Kurtulmak istiyorsan Sultanımızı üzme!..

Kurtulmak istiyorsan Sultanımızı üzme!..

Yıldırım Bayezid Han, Niğbolu zaferinde kazanılan ganimetlerle muhteşem bir mescid yaptırmak ister. Mimarlar bugünkü Ulu cami’nin bulunduğu mevkide karar...

Allah'ın emaneti

Allah'ın emaneti

Ümm-i Süleym radıyallahü anha, gayet temiz ahlak sahibi bir hatun idi. Çocuğu vefat ettiği zaman, sabır ve metanetle bizzat kendisi yıkadı ve kendisi...

Ur çıkmadan nur girmez

Ur çıkmadan nur girmez

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Küfürden sonra en kötü ahlâk, en büyük günah, kibirli olmaktır. Peygamber efendimiz, (Kalbinde...

Kalbde imanın sabit kalması için

Kalbde imanın sabit kalması için

Bunun için, Resûlullah her zaman, “Allahümme, yâ mukallibelkulûb, sebbit kalbî, alâ dînik” duâsını okurdu ki,...

Zeyd Bin Desinne

Zeyd Bin Desinne

Darağacından Resulullaha selam gönderen sahabî. Uhud savaşında bazı yakınları ölen müşrikler, müslümanlardan bunların intikamını almak...

Safiyye Binti Abdülmuttalib

Safiyye Binti Abdülmuttalib

Peygamberimizin halası. Resulullah efendimizin halası olan Hazret-i Safiyye, oğlu Zübeyr ile birlikte müslüman oldu. Oğlu Zübeyr ile birlikte hicret...

İşini ihlâsla tam yapmak

İşini ihlâsla tam yapmak

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir cemiyette herkes, üzerine düşen vazifeyi yaparsa, sistem düzgün çalışır. Vücudun işe yaraması organların...

Korkusuz cengaver Yahya Ağa...

Korkusuz cengaver Yahya Ağa...

Budin Paşasının yüzü aydınlandı. Yahya Ağa demek ki ölmemişti. Paşa derin bir nefes aldı. Sevinmişti... Ama Yahya Ağa onu bu vakitte niçin görmek...

Erkam Bin Ebi'l Erkam

Erkam Bin Ebi'l Erkam

Evi ilk vakıf olan sahâbî. Hazret-i Erkam'ın ataları, Mekke'nin sayılı zengin ve reisleri idiler. Bu sebeple, eskiden beri saygı ve i'tibâr...

İnsan tek başına kurtulamaz

İnsan tek başına kurtulamaz

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İnsan birkaç saniye bile olsa, elini ateşe süremez. Kibrit alevi bile, insanın canını yakmaya yeter. Âdem aleyhisselam...

Bal Tefsiri

Bal Tefsiri

Bir gün Peygamber efendimiz aleyhisselam, Eshab-ı güzin hazretleri ile oturur idi. Kudretten ortaya bir ak tas geldi. İçi ak bal ile dolu idi....

İşi adam yapar

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Başarılı ve...

En üstün ve en şeref…

İnsan, mahlûklar içinde, en üstün ve...

Çürük elma için ne iste…

Bir zimmi, Sultan İkinci Murad Hana...

Hassan Bin Sabit

Peygamber efendimizin şairlerinden. Hassan bin Sabit, Müslüman...

Ebüssuûd efendi ve Nûre…

Kânûnî Sultan Süleymân Hânın kadıaskerlerinden Mîrim...

Hatırat-ı Çaldıran

İkinci Selim Han, Babası Kanuni Sultan...

Kainatin Efendisi

Süt annenin anlattıkları

Halime Hatun, Peygamber efendimizi, süt...

Emanet, Ebu Talib’de...

Merhamet deryası Abdülmuttalib vefat edeceğine...

Mübarek göğsünün yar…

Süt anne Halime Hatun anlatır: Server-i...

Eshab-ı kiram

Vahşî

Yalancı peygamber Müseyleme’yi öldüren sahabî. Vahşî...

Ebû Sa’îd-i Hudrî

Çok hadîs rivâyet eden yedi...

Osman Bin Maz'ûn

Medîne'de ilk vefât eden muhâcir...

Hikmetli Sözler

Her kaptan, içindeki dışı…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Güzel...

İşini ihlâsla tam yapmak

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir...

Dert ve beladan zevk alan…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Büyüklerin...

Ahlâk bilgilerini öğrenmek, istekle olur. Zor ile olmaz. İslâm ahlâkı üçe ayrılır:

1 - İnsan yalnız iken, başkasını düşünmeden, işlerinin iyi veya kötü olduğunu anlatan ilme “Ahlâk ilmi” denir. İnsan yalnız olduğu zaman da, bu işleri, bildiği gibi yapar. Meselâ yumuşak huylu, cömerd, hayalı insan, yalnızken de, başkaları yanında da, hep öyledir. Ahlâk ilmi, insanın böyle hiç değişmiyen işlerini öğretir.

2 - İnsanın ev içinde, çoluk çocuğuna karşı hareketlerini tedkîk eder. Buna, “Ev idâresi âdâbı” denir.

3 - İnsanın toplumdaki vazîfelerini, hareketlerini, herkese faydalı olmasını öğretir. Buna “sosyal” terbiye denir.

İnsan, iyi, kötü her işini bir sebep ile yapar. Bu sebep, yâ tabîîdir. Yahud bir emirdir, bir kanûndur. Tabîati îcâbı olan şeyler, aklı ve düşüncesi ve tecribeleri netîcesinde yaptığı işlerdir. Böyle işleri, zamanla ve toplumun tesîri ile değişmez.

İkinci sebep olan emir, kanûn ise, ya bir cemiyetin, bir milletin müşterek düşüncesinden doğar. Buna “Âdet” denir. Yahud bir tanınmış âlim, tecribeli, otorite sâhibi kimse tarafından ortaya konur. Peygamberler, Evliyâ ve hükümdarlar böyledir.

Peygamberler, Evliyâ ve âlimler tarafından bildirilen, Allahü teâlânın emirleri de üçe ayrılır: Birincisi, herkesin ayrı ayrı, yalnız olarak uyması lâzım olanlardır. Bunlara “İbâdetler” denir. İkincisi, insanlar arasında karşılıklı uymaları lâzım olan emirlerdir. Evlenme işleri ve alış veriş işleri, böyledir. Üçüncüsü, memleketleri, cemıyetleri içine alan emirlerdir. Bunlar, hukûkî ve siyâsî işlerdir. Bu üç ilmin hepsine “Fıkh” bilgisi denir. Fıkh bilgileri ve bu işleri düzenliyen emirler veya tatbîk edilmeleri, yapılmaları, memleketlere, milletlere göre ve zamanla değişir.

Bu değişiklik de ancak Allahü teâlânın bildirmesi ile olur. İşte, Allahü teâlânın dinlerde yaptığı neshler, değişdirmeler, böyle emirlerde olmuşdur. Meselâ, Âdem aleyhisselâm zamanında insanların çoğalması lâzımdı. Bunun için, bir erkeğin kendi kız kardeşi ile evlenmesi helâl idi, câiz idi. İnsanlar çoğalınca, buna lüzûm kalmadı. Haram oldu.