Hakîkî imana kavuşmak için

Hakîkî imana kavuşmak için

Sehl bin Abdüllah-i Tüsterî buyuruyor ki; “Hakîkî imana kavuşmak için, dört şey lâzımdır: Bütün farzları edeble...

Nelere iman edilecek?

Nelere iman edilecek?

İman, dinden olduğu sözbirliği ile bildirilmiş olan şeylere, kalb ile inanmağa ve dil ile de imanını söylemeğe denir. İman edilecek şeyler, Allahü teâlânın var...

Huzura kavuşmanın iki yolu

Huzura kavuşmanın iki yolu

Bir işin ne olduğu, mahiyeti ve kazandıracağı faydalarını bilmek icab eder. Böyle olunca öğrenmek daha kolay olur. Bunun için Ahlâk ilmini kolay...

Kâ'b Bin Mâlik

Kâ'b Bin Mâlik

Peygamber efendimizin şâirlerinden. Kâ'b bin Mâlik, babasının tek oğlu olup hâli vakti yerinde idi. Arabistan'ın ileri gelen...

İslamiyet’i doğru öğrenmek

İslamiyet’i doğru öğrenmek

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allah sevgisi olan kalbde ihlas olur. İhlas olan kalbde Allah sevgisi olur. İhlasla dünya zıttır. İhlaslı bir talebe, hocasının...

İbadetlerin kabulü ve helal lokma

İbadetlerin kabulü ve helal lokma

Bütün ibâdetlerin kabûl olması, helâl lokmaya bağlıdır. Büyüklerden çoğu buyurdu ki, ibâdetler on kısmdır: Dokuz kısmı...

Emîrsiz, tek başına dine hizmet olmaz

Emîrsiz, tek başına dine hizmet olmaz

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir hadis-i şerifte özetle buyuruluyor ki: (İnsanların yaptıkları işleri yazan meleklerden başka melekler de vardır. Yollarda, sokak...

Bir ağadır gidiyor!..

Bir ağadır gidiyor!..

Osmanlı’nın en önemli devlet adamlarından Sadrazam Koca Ragıp Mehmed Paşa’dan çok bahsedildi. Paşa, Devlet-i Osmani’nin neredeyse bütün...

Hidayet ve dalalet

Hidayet ve dalalet

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allahü teâlânın çok sıfatları var, bir tanesi de Hâdî sıfatıdır, hidayete erdirici demektir. Hangi...

Altı cilt Mektubat'ın özeti

Altı cilt Mektubat'ın özeti

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Üç cildi İmam-ı Rabbani hazretlerinin, diğer üç cildi de Muhammed Masum hazretlerinin olmak üzere, altı cilt...

Taptığınız ayağımın altında

Taptığınız ayağımın altında

Muhyiddin-i Arabi hazretleri, büyük veli ve müctehid idi. Konya’ya gelip, Sadreddin-i Konevinin üvey babası oldu. Nakil ettiği bilgilerin hepsi,...

Veren de Allah'ü teâlâd…

Osmanlı pâdişâhı Sultan Selîm Han Mısır'ı...

Akşam mümin, sabah kâfi…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Hakiki bayram...

Kaza ve kaderin mahiyet…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İnsanların çeşitli...

Her hastalığa devâ

Ülkemizde Prof. Dr. Münip Yeğin ve...

Abdullah Bin Mes'ûd

Kur'ân-ı kerîmi açıktan okuyan ilk sahâbî. Abdullah...

Ebû Lübâbe

Tevbesi ile meşhûr sahâbî. İslâmın nûrunu söndürmek...

Kainatin Efendisi

Emanet, Ebu Talib’de...

Merhamet deryası Abdülmuttalib vefat edeceğine...

En güvenilir kimse...

O; doğru, doğruların doğrusu... Hiçbir...

O, bu ümmetin Peygamberi…

Şam yönüne gitmekte olan kervandakiler...

Eshab-ı kiram

Sehl Bin Sa'd

Medîne'de en son vefât eden...

Hafsa Binti Ömer

Peygamberimizin hanımlarından. Hazret-i Ömer’in kızı olan...

Abdullah Bin Zeyd

Sâhib-ül ezân. Hicretten sonra Medîne'de Peygamber...

Hikmetli Sözler

Nimetin kıymeti elden çık…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir...

Allahü teâlâya şükür

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İman...

İman etmek ve imanı kuvve…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İnsan...

Körler Alayı, Yıldız Sarayı önlerine varınca “Padişahım çok yaşa” tezahüratı yaparlar...

Bugün sizinle Beşiktaş Muhafızı Yedi Sekiz Hasan Paşa'nın, Sultan Abdülhamit Han dönemine ait iki hikâyeyi paylaşmak istiyoruz.

Körler Alayı: Güvenlik güçlerinin işi zor. Her şeye dikkat etmeleri gerekiyor. Hiç olmadık bir yerde bir olayla karşılaşabilirler.

Bir gün polislerin dikkatini çeken bir şey olur, yakından izlerler. Beyazıt Meydanı'nda duran her arabaya bir kişi biniyor. Başlarında biri değnekçilik yapıyor. Aralarında bir şeyler konuşuyorlar.

“Bu adamlar topluca nereye gidiyorlar?” diye merak edip sormak isterler.

Bakarlar ki hepsi de kör. Başlarında da Kör Osman isimli biri bulunmaktadır. Polisler sorar, o söylemek istemez. Bu defa polisler, arabacılara sorarlar. Bir arabacı:

-Bizimle pazarlık ettiler. Yıldız’a götüreceğiz.

Polisler, “Yıldız” sözünü duyunca doğru komisere haber verirler. O da derhal Zaptiye Nezareti'ne bildirir. Oradan gelen emir açıktır:

-Bırakın, fakat peşlerini bırakmayın, takip edin.

Polisler, körler alayını izlemeye başlar. Beşiktaş’a haber varır varmaz Beşiktaş Muhafızı Hasan Paşa’ya durumu bildirirler. O da olayı, yakın izlemeye alır.

Bu arada Körler Alayı, Yıldız Sarayı önlerine varır. Saat kulesi dibinde “Padişahım çok yaşa” diyerek tezahürat yaparlar.

Padişah, bu gürültüleri duyunca:

-Gene ne oluyor? Tez haber getirin, der.

Saray muhafızları duruma el koyar. Körlerin başındaki Osman Efendi’ye sorarlar:

-Sebeb-i ziyaretiniz nedir?

-Osmanlı hanedanından bir padişahımız, bir ferman buyurmuştu. Buna göre İstanbul’daki fakir körlere her ay maaş verilecek ve imarethanelerde de yemek yiyeceklerdi. Kaç senedir biz körlere maaş ve imaretlerde yemek verilmiyor. Velinimet efendimiz, irade buyursalar; ecdadının fermanı yerine gelsin. Bu niyazda bulunmak için buraya geldik.

Saray muhafızları, bu cevabı olduğu gibi padişaha arz ederler. O da:

-Hakları var. Ecdadın vasiyetine riayet etmek lazımdır. Ben, bu işin takipçisi olacağım. Müsterih olsunlar, diyerek haber gönderir.

Bu müjdeyi duyan başta Osman Efendi olmak üzere bütün körler sevinçle “Padişahım çok yaşa” diyerek geri dönerler...

Bu olayda Hasan Paşa, güvenlik tedbirlerini alıp gelişmeleri izlemiştir. Körler alayına müdahale etmemiştir...

          Ethem Erkoç-Beşiktaş Muhafızı Yedi Sekiz Hasan Paşa ve bir devrin hikâyesi