İlk insan Âdem aleyhisselâm Peygamber idi. Melekler kendisine karşı secde etmişlerdi. Allahü teâlâ, balçık çamurundan insan şeklinde bir heykel yapıp, bunu ete ve kemiğe çevirmişti.

Allahü teâlâ, toprak maddelerini, azotlu, fosforlu tuzları, bitki fabrikasında, proteinlere döndürmekte, bu bitkisel proteinleri de, hayvan vücûdünde, ete ve kemiğe ve organ şekline çevirmektedir.

Bugün fen bunu anlayabildiği gibi, katalizör ismini verdiğimiz maddeler yardımı ile, binlerce sene sürecek olan kimyâ reaksiyonlarını, bir saniyede, pek çabuk, yapabiliyoruz. İnsanlar binlerce senelik bir işi bir ânda yapıyor da, Allahü teâlânın, toprak maddelerini, birkaç senede, et, kemik maddelerine çevirdiğini, bugün bildiğimize göre, bir ânda çevireceği fen yolu ile kolayca anlaşılmaktadır.

Allahü teâlâ toprak maddelerini, bir ânda organik hâle çevirip, rûhu bu bedene bağlıyarak, ilk Âdemi yarattığı gibi, kıyâmette de, elemanları, bir ânda, bir araya toplayıp, insan vücûdünü yapacak ve zâten mevcûd olan önceki rûhları, bu vücûdlara verecektir.

İnsanın ölmesi, rûhun bedenden ayrılması demektir. Rûh ölmez. Kıyâmette, herşeyle berâber, rûhlar da yok edilip tekrar yaratılacaktır. Bugün, fizik, kimyâ, fizyoloji ve astronomi gibi ilimlerde Allahü teâlânın kudretini iyi anlıyan, zekî kimseler, Âdem aleyhisselâmın ve kıyâmette bütün insan ve hayvanların toprakdan çıkarılacaklarını, bir fen olayı olarak, kolayca anlıyabilir. Bir asır evvel, müslimânlar, buna, anlamadan inanıyordu. Bugün ise, basît bir fennî olay şeklinde görüyor ve pek açık olarak, inanıyoruz.

Allahü teâlâ Cenneti ve Cehennemi yaratmış, her ikisini de, cin ve insan ile dolduracağını haber vermiştir. Bunun için, ilk insan olan Âdemden “aleyhisselâm” beri, her zaman, yeryüzünde imanlılar ve dinsizler bulunmuş ve birbirleri ile atışmıştır. Dinsizler, Allah’tan başka şeylere tapınmış, imanlılar ise, Allahü teâlânın gönderdiği Peygamberlere ve kitaplara tâbi’ olmuştur. İlk insanlar, bazı târîhcilerin zan ettiği gibi ve islâm dînine inanmıyanların uydurduğu, filmlerde görüldüğü gibi, ilmsiz, fensiz, görgüsüz, çıplak, vahşî kimseler değildi.

Evet bugün, Asya, Afrika çöllerinde ve Amerika ormanlarında tunç devrindekilere benziyen vahşîler yaşadığı gibi, ilk insanlarda da bilgisiz, basît yaşıyanlar vardı. Fakat, bundan dolayı, ne bugünkü, ne de ilk insanların hepsi için, vahşîdir denilemez.