İlim ve ahlâk

İlim ve ahlâk

İslamiyet, , ilm ve ahlâk ve de bütün fen kollarında üzerinde, her çeşit çalışmağı önemle emir etmektedir. Bunlara...

Günahların affı için

Günahların affı için

Her günahın affı için, kalb ile tevbe etmek ve dil ile istigfâr etmek ve beden ile kaza etmek lâzımdır. Yüz kere tesbîh etmek, yâni...

Ancak ihlâslı olanlar kurtulur

Ancak ihlâslı olanlar kurtulur

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Ehl-i sünnet âlimleri buyuruyor ki: Bütün insanlar helak oldu, ancak âlim olanlar kurtuldu. Âlim olanlar da...

Kendini tanıyan Rabbini tanır

Kendini tanıyan Rabbini tanır

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Peygamber efendimiz, (Men arefe nefseh, fekad arefe rabbeh) buyuruyor. Yani insan kendini tanır, kim olduğunu anlarsa, ancak o zaman...

Madem ki sorduk yapmamız lazım

Madem ki sorduk yapmamız lazım

Osmanlılar zamanında bir kaleyi düşmanlar kuşatmış. Müslümanlar kalede 15 kişi kalmışlardı. Yiyecekleri de kalmamış, hiçbir şeyleri yokmuş,...

Hasreti çekilen insan

Hasreti çekilen insan

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Müslümanın imanının parlaklığı, işlerindeki hassasiyetle ölçülür. Konuşurken, alışverişte veya başka bir iş...

Murada kavuşmak için

Murada kavuşmak için

Murâdlara nâil olmak için şu duâyı okumalıdır: “Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âl-i...

Yıldırım Bayezid ve ihtiyar kadın

Yıldırım Bayezid ve ihtiyar kadın

Sultan Yıldırım Bâyezîd Han, Niğbolu zaferinden sonra kazanılan ganîmetler ile müslümanların ibâdet etmeleri için, Bursa'nın...

Cimrilik ve nankörlüğün cezası

Cimrilik ve nankörlüğün cezası

Bağdad’ı kıtlık kırıp geçiriyordu. En çok da hamallar açlık çekiyordu. İçinde ekmek piştiği, sokağa kadar yayılan kokudan belli olan...

Bal Tefsiri

Bal Tefsiri

Bir gün Peygamber efendimiz aleyhisselam, Eshab-ı güzin hazretleri ile oturur idi. Kudretten ortaya bir ak tas geldi. İçi ak bal ile dolu idi....

Boş eve hırsız niye girsin!..

Boş eve hırsız niye girsin!..

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Kim, kimi severse, âhirette onunla beraber olacaktır. Bütün arzumuz ve ümidimiz, yollarında dinimize hizmetle...

Hasan bin Ali

Cennet gençlerinin efendisi. Peygamber efendimizin, "Cennet gençlerinin...

Kâ'b Bin Mâlik

Peygamber efendimizin şâirlerinden. Kâ'b bin Mâlik, babasının...

Murada kavuşmak için

Murâdlara nâil olmak için şu duâyı...

Velîd Bin Velîd

Kardeşleri tarafından işkence gören sahâbî. Velîd bin...

Ukbe Bin Âmir

Eshâb-ı suffadan. Ukbe bin Âmir, Medîne otlaklarında...

Yemek duâsı

Yemeğe başlarken besmele çekmek yani “Bismillahirrahmanirrahim”...

Kainatin Efendisi

Muhterem annenin vefatı

Sevgili Peygamberimizin, üç-beş yaşlarında bile...

Nur’un temiz alından temi…

Âdem aleyhisselamın alnına nakşedilen bu...

Mübarek göğsünün yar…

Süt anne Halime Hatun anlatır: Server-i...

Eshab-ı kiram

Abdullah Bin Hanzala

Meleklerin Yıkadığı Sahâbînın Oğlu. Abdullah bin...

Nevfel Bin Hâris

Hâşimoğullarının en yaşlısı. Nevfel bin Hâris...

Cüveyriyye Binti Hâris

Müminlerin annelerinden. Hazret-i Cüveyriyye, benî Mustalak...

Hikmetli Sözler

Dindar olanı tercih

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bileşik...

Evliyaya derece vermek

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Rahmet-i...

Her hayrın anahtarı, her …

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İmandan...

Ahlâk bilgilerini öğrenmek, istekle olur. Zor ile olmaz. İslâm ahlâkı üçe ayrılır:

1 - İnsan yalnız iken, başkasını düşünmeden, işlerinin iyi veya kötü olduğunu anlatan ilme “Ahlâk ilmi” denir. İnsan yalnız olduğu zaman da, bu işleri, bildiği gibi yapar. Meselâ yumuşak huylu, cömerd, hayalı insan, yalnızken de, başkaları yanında da, hep öyledir. Ahlâk ilmi, insanın böyle hiç değişmiyen işlerini öğretir.

2 - İnsanın ev içinde, çoluk çocuğuna karşı hareketlerini tedkîk eder. Buna, “Ev idâresi âdâbı” denir.

3 - İnsanın toplumdaki vazîfelerini, hareketlerini, herkese faydalı olmasını öğretir. Buna “sosyal” terbiye denir.

İnsan, iyi, kötü her işini bir sebep ile yapar. Bu sebep, yâ tabîîdir. Yahud bir emirdir, bir kanûndur. Tabîati îcâbı olan şeyler, aklı ve düşüncesi ve tecribeleri netîcesinde yaptığı işlerdir. Böyle işleri, zamanla ve toplumun tesîri ile değişmez.

İkinci sebep olan emir, kanûn ise, ya bir cemiyetin, bir milletin müşterek düşüncesinden doğar. Buna “Âdet” denir. Yahud bir tanınmış âlim, tecribeli, otorite sâhibi kimse tarafından ortaya konur. Peygamberler, Evliyâ ve hükümdarlar böyledir.

Peygamberler, Evliyâ ve âlimler tarafından bildirilen, Allahü teâlânın emirleri de üçe ayrılır: Birincisi, herkesin ayrı ayrı, yalnız olarak uyması lâzım olanlardır. Bunlara “İbâdetler” denir. İkincisi, insanlar arasında karşılıklı uymaları lâzım olan emirlerdir. Evlenme işleri ve alış veriş işleri, böyledir. Üçüncüsü, memleketleri, cemıyetleri içine alan emirlerdir. Bunlar, hukûkî ve siyâsî işlerdir. Bu üç ilmin hepsine “Fıkh” bilgisi denir. Fıkh bilgileri ve bu işleri düzenliyen emirler veya tatbîk edilmeleri, yapılmaları, memleketlere, milletlere göre ve zamanla değişir.

Bu değişiklik de ancak Allahü teâlânın bildirmesi ile olur. İşte, Allahü teâlânın dinlerde yaptığı neshler, değişdirmeler, böyle emirlerde olmuşdur. Meselâ, Âdem aleyhisselâm zamanında insanların çoğalması lâzımdı. Bunun için, bir erkeğin kendi kız kardeşi ile evlenmesi helâl idi, câiz idi. İnsanlar çoğalınca, buna lüzûm kalmadı. Haram oldu.