Ebû Eyyûb-el Ensârî

Ebû Eyyûb-el Ensârî

Mihmândâr-ı Resûlullah. En güzel günleri başlatacak olan büyük hicret [göç] bitmek üzeredir. Allahın emriyle...

Bizi mecbur ettin

Bizi mecbur ettin

Seyyid Muhammed Behaeddin-i Buhari hazretleri, uzak bir köydeki bir seveninin daveti üzerine ona misafir olmuştu. Gece evde otururlarken ev sahibine, (Git kapıya...

Âhirette kurtulmanın ilk şartı

Âhirette kurtulmanın ilk şartı

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: (Allahü teâlânın bir kulunu sevmediğinin alameti, o kulun mâlâyâni ile uğraşmasıdır) hadis-i şerifinde...

Dünya karanlığa gömülmüştü

Dünya karanlığa gömülmüştü

Fahr-i kâinat efendimiz doğmadan önce, bütün âlem, manevi yönden müthiş bir zulmet ve karanlık içinde idi. İnsanlar hadsiz,...

Üstünlük son nefeste belli olur

Üstünlük son nefeste belli olur

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allahü teâlâ sonumuzu hayreylesin. Hiçbirimiz sonumuzu bilmiyoruz. Cüneyd-i Bağdadi hazretlerine bir papaz...

Aliyyül Mürteda

Aliyyül Mürteda

Allahın arslanı ve Resûlullahın dâmâdı. Halifeliği devrinde zuhur eden fesatçılarla mücadele ettiğinden, sükun ve huzur bulamamıştır....

Gelmeyene git, vermeyene ver!

Gelmeyene git, vermeyene ver!

İslâm ahlâkı ile ahlâklanmış bir Müslümanın nasıl olması lazım geldiği bildiren hadis-i şeriflere bugün de devam ediyoruz: İyi huylu...

Mirac aklın bittiği, imanın başladığı yerdir

Mirac aklın bittiği, imanın başladığı yerdir

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir iş, ne kadar sıkıntı içinde olmuşsa, o kadar uzun ömürlü olur. Peygamber efendimiz, (En çok sıkıntıyı ben...

Herkesin alın yazısı kendi icraatıdır

Herkesin alın yazısı kendi icraatıdır

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Kur'an-ı kerimde mealen, (Herkes kendine uygun olan işi yapar) buyuruluyor. İnsanlar iki gruba ayrılır: Yapıcı ve yıkıcı. Dolayısıyla...

Abdullah Bin Amr Bin Âs

Abdullah Bin Amr Bin Âs

Hadîs-i şerîf yazması ile meşhûr sahâbî. Abdullah bin Amr, Bedir ve Uhud harbinden başka bütün harplere katılıp, Peygamber...

Sıkıntının sebebi

Sıkıntının sebebi

İnsan ancak İslamiyete uymakla rahat eder. İslamiyete uymak, yani haram işlememek ve dinin bütün emirlerini yerine getirmek de çok kolaydır. Kalbi bozuk...

Emîrsiz, tek başına din…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir hadis-i...

Ehli sünnet âlimleri

Kur’ân-ı kerîmden ve hadis-i şeriflerden çıkarılan...

Zübeyr Bin Avvâm

Cennetle müjdelenenlerden. Hazret-i Zübeyr, Peygamber efendimizin halası...

Sevginin şartı

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Kişinin dini...

Abbâs Bin Abdülmuttalib

Peygamberimizin amcası. Hazret-i Abbâs, gençlik zamanında, ticâretle...

Meymune Binti Hâris

Peygamberimizin hanımlarından. Hazret-i Meymune, Hazret-i Abbas’ın hanımı...

Kainatin Efendisi

Muhterem annenin vefatı

Sevgili Peygamberimizin, üç-beş yaşlarında bile...

Hazret-i Hadice’nin rüya…

Sevgili Peygamberimiz yirmi beş yaşlarında...

Bahira’nın beklediği mis…

Efendimiz on iki yaşlarında iken...

Eshab-ı kiram

Ömer-ül Faruk

Adâletin timsâli ikinci büyük halîfe. Hazret-i...

Abdullah Bin Ömer

En çok hadîs bilen sahâbîlerden. Abdullah...

Sevbân

Resûlullahın hizmetçisi. Hazret-i Sevbân aslen Yemenliydi...

Hikmetli Sözler

Acınacak mahlûk kimdir?

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Hayırlı...

İlaç rafta dururken

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Kirâmen...

Enver Abinin sohbetlerind…

En hayırlı iş, dinimize hizmettir...

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
İnsan, âciz demektir. Hangi uzvumuza, hangi tabiat şartlarına, neye hâkimiz? Her işimizde her an, Allahü teâlânın yardımına muhtacız. Evliya zatlar, gafletten uzaktır, Allahü teâlâyı bir an unutmazlar. Bizler hatırlamakta zorluk çeksek de, namazda bile unutsak da, eğer yaptığımız iş, Rabbimizin rızasına uygun olursa, Cenab-ı Hak, her an kendisini hatırlamış gibi bize sevab veriyor. Onun rızasının dışında yapılacak her iş, felakettir. Çünkü bir iş, ya Onun rızasına uygundur veya nefsimizin arzusuna göre yapılmıştır. Başka türlü olmaz. İnsan, ya Cennete veya Cehenneme gidecektir. Allahü teâlâ, kendi rızası için yapılan işler için Cenneti, nefsanî işler için Cehennemi yaratmıştır.

İnsanın bir işi, bir ibadeti ne maksatla yaptığı, dışarıdan bakmakla anlaşılmaz. (Allahü teâlâ, sizin şeklinize, görünüşünüze ve mallarınıza değil, kalblerinize ve amellerinize, o işi ne niyetle yaptığınıza bakar) hadis-i şerifinde, yapılan işin değil, o işi yapmaktaki maksadın önemi bildiriliyor. Cihad bile olsa, ne niyetle yapıldığı önemlidir. Nitekim bir savaşta, (Filan kahraman önüne gelen düşmanı öldürüyor, çok güzel cihad ediyor) dedikleri zaman, Resulullah efendimiz, (O münafıktır) buyurmuştur. O kişi, dünyalık için savaşıyormuş. Yaralanınca, yanına gelenler, (Çok büyük cihad yaptın, üzülme!) dediklerinde, (Ben cihaddan anlamam. Bunlar gelip bizim mallarımızı, hurmalıklarımızı almasın diye savaştım) diyor. Bu da gösteriyor ki, Allahü teâlâ dilerse, faciri de, kâfiri de bu dine hizmet ettirir. Dolayısıyla, her işte, her zaman, korku ve endişe içinde olmalıyız. Bir kişi, en büyük cihad içinde olsa da, işi garantilemiş olamaz. Çünkü kul, Allahü teâlâya layık ibadet edemez, işlerinde bozukluk olabilir. Bunun için, Peygamber efendimiz, (İbadet et, cihad yap, namaz kıl, ne yaparsan yap, arkasından hemen tevbe istiğfar et!) buyuruyor. Çünkü nefs, azıp kudurabilir.

Büyük bir zata, (Efendim, nefsinizi ezip terbiye ettiğiniz hâlde, niçin hâlâ nefsle uğraşıyorsunuz?) diye sorulunca, (Bu nefis, ölünceye kadar insanın peşini bırakmaz. Yetmiş yıl itaat eder, yetmiş birinci yılda, iki saniyede adamı mahveder. Bir ucub, bir kibir, onun işini bitirebilir. Bu bakımdan nefis başıboş bırakılmaya gelmez) buyurur.