ebû Lübâbe

Tevbesi ile meşhûr sahâbî. İslâmın nûrunu...

Ebû Katâde

Resûlullahın süvârilerinden. Peygamber efendimizin develerini Medîne’de...

Mus'ab Bin Umeyr

İslâmda ilk öğretmen. Mus'ab bin Umeyr...

Hikmetli Sözler

Hüseyin Hilmi Işık Efendi…

Merhum Enver Abimizin 2001 yılındaki...

Veren olgun, alan uygun o…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Güneş...

Sâdık talebenin vasfı

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Merhum...

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
En büyük varlık, en büyük zenginlik, Ehl-i sünnet itikadında olmaktır. İmam-ı Rabbânî hazretleri, (Herkese, her şeyden önce lazım olan, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri gibi inanmak, sonra bu büyüklerin bildirdiği ilmihâl bilgilerini öğrenmektir) buyuruyor. İlmihâl bilgileri, neye nasıl inanacağımızı, neyi, nasıl ve niçin yapacağımızı anlatan bilgilerdir.

Haram, mekruh, müfsid, farz, vacib, sünnet, müstehab, mubah denilen bu bilgilere ef’âl-i mükellefin denir. Yani her mükellef insanın yapması ve sakınması gereken işlerdir. Bunları hakkıyla yerine getiren, ârif bir kul olur. Bu hususları bildiren büyüklerin yoluna tâbi olan, onların gösterdiği yolda devam eden, onların gittiği yere varır.

O hâlde, onların gittiği yere varmak için, şu dört hususa dikkat etmelidir:
1- Ehl-i sünnet itikadına uygun bir iman,

2- Kendisine lâzım olan ilmihâl bilgilerini doğru kaynaktan öğrenmek,

3- Öğrendiklerine uygun ihlâsla amel etmek,

4- Din büyüklerini tanıyıp sevmek ve kendi aklını bırakıp o büyük zatlara tâbi olmak.

Bunları yerine getiren, onlarla beraber olur, onlarla beraber olan da, onların kavuştuklarına kavuşur.

Büyüklerin yoluna girmek, uçağa binmeye benzer. Bu uçak, özellikle bizim için kalkmadığı gibi, şahsımıza da ait değildir. Fakat onun gideceği yere, bizim de gidebilmemiz için, bazı şartları, yerine getirmek gerekir. Bilet almak, kalkacağı saatte, kalkacağı yerde hazır olmak, yolcu olduğumuzu tescil ettirip yerimize oturmak, pilotun işine hiç karışmamak gerekir. Yani şartları yerine getirdiğimizde, o uçağın gideceği yere, makam ve mevki sahibi kimselerle, beraber varmak mümkün olur. Allahü teâlânın rızasını kazanmak için, âlim olmak şart değildir. Ehl-i sünnet itikadından sonra, ilmihâl bilgilerini öğrenip emredildiği şekilde yapmakla, Allah'ın izniyle Cennete gitmek mümkün olur.

Zaman su gibi akıp gidiyor, ömür geçiyor. İyisi de kötüsü de bunu görüyor ve yaşıyor. Dünya hayatı hayâldir. Bu hayâle gönül bağlayanlara, hayâlle avunanlara yazıklar olsun!