Misk kokulu Abdülmuttalib

Misk kokulu Abdülmuttalib

Peygamber efendimizin babası Hazreti Abdullah, Resulullahın dünyayı teşrifinden önce vefat ettiği için dedesi Abdülmuttalib O’nu himayesine almıştı....

Sa’d Bin Ubâde

Sa’d Bin Ubâde

Ensârın sancaktarlarından. Sa’d bin Ubâde, ikinci Akabe bîatinda Müslüman oldu. O da bu bîatte, Peygamberimizle...

İstişarenin önemi

İstişarenin önemi

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir işin ciddiyeti, ancak o işi yapanların ciddiyetine bağlıdır. Yaptığımız iş ne kadar ciddi olursa olsun, eğer biz ciddi olamazsak, o iş...

Varna meydan muharebesi

Varna meydan muharebesi

Sultan II. Murad, şehzade Alaaddin Çelebi'nin vefat etmesi üzerine son derece üzüldü ve devlet işlerini on iki yaşındaki oğlu Sultan...

Altıyüz dirhemlik ip

Altıyüz dirhemlik ip

Bağdat. Dul bir kadın. Altı öksüz çocuğu ve bir de ihtiyar ana. Kadın geçimi sağlamak üzere, hafta boyu el emeği verir, göz nuru döker...

Her hayrın anahtarı, her derdin ilacı

Her hayrın anahtarı, her derdin ilacı

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İmandan sonra namaz gelir. Allahü teâlânın en çok sevdiği ibadet namazdır. Namaz kılmayan yüz bin hac yapsa,...

Hatırat-ı Çaldıran

Hatırat-ı Çaldıran

İkinci Selim Han, Babası Kanuni Sultan Süleyman devrinde birçok savaşa katılmakla beraber, tahta geçtikten sonra sefere çıkmadı....

Allah'ın takdirine kulun aklı ermez

Allah'ın takdirine kulun aklı ermez

Vehb b. Münebbih’ten rivayet edilmiştir, diyor ki: - “İsrailoğullarının abidlerinden biri vardı ki, nehrin kenarındaki ibadethanesinde ibadet ederdi....

Bir yabancının hac düşünceleri

Bir yabancının hac düşünceleri

18. yüzyılda Osmanlı ülkesine gelerek intibalarını yazan Hristiyan tarihçi M. A Ubucini, Müslümanların Hac ibadetini araştırdıktan sonra kendi dini...

Allah dostunu üzmek

Allah dostunu üzmek

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allah dostları, Allah rızası için yaşarlar. Allahü teâlânın bazı sıfatlarıyla sıfatlanmışlardır. Allahü...

Zeyd Bin Desinne

Zeyd Bin Desinne

Darağacından Resulullaha selam gönderen sahabî. Uhud savaşında bazı yakınları ölen müşrikler, müslümanlardan bunların intikamını almak...

Hizmette doğruluk esast…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: En iyi...

Ebû Sa’îd-i Hudrî

Çok hadîs rivâyet eden yedi sahâbîden. Ebû...

Ana baba duası

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bizde çok...

Sâbit Bin Kays

Peygamber efendimizin hatîblerinden. 630 senesinde henüz Müslüman...

Namaz varsa her şey var

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Ömrümüzden geçen...

Hasan bin Ali

Cennet gençlerinin efendisi. Peygamber efendimizin, "Cennet gençlerinin...

Kainatin Efendisi

Zemzem kuyusu

Dede Abdülmuttalib’e, bir gün rüyasında...

Zulüm, had safhadaydı...

Yeryüzünün merkezi olan mübarek Mekke’de...

En güvenilir kimse...

O; doğru, doğruların doğrusu... Hiçbir...

Eshab-ı kiram

Mugire-Tebni Su’be

Meşhûr beş dâhiden biri olan...

Zübeyr Bin Avvâm

Cennetle müjdelenenlerden. Hazret-i Zübeyr, Peygamber efendimizin...

Hasan bin Ali

Cennet gençlerinin efendisi. Peygamber efendimizin, "Cennet...

Hikmetli Sözler

Asıl cömertlik

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İnsanların...

Gemiye binmenin şartı

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Sahipsiz...

Rızıkların daralması

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İnsanlar...

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Kur’an-ı kerimde mealen, (Allah’ın dinine ihlâsla hizmet edene, Allah yardım eder) buyuruluyor. Peygamber efendimiz de buyuruyor ki:
(Kim, insanların kızacakları şeyde Allah'ın rızasını ararsa, Allahü teâlâ onu, insanlardan gelecek zarardan korur. Kim de, Allah’ın kızacağı şeyde, insanların rızasını ararsa, Allahü teâlâ onun işini insanlara bırakır.)

Meşhur bir tüccar, büyük bir zata, (Çok merak ediyorum. Yaptığınız her iş, bize göre yanlış, ama doğru netice alıyorsunuz. Şu anda bile, gelen adamlarınıza verdiğiniz talimatlar, ne ekonomiye, ne de ticarî usule sığıyor. Riskli, büyük işlere giriyorsunuz. “Bu bitti, battı” derken sonunda yine başarıyla çıkıyorsunuz. Bunun sırrı nedir?) diye sorar. O zat şöyle cevap verir:
Büyüklerimiz, (Soran Allah rızası için sorar, cevap veren Allah rızası için cevap verirse, verdiği cevap yanlış da olsa, Allahü teâlâ bu ihlâs sebebiyle, o işin neticesini düzeltir) buyuruyorlar. Bir işin başı değil, neticesi önemlidir. Hüküm sonuca göre verilir. Eğer işlerimizde zerre kadar kendi şahsımızı, menfaatimizi düşünürsek, o işten hayır gelmez, hepsi bozulur. Yapılan hareket, yanlış da olsa, sonucu neden doğru oluyor? Çünkü Cenab-ı Hak, Allah için yapılan işi, Allah için konuşulan sözü zayi etmez. Allah için iş göreni, utandırmaz, yanlış yapılsa da, düzeltir. Şuna inanmalı ki, eğer Allah’a gönül bağlayarak, insanlara faydalı olmak için yola çıkılmışsa, yapılan her yanlış iş, sonunda düzgün olur. Büyük hizmetler, büyük parayla değil, büyük inançla olur.

Tüccar, (Peki bu çalışanlar, size nasıl böyle sevgiyle bağlanıyorlar?) diye sorar. O zat, (Parayla sevda, bir araya gelmez. Parayı seveni insanlar sevemez. Çalışanların menfaatini her zaman kendi menfaatimizin üstünde gördük. Onların rahatlığını, saadetini, huzurunu, kendimizinkinden daha kıymetli bildik. Bu inançla yaşadık) diye cevap verir. Çünkü bütün geçimsizlikler, bütün kırgınlıklar, (Sen çok aldın, ben az aldım) diye menfaat çatışmasından kaynaklanır. Kendimizden başkasını görmezsek, onların menfaatini düşünmezsek, bizi nasıl sevebilirler?