Eden kendine eder

Eden kendine eder

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İyilik eden de, kötülük eden de kendine eder. O hâlde hep iyilik etmeli. Yaratılış itibarıyla, insan kendine...

O aslında bizi değil, hizmetlerimizi seviyor

O aslında bizi değil, hizmetlerimizi seviyor

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Ehl-i sünnet itikadı ve bu yolun büyüklerinin sevgisi bir cevherdir. Allahü teâlâ bu cevheri...

A'meş ve hanımı

A'meş ve hanımı

İmam-ı Azam Ebu Hanife hazretlernin arkadaşlarından, o dönemin hadis ve kıraat âlimlerinden Süleyman A'meş, bir gece evinde eşiyle tartışmış ve hanımını...

İnsana verilen değer

İnsana verilen değer

Cenab-ı Hak, insanoğluna değer vermiştir. Diğer canlılardan insanları ayrı tutmuştur. Herşeyi insanın emrine vermiştir. İnsanların ahıret hayatı da vardır. İslamiyet,...

En iyiniz, borcunu iyi ödiyeninizdir

En iyiniz, borcunu iyi ödiyeninizdir

Borcu olan ödeme imkanı olunca hemen borcunu ödemelidir. İstemeğe vakit bırakmadan önce, kendi eli ile ve ayağına gidip vermelidir. Onu, birisini...

Kulluk böyle olur

Kulluk böyle olur

Bölgesinde sevilen sayılan bir mürşid-i kâmilin yüzlerce talebesi vardı, onları yetiştiriyordu. Talebelerinden bazıları evliyalık makamında yükselip,...

Kıyamet ve ahıret

Kıyamet ve ahıret

Muhbir-i sâdıkın yani hep doğru haber verici Peygamber efendimiz kabir ve kıyâmet hâllerinden, Haşrdan (kabrden kalkınca arasât meydanında toplanmak)...

İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe

İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe

Evliyanın büyüklerinden olan Sehl bin Abdüllah Tüsterî hazretleri buyurdu ki: “Eğer Mûsâ ve Îsâ aleyhimesselâmın...

Nelere iman edilecek?

Nelere iman edilecek?

İman, dinden olduğu sözbirliği ile bildirilmiş olan şeylere, kalb ile inanmağa ve dil ile de imanını söylemeğe denir. İman edilecek şeyler, Allahü teâlânın var...

Eden kendine eder

Eden kendine eder

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Müminin yüzüne sevgiyle bakmak ibadettir. Allahü teâlâ, güler yüzlü, tatlı dilli olan,...

Tefsir nedir?

Tefsir nedir?

Tefsîr, din büyüklerinin kalblerine doğan bir nûrdur. Tefsîr kitapları, bu nûrun anahtarıdır. Çekmeceyi anahtarla açınca,...

Küfre götüren günah

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Gıybet, küfre...

Allah vereni sever

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bizim dinimiz...

Ebû Hüreyre

En çok hadîs-i şerîf rivâyet eden...

Seddad Bin Evs

Ailece müslüman olan sahabilerden. Seddad bin Evs...

Fatih ve Hocazade

Sultan Mehmed Han (Fâtih) Osmanlı tahtına...

Görmeden inanmak

Görmeden inanmak önemlidir. Bekara suresinin başında...

Kainatin Efendisi

O, bu ümmetin Peygamberi…

Şam yönüne gitmekte olan kervandakiler...

Misk kokulu Abdülmuttali…

Peygamber efendimizin babası Hazreti Abdullah...

Zemzem kuyusu

Dede Abdülmuttalib’e, bir gün rüyasında...

Eshab-ı kiram

Habbâb Bin Eret

İlk Müslüman sahâbîlerden. Hazret-i Habbâb demirci...

Hamza bin Abdülmuttalip

Şehîdlerin efendisi. Abdullah ibni Mes’ûd buyuruyor...

Abdurrahman Bin Avf

Cennetle müjdelenen on sahâbîden biri. Abdurrahman...

Hikmetli Sözler

İki yolun farkı

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir...

Eden kendine eder

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Müminin...

Yardım eden yardım görür

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allahü...

İslâmiyeti bilen, İslâm ahlâkı ile ahlanmış bir müslüman ileri görüşlü olur, gerici olmaz. İslâm düşmanları, temiz gençleri aldatmak için, “İslâmiyet gericilikdir. İlerlemeye mâni olmaktadır. Hıristiyanlar ilerliyor. Her çeşit fen vâsıtası yapıyorlar. Kullandıkları teknoloji gözlerimizi kamaştırıyor. Teknolojideki gelişmelerden Müslümanların haberleri bile yok” gibi yalanlar söyliyerek, İslâmiyetteki güzel ahlâkı, kardeşliği bırakmağa ve Avrupalılara, Amerikalılara benzemeğe ilericilik diyorlar. Gençleri, kendileri gibi islâm düşmanı yapmağa, felâkete sürüklemeğe çalışıyorlar.

Hâlbuki İslâmiyet, fende, sanatta ilerlemeği emir ediyor. Târîh gösteriyor ki, fendeki yenilikleri, hep Müslümanlar yaptı. Fen bilgilerini, fen âletlerini yüz sene evvelki hâle kadar yükselttiler.

Bu ilerlemele, hep islâm dîni ve bu dînî takbik eden, islâm devletleri sebep oldu. Hıristiyanlar, haçlı seferleri ile, islâm devletlerini yıkamadıkları için, siyâsî oyunlarla, yalanlarla, hîlelerle, Reformlar yaptırarak âlimleri, mezhepleri, fıkıh kitaplarını etkisiz hale getirerek İslamiyeti içeriden yıktılar. Bunların topraklarında, dinle ilgisi olmayan diktatör kimselerle milletin başına getirdiler. Fakat, İslâmiyeti yok edemezler.

Müslümanlardan kalan, fendeki keşflere, ilâveler yaparak, bugünkü gelişmeleri kendilerine mâl ediyorlar. Yalnız kendi keyflerini, zevklerini, menfaatlarini düşünenler, kötülüklerini ortaya koyduğu için, fen ve san’ati emir eden İslâmiyete gericilik diyorlar.

Bütün Yahûdîler, Hıristiyanlar, hatta putperestler, bütün dünya, Cennete, Cehenneme inanıyor, kiliseler, havralar dolup taşıyor. Bu inananlara gerici demediklerine göre, fenne, san’ata değil, zevk ve safâya, ahlâksızlıklara ilericilik dedikleri anlaşılıyor. Böyle asılsız ve haksız yalanlarla, İslâmiyete küstâhca, ilk saldıran ingilizlerdir.

Şimdi, Müslümanların birleşerek, dedeleri gibi İslâmiyetin emir ettiği, din ve fen bilgilerine sarılmaları, yine fende, teknolojide yeni âletler yapmaları, Hıristiyanlardan üstün olarak, bütün beşeriyyeti saadete kavuşturmaları lâzımdır.

Müslümanlarda bu güç, bu enerji vardır. Dış güçler bu gücü kullandırmamak için, her türlü hile baş vuruyorlar. İslamiyeti, diyalog, hoşgörü safsataları ile aslından uzaklaştırarak Hıristiyanlık gibi, emir ve yasakları olmayan felsefi bir inanç haline getirmek istiyorlar.