Mazarratlı harfler kaçtır?

Mazarratlı harfler kaçtır?

Zamanın akıllı geçinenlerinden güngörmüş bir zâtın yolu bir gün bîmarhâneye (ruh ve sinir hastalıkları hastahânesine)...

Kendinden tiksinmeyenin hâli

Kendinden tiksinmeyenin hâli

Cüneyd-i Bağdadi hazretlerinin talebelerinden biri, gördüğü rüyalar üzerine, "Artık ben kemâle geldim. Sohbete lüzum...

Fatih ve Hocazade

Fatih ve Hocazade

Sultan Mehmed Han (Fâtih) Osmanlı tahtına oturup da onun âlimlere muhabbeti ve lütf-u ihsânı ün salınca ve çevresine zamânının meşhur...

Güzel ahlâkın kalbe yerleşmesi

Güzel ahlâkın kalbe yerleşmesi

Allahü teâlâ insanda üç şey yarattı: Akıl, kalb ve nefs. Bunların hiçbiri görülmez. Varlıklarını eserleri ile, yaptıkları işlerle ve dînimizin bildirmesi ile...

Gerçek âlimlerin ortak özelliği

Gerçek âlimlerin ortak özelliği

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bütün Ehl-i sünnet âlimlerinin ortak bir özelliği vardır. O da, sorulan suallere, soranın dünyasını değil,...

Âsım Bin Sâbit

Âsım Bin Sâbit

Arıların koruduğu sahâbî. Asr-ı saâdette küfür ve şirk karanlıklarından kurtulup, İslâm nûruna kavuşanların hayatlarında, tamamen...

Sırat köprüsünde yedi sual

Sırat köprüsünde yedi sual

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Peygamber efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, (Sırat köprüsünde her Müslümana, imandan,...

Bütün organların birbirine ihtiyacı var

Bütün organların birbirine ihtiyacı var

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dinimize hizmet ederken dikkat edilecek iki önemli husus vardır: Birincisi: Ailemize, evladımıza ve emrimiz altında...

Nimetlere kavuşamamanın sebebi

Nimetlere kavuşamamanın sebebi

İnsanların, âhıretteki nimetlere nâil olmamaları, bu nimetlerden yüz çevirdikleri içindir. Yüz çeviren, elbette birşey alamaz....

Aşûre günü yapılan iyiliğin kıymeti

Aşûre günü yapılan iyiliğin kıymeti

Enver Abimizin, bir Aşûre gecesinde arkadaşlara verdiği yemekte yaptığı sohbetten: Bu ayın en kıymetli gecesi de Aşûre gecesidir. Allahü teâlâ,...

Büyük zatların kıymetini bilmenin önemi

Büyük zatların kıymetini bilmenin önemi

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İmam-ı Rabbânî hazretleri gibi büyük zatlar, insanın uzun zaman uğraşarak elde ettiğini bir anda verebilirler. Bir...

Kur’ân-ı kerimi anlamak…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Peygamber efendimiz...

Evliyanın derecesini öl…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bağdat’a uzak...

Âhirette kurtulmanın il…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: (Allahü teâlânın...

Said bin Zeyd

Cennetle müjdelenenlerden. Saîd bin Zeyd hazretlerinin babası...

Namaz için üzülmek

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Eskiden bir...

Nasihatlerin ilki

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Silsile-i aliyye...

Kainatin Efendisi

Mübarek göğsünün yar…

Süt anne Halime Hatun anlatır: Server-i...

Muhterem annenin vefatı

Sevgili Peygamberimizin, üç-beş yaşlarında bile...

Dünya karanlığa gömül…

Fahr-i kâinat efendimiz doğmadan önce...

Eshab-ı kiram

Hassan Bin Sabit

Peygamber efendimizin şairlerinden. Hassan bin Sabit...

Zeyneb Binti Cahş

Peygamberimizin hanımlarından. Hazret-i Zeyneb validemiz, Peygamberimizin...

İkrime Bin Ebî Cehil

Meşhur İslâm kumandanlarından. İkrime bin Ebî...

Hikmetli Sözler

Açlıkla imtihan kolay değ…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allahü...

Büyüklerin etrafındaki in…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Tıpkı...

İnsanların en büyük ihtiy…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allahü...

Ahlâk bilgilerini öğrenmek, istekle olur. Zor ile olmaz. İslâm ahlâkı üçe ayrılır:

1 - İnsan yalnız iken, başkasını düşünmeden, işlerinin iyi veya kötü olduğunu anlatan ilme “Ahlâk ilmi” denir. İnsan yalnız olduğu zaman da, bu işleri, bildiği gibi yapar. Meselâ yumuşak huylu, cömerd, hayalı insan, yalnızken de, başkaları yanında da, hep öyledir. Ahlâk ilmi, insanın böyle hiç değişmiyen işlerini öğretir.

2 - İnsanın ev içinde, çoluk çocuğuna karşı hareketlerini tedkîk eder. Buna, “Ev idâresi âdâbı” denir.

3 - İnsanın toplumdaki vazîfelerini, hareketlerini, herkese faydalı olmasını öğretir. Buna “sosyal” terbiye denir.

İnsan, iyi, kötü her işini bir sebep ile yapar. Bu sebep, yâ tabîîdir. Yahud bir emirdir, bir kanûndur. Tabîati îcâbı olan şeyler, aklı ve düşüncesi ve tecribeleri netîcesinde yaptığı işlerdir. Böyle işleri, zamanla ve toplumun tesîri ile değişmez.

İkinci sebep olan emir, kanûn ise, ya bir cemiyetin, bir milletin müşterek düşüncesinden doğar. Buna “Âdet” denir. Yahud bir tanınmış âlim, tecribeli, otorite sâhibi kimse tarafından ortaya konur. Peygamberler, Evliyâ ve hükümdarlar böyledir.

Peygamberler, Evliyâ ve âlimler tarafından bildirilen, Allahü teâlânın emirleri de üçe ayrılır: Birincisi, herkesin ayrı ayrı, yalnız olarak uyması lâzım olanlardır. Bunlara “İbâdetler” denir. İkincisi, insanlar arasında karşılıklı uymaları lâzım olan emirlerdir. Evlenme işleri ve alış veriş işleri, böyledir. Üçüncüsü, memleketleri, cemıyetleri içine alan emirlerdir. Bunlar, hukûkî ve siyâsî işlerdir. Bu üç ilmin hepsine “Fıkh” bilgisi denir. Fıkh bilgileri ve bu işleri düzenliyen emirler veya tatbîk edilmeleri, yapılmaları, memleketlere, milletlere göre ve zamanla değişir.

Bu değişiklik de ancak Allahü teâlânın bildirmesi ile olur. İşte, Allahü teâlânın dinlerde yaptığı neshler, değişdirmeler, böyle emirlerde olmuşdur. Meselâ, Âdem aleyhisselâm zamanında insanların çoğalması lâzımdı. Bunun için, bir erkeğin kendi kız kardeşi ile evlenmesi helâl idi, câiz idi. İnsanlar çoğalınca, buna lüzûm kalmadı. Haram oldu.