Şu iki özellik Müslümanın ciğerine işlemeli

Şu iki özellik Müslümanın ciğerine işlemeli

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Cömert bir zata, (Efendim, sizin için, “Ona on çuval altın götürsen, bir günde bitirir. Yolun...

Zemzem kuyusu

Zemzem kuyusu

Dede Abdülmuttalib’e, bir gün rüyasında bir kimse; “Ey Abdülmuttalib! Kalk Tayyibe’yi kaz!”diyerek kayboldu. Ertesi gün;...

Çarşıya giderken ve başka zamanlarda

Çarşıya giderken ve başka zamanlarda

Lâ ilâhe illallahü vahde hü lâ şerîke leh, le hül mülkü ve le hül hamdü, yuhyî ve yümît, ve...

Dünya bizi terk etmeden biz terk edelim

Dünya bizi terk etmeden biz terk edelim

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Mübarek bir zat, ticaretle uğraşan talebesine, (İş yerinize, dost düşman her çeşit insan gelir. Tedbir alıyor musunuz?)...

Cimrilik ve nankörlüğün cezası

Cimrilik ve nankörlüğün cezası

Bağdad’ı kıtlık kırıp geçiriyordu. En çok da hamallar açlık çekiyordu. İçinde ekmek piştiği, sokağa kadar yayılan kokudan belli olan...

Burada bir incelik var

Burada bir incelik var

Bir zaman, karı koca, Mısır’dan hacca gelmişler. Hac dönüşü Medine’ye uğramışlar. Bu sırada develerini kaybetmişler. Yol paraları da yok. Ortada...

Mülkün esas sahibi

Mülkün esas sahibi

Bütün nimetlerin, malların hakîkî sâhibi olan Allahü teâlâ, zenginlere verdiği nimetlerin kırkda birini, Müslümanların...

İtikâd ve amel

İtikâd ve amel

Allahü teâlânın bildirdiği her din, iki kısmdır: İtikâd ve amel. Yani iman ve ahkâm. Bunlardan iman, her dinde aynıdır. İman, dînin aslı ve...

Sonsuza giden sevgide çatışma olmaz

Sonsuza giden sevgide çatışma olmaz

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Mahşerde güneş bir mızrak boyu yaklaşacak, çok sıkıntı çekilecektir. Orada yedi sınıf insan, Arş'ın altında...

İmandan sonra namaz

İmandan sonra namaz

İmanı, itikâdı düzelttikden sonra, İslamiyetin emir ettiği şeyleri yapmak lâzımdır. Resûl-i ekrem “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu...

Ebüssuûd efendi ve Nûreddinzâde

Ebüssuûd efendi ve Nûreddinzâde

Kânûnî Sultan Süleymân Hânın kadıaskerlerinden Mîrim Kösesi diye meşhûr olan Muhammed Efendinin hizmet ve sohbetlerinde...

Evliyaları sevmek

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allahü teâlânın...

Sonra yaparım diyenler

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dünya fanidir...

İşini ihlâsla tam yapma…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir cemiyette...

Ezan-ı Muhammedi ile if…

Osmanlı’da iftar açmak için iftar topundan...

Üç şeyi yerine getiren…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Resulullah efendimizin...

Ebu Bekr-i Sıddık

Peygamberlerden sonra insanların en üstünü. Hazret-i Ebû...

Kainatin Efendisi

Allah’ın adı ile oku!..

Peygamber efendimiz kırk yaşında... Ramazanın...

Misk kokulu Abdülmuttali…

Peygamber efendimizin babası Hazreti Abdullah...

Kurbanlık oğul

Abdülmuttalib’in, Zemzem kuyusunu kazdıktan sonra...

Eshab-ı kiram

Ümm-i Ümare

Eshabın kadın kahramanlarından. Ümm-i Ümare, Uhud...

Câbir Bin Abdullah

Sahâbenin en çok hadîs bildirenlerinden. Câbir...

Abdullah Bin Zeyd

Sâhib-ül ezân. Hicretten sonra Medîne'de Peygamber...

Hikmetli Sözler

Veren olgun, alan uygun o…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Güneş...

Dine hizmet, ateşten göml…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dine...

Kâinattan haberimiz var m…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İnsan...

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Kur’an-ı kerimde mealen, (Allah’ın dinine ihlâsla hizmet edene, Allah yardım eder) buyuruluyor. Peygamber efendimiz de buyuruyor ki:
(Kim, insanların kızacakları şeyde Allah'ın rızasını ararsa, Allahü teâlâ onu, insanlardan gelecek zarardan korur. Kim de, Allah’ın kızacağı şeyde, insanların rızasını ararsa, Allahü teâlâ onun işini insanlara bırakır.)

Meşhur bir tüccar, büyük bir zata, (Çok merak ediyorum. Yaptığınız her iş, bize göre yanlış, ama doğru netice alıyorsunuz. Şu anda bile, gelen adamlarınıza verdiğiniz talimatlar, ne ekonomiye, ne de ticarî usule sığıyor. Riskli, büyük işlere giriyorsunuz. “Bu bitti, battı” derken sonunda yine başarıyla çıkıyorsunuz. Bunun sırrı nedir?) diye sorar. O zat şöyle cevap verir:
Büyüklerimiz, (Soran Allah rızası için sorar, cevap veren Allah rızası için cevap verirse, verdiği cevap yanlış da olsa, Allahü teâlâ bu ihlâs sebebiyle, o işin neticesini düzeltir) buyuruyorlar. Bir işin başı değil, neticesi önemlidir. Hüküm sonuca göre verilir. Eğer işlerimizde zerre kadar kendi şahsımızı, menfaatimizi düşünürsek, o işten hayır gelmez, hepsi bozulur. Yapılan hareket, yanlış da olsa, sonucu neden doğru oluyor? Çünkü Cenab-ı Hak, Allah için yapılan işi, Allah için konuşulan sözü zayi etmez. Allah için iş göreni, utandırmaz, yanlış yapılsa da, düzeltir. Şuna inanmalı ki, eğer Allah’a gönül bağlayarak, insanlara faydalı olmak için yola çıkılmışsa, yapılan her yanlış iş, sonunda düzgün olur. Büyük hizmetler, büyük parayla değil, büyük inançla olur.

Tüccar, (Peki bu çalışanlar, size nasıl böyle sevgiyle bağlanıyorlar?) diye sorar. O zat, (Parayla sevda, bir araya gelmez. Parayı seveni insanlar sevemez. Çalışanların menfaatini her zaman kendi menfaatimizin üstünde gördük. Onların rahatlığını, saadetini, huzurunu, kendimizinkinden daha kıymetli bildik. Bu inançla yaşadık) diye cevap verir. Çünkü bütün geçimsizlikler, bütün kırgınlıklar, (Sen çok aldın, ben az aldım) diye menfaat çatışmasından kaynaklanır. Kendimizden başkasını görmezsek, onların menfaatini düşünmezsek, bizi nasıl sevebilirler?