Acınacak mahlûk kimdir?

Acınacak mahlûk kimdir?

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Hayırlı insan, hayırlı işlere vesile olur. Hayırlı yerlerde, mesela mescidlerde namaz için, nikâh için bir araya...

Sofu Baba

Sofu Baba

Aşağıda Silsile-i aliyye büyüklerinden Seyyid Fehim Arvasi hazretlerinin teveccühüne kavuşan bir gencin hâli anlatılıyor. Hazret-i Seyyid Fehim,...

Said bin Zeyd

Said bin Zeyd

Cennetle müjdelenenlerden. Saîd bin Zeyd hazretlerinin babası Zeyd bin Amr, İslâmiyetten önce Peygamberimizle görüşürdü....

Üsâme Bin Zeyd

Üsâme Bin Zeyd

Resûlullahın çok sevdiği sahâbîlerden. Peygamber efendimizin Hazret-i Mâriye’den doğan, oğlu Hazret-i İbrâhim, 629 senesinde...

Mümin kalb kırmaz

Mümin kalb kırmaz

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İyilik eden mutlaka karşılığını görür. Ettiği iyilik sonunda dönüp dolaşıp geri gelir. Yeter ki biz iyiliği karşılıksız...

Hazret-i Hadice ile evlenmesi

Hazret-i Hadice ile evlenmesi

Hazret-i Hadice validemiz, Varaka bin Nevfel’den Efendimizin, bu ümmetin peygamberi olacağı müjdesini alınca seygili hanımı olup, hizmetiyle şereflenmeye...

Neticeyi sebepten bilmek

Neticeyi sebepten bilmek

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Mülkü de, kuvveti de veren Allahü teâlâdır. İnsan, zerresini kendi şahsından, kendi kabiliyetinden veya...

Evliyanın derecesini ölçmek

Evliyanın derecesini ölçmek

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bağdat’a uzak bir yerde yaşayan bir talebe, Mevlana Halid-i Bağdadi hazretlerini çok seven, hep ondan anlatan hocasına gelip...

Dinin yarısı sabır, yarısı da şükürdür

Dinin yarısı sabır, yarısı da şükürdür

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Öfke, sinirlenme ve stres zamanındayız. Dolayısıyla evimizde olsun, işimizde olsun, insanlardan gelen sıkıntılara sabredelim....

Abdullah Bin Ümm-i Mektûm

Abdullah Bin Ümm-i Mektûm

Peygamberimizin müezzinlerinden. Abdullah bin Ümm-i Mektûm, Peygamberimizin İslâmiyeti anlatmaya başladığı ilk zamanlarda îman ile...

Enver Abinin hizmeti çok büyük

Enver Abinin hizmeti çok büyük

Merhum hocamızın sohbetlerinden: Talebelerim içinde en çok Enver Beyi beğenirdim. Onun için, onu kendime damat seçtim ve bu hizmetleri yapmakla...

İtalya'da Bir Yeniçeri

Bir Osmanlı Yeniçeri’si 1683’deki Viyana Kuşatması’nın...

Bakışı ibret, sözü hikm…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Kâinat ince...

Dünyaya kıymet vermek

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dinimizin esası...

Beşir Bin Sa'd

Hazret-i Ebû Bekir'e ilk bîât eden...

Ezan-ı Muhammedi ile if…

Osmanlı’da iftar açmak için iftar topundan...

Otlukbeli Savaşı

Karamanoğlu İbrahim'in 1464'te ölmesi üzerine oğulları...

Kainatin Efendisi

Mübarek göğsünün yar…

Süt anne Halime Hatun anlatır: Server-i...

“Hacer-ül-Esved”in yeri

Resulullah efendimiz otuz beş yaşında...

O’nun şanı yücedir!

Peygamberimiz Muhammed aleyhisselam, sekiz yaşına...

Eshab-ı kiram

Âsım Bin Sâbit

Arıların koruduğu sahâbî. Asr-ı saâdette küfür...

Ömer-ül Faruk

Adâletin timsâli ikinci büyük halîfe. Hazret-i...

Hafsa Binti Ömer

Peygamberimizin hanımlarından. Hazret-i Ömer’in kızı olan...

Hikmetli Sözler

Evliyaları sevmek

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allahü...

Menfaat için yapılan her …

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Merhum...

Emîrsiz, tek başına dine …

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir...

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Kur’an-ı kerimde mealen, (Allah’ın dinine ihlâsla hizmet edene, Allah yardım eder) buyuruluyor. Peygamber efendimiz de buyuruyor ki:
(Kim, insanların kızacakları şeyde Allah'ın rızasını ararsa, Allahü teâlâ onu, insanlardan gelecek zarardan korur. Kim de, Allah’ın kızacağı şeyde, insanların rızasını ararsa, Allahü teâlâ onun işini insanlara bırakır.)

Meşhur bir tüccar, büyük bir zata, (Çok merak ediyorum. Yaptığınız her iş, bize göre yanlış, ama doğru netice alıyorsunuz. Şu anda bile, gelen adamlarınıza verdiğiniz talimatlar, ne ekonomiye, ne de ticarî usule sığıyor. Riskli, büyük işlere giriyorsunuz. “Bu bitti, battı” derken sonunda yine başarıyla çıkıyorsunuz. Bunun sırrı nedir?) diye sorar. O zat şöyle cevap verir:
Büyüklerimiz, (Soran Allah rızası için sorar, cevap veren Allah rızası için cevap verirse, verdiği cevap yanlış da olsa, Allahü teâlâ bu ihlâs sebebiyle, o işin neticesini düzeltir) buyuruyorlar. Bir işin başı değil, neticesi önemlidir. Hüküm sonuca göre verilir. Eğer işlerimizde zerre kadar kendi şahsımızı, menfaatimizi düşünürsek, o işten hayır gelmez, hepsi bozulur. Yapılan hareket, yanlış da olsa, sonucu neden doğru oluyor? Çünkü Cenab-ı Hak, Allah için yapılan işi, Allah için konuşulan sözü zayi etmez. Allah için iş göreni, utandırmaz, yanlış yapılsa da, düzeltir. Şuna inanmalı ki, eğer Allah’a gönül bağlayarak, insanlara faydalı olmak için yola çıkılmışsa, yapılan her yanlış iş, sonunda düzgün olur. Büyük hizmetler, büyük parayla değil, büyük inançla olur.

Tüccar, (Peki bu çalışanlar, size nasıl böyle sevgiyle bağlanıyorlar?) diye sorar. O zat, (Parayla sevda, bir araya gelmez. Parayı seveni insanlar sevemez. Çalışanların menfaatini her zaman kendi menfaatimizin üstünde gördük. Onların rahatlığını, saadetini, huzurunu, kendimizinkinden daha kıymetli bildik. Bu inançla yaşadık) diye cevap verir. Çünkü bütün geçimsizlikler, bütün kırgınlıklar, (Sen çok aldın, ben az aldım) diye menfaat çatışmasından kaynaklanır. Kendimizden başkasını görmezsek, onların menfaatini düşünmezsek, bizi nasıl sevebilirler?