Ne ben karışırım, ne de sen karış!..

Ne ben karışırım, ne de sen karış!..

Devlet-i Osmanî’de ramazan ayında idareciler ve amirler, emri altındaki işçinin, memurun, askerin işlerini hafifletirlerdi. Bu sebeple padişah dahi...

Allahü teâlânın en çok sevdiği kul

Allahü teâlânın en çok sevdiği kul

İnsanlara yapılan iyilikler, âhiretin azablarından kurtulmağa ve Cennet nimetlerinin artmasına sebep olur. Peygamberimiz “sallallahü teâlâ...

Huzura kavuşmanın iki yolu

Huzura kavuşmanın iki yolu

Bir işin ne olduğu, mahiyeti ve kazandıracağı faydalarını bilmek icab eder. Böyle olunca öğrenmek daha kolay olur. Bunun için Ahlâk ilmini kolay...

Dine hizmette başarının yolu

Dine hizmette başarının yolu

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Ehl-i sünnet kitaplarını, doğru din bilgilerini yaymak maksadıyla yapılan hizmetler için sarf edilen paralar, yapılan...

Değişen sizin kalbiniz

Değişen sizin kalbiniz

Bir padişah, bir iki vezirini ve diğer erkandan birkaçını yanına alarak payitahta (başkente) yakın yerleşim merkezlerinde bir gezintiye çıkmıştı Payitahttan...

Hatîb Bin Ebî Beltea

Hatîb Bin Ebî Beltea

Peygamber efendimizin elçilerinden. Hazret-i Hâtib, genç yaşında Yemen’den Mekke-i Mükerreme’ye gelmiştir. Buraya yerleşen Hazret-i...

Git, sebeplere yapış

Git, sebeplere yapış

Bir şahıs, heyecan ve ızdırapla, Cafer-i Sadık hazretlerinin huzuruna gelerek der ki: - Ne olursunuz efendim, Allah'a bana daha fazla rızk vermesi için dua edin,...

Bu dünya ona da kalmaz

Bu dünya ona da kalmaz

Padişahlardan birine değerli bir gül fidanı hediye edilir. O da bunu bahçıvanına verip bahçeye dikmesini, gül açılınca da kendisine haber...

Saadet yolu

Saadet yolu

İman etmek, Muhammed tâbi’ olmağa başlamak ve saadet kapısından içeri girmek demekdir. Allahü teâlâ Onu, dünyadaki bütün...

Anlamak, kalbe nakşetmek demektir

Anlamak, kalbe nakşetmek demektir

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Peygamber efendimiz, (Faydasız ilimden sana sığınırım yâ Rabbî) diye dua ediyor. Bu dua, (Öğrendiklerimizle amel etmeli,...

Sarık ve sakal

Sarık ve sakal

Eski elbiseli, fakir ve köse bir alim, bir kadı'nın mahkemesinde alimler sırasında üst sırada oturur. Kadı gerek giyiminden gerese tanımadığından olacak sert...

Âhirette asla karışıklı…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Eshab-ı kiram...

Ne ben karışırım, ne de…

Devlet-i Osmanî’de ramazan ayında idareciler ve...

Tâbi olmanın üstünlüğü

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Büyük bir...

Üzülmeyiniz, Allahü teâ…

Hacı Ferhad adında bir zât şöyle...

Hâlid Bin Velid

Allahın kılıcı lâkabı ile tanınan kumandan...

Yemek duâsı

Yemeğe başlarken besmele çekmek yani “Bismillahirrahmanirrahim”...

Kainatin Efendisi

“Hacer-ül-Esved”in yeri

Resulullah efendimiz otuz beş yaşında...

Güneş artık doğmak üzere!

Artık, sevgili Peygamberimizin yaşları kırka...

Nur’un Amine’ye geçmesi

Kurban edilmekten kurtulan, Abdullah, büluğ...

Eshab-ı kiram

Hadice-tül Kübra

Peygamberimizin ilk hanımı. Hazret-i Hadice; güzelliği...

Hansa Hatun

Meşhur kadın şair sahabilerden. Peygamber efendimiz...

Kâ'b Bin Mâlik

Peygamber efendimizin şâirlerinden. Kâ'b bin Mâlik...

Hikmetli Sözler

Önce ölmek, sonra olmak

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Cüneyd-i...

Büyük zatlara teşekkür

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İmam-ı...

İstişarenin önemi

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir...

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Kur’an-ı kerimde mealen, (Allah’ın dinine ihlâsla hizmet edene, Allah yardım eder) buyuruluyor. Peygamber efendimiz de buyuruyor ki:
(Kim, insanların kızacakları şeyde Allah'ın rızasını ararsa, Allahü teâlâ onu, insanlardan gelecek zarardan korur. Kim de, Allah’ın kızacağı şeyde, insanların rızasını ararsa, Allahü teâlâ onun işini insanlara bırakır.)

Meşhur bir tüccar, büyük bir zata, (Çok merak ediyorum. Yaptığınız her iş, bize göre yanlış, ama doğru netice alıyorsunuz. Şu anda bile, gelen adamlarınıza verdiğiniz talimatlar, ne ekonomiye, ne de ticarî usule sığıyor. Riskli, büyük işlere giriyorsunuz. “Bu bitti, battı” derken sonunda yine başarıyla çıkıyorsunuz. Bunun sırrı nedir?) diye sorar. O zat şöyle cevap verir:
Büyüklerimiz, (Soran Allah rızası için sorar, cevap veren Allah rızası için cevap verirse, verdiği cevap yanlış da olsa, Allahü teâlâ bu ihlâs sebebiyle, o işin neticesini düzeltir) buyuruyorlar. Bir işin başı değil, neticesi önemlidir. Hüküm sonuca göre verilir. Eğer işlerimizde zerre kadar kendi şahsımızı, menfaatimizi düşünürsek, o işten hayır gelmez, hepsi bozulur. Yapılan hareket, yanlış da olsa, sonucu neden doğru oluyor? Çünkü Cenab-ı Hak, Allah için yapılan işi, Allah için konuşulan sözü zayi etmez. Allah için iş göreni, utandırmaz, yanlış yapılsa da, düzeltir. Şuna inanmalı ki, eğer Allah’a gönül bağlayarak, insanlara faydalı olmak için yola çıkılmışsa, yapılan her yanlış iş, sonunda düzgün olur. Büyük hizmetler, büyük parayla değil, büyük inançla olur.

Tüccar, (Peki bu çalışanlar, size nasıl böyle sevgiyle bağlanıyorlar?) diye sorar. O zat, (Parayla sevda, bir araya gelmez. Parayı seveni insanlar sevemez. Çalışanların menfaatini her zaman kendi menfaatimizin üstünde gördük. Onların rahatlığını, saadetini, huzurunu, kendimizinkinden daha kıymetli bildik. Bu inançla yaşadık) diye cevap verir. Çünkü bütün geçimsizlikler, bütün kırgınlıklar, (Sen çok aldın, ben az aldım) diye menfaat çatışmasından kaynaklanır. Kendimizden başkasını görmezsek, onların menfaatini düşünmezsek, bizi nasıl sevebilirler?