Kıymetli beş nasihat

Kıymetli beş nasihat

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Merhum hocamızın, nasihat ve vasiyetlerinden bazıları şöyledir: 1- Kitaplarımızı okuyun! Çünkü onlar bizim şahsımıza...

Dünya sevgisinin tek ilacı

Dünya sevgisinin tek ilacı

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İnsan hasta olunca, hem ibadetlerini, hem hizmetlerini tam yapamaz. Bunun gibi, insanın kalbi hasta olunca da, Allahü...

Kibir ile geldin tevazu ile gidiyorsun

Kibir ile geldin tevazu ile gidiyorsun

Hindistan Sultanı Mahmut Gaznevi, Delhi de, orduları ile giderken, bacası tüten bir kulübe görür, içeriye girer, bakar ki Ebul Hasen Harkani...

Evliyaya derece vermek

Evliyaya derece vermek

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Rahmet-i ilahi dünyada dinli dinsiz herkese gelir, ama Resulullah'tan nimetler, sadece şu iki şartla gelir: 1- Onun...

Mallarımız ve çocuklarımız

Mallarımız ve çocuklarımız

Dünya işleri, âhıret için çalışmağa mani olmamalıdır. Âhıret için ticaret yeri câmi’lerdir. Münâfıkûn...

 İstigfar duâsı

İstigfar duâsı

Hadis-i şerifte, “Her namazdan sonra, üç kere ‘Estagfîrullahel'azîm ellezî lâ ilâhe illâ huv...

Ne mutlu imanla ölene!

Ne mutlu imanla ölene!

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir hayvanı gözümüzün önünde ateşe atsalar, vicdanı olan, buna tahammül edemez. Hâl böyleyken...

Amr Bin Âs

Amr Bin Âs

Meşhûr Arab dâhîlerinden. Önceleri kabîlesine uyarak, İslâm aleyhinde çalışan Amr bin Âs, sonra yaptıklarına pişman olarak...

Böyle dua edilir mi?

Böyle dua edilir mi?

Merhum Nasreddin Hocanın, (Allah’ım bu sıkıntıyı benden alma) diye dua ettiğini duyanlar, Hocaya sorarlar: - Niçin böyle dua ediyorsun, sıkıntının kalması...

Said bin Zeyd

Said bin Zeyd

Cennetle müjdelenenlerden. Saîd bin Zeyd hazretlerinin babası Zeyd bin Amr, İslâmiyetten önce Peygamberimizle görüşürdü....

Büyük zatlara teşekkür

Büyük zatlara teşekkür

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İmam-ı Rabbanî hazretleri gibi büyük zatların hakkı, ana baba hakkından da önce gelir. Eğer büyükler, Ehl-i...

Haramlardan o kadar çok…

İslam büyükleri haramlardan çok korkarlardı. Bunun...

İngiliz elçisinin sulta…

Ermeni vakayiinin (olaylarının) cereyanı sırasında Sultan...

Altın silsile

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir mürşid-i...

Kıyamet alâmetleri

Resulullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem”...

Nimetler geçici ve ald…

Bu dünya nimetleri geçicidir ve aldatıcıdır...

Ukbe Bin Âmir

Eshâb-ı suffadan. Ukbe bin Âmir, Medîne otlaklarında...

Kainatin Efendisi

Süt anne Halime Hatun

Amine validemiz, nurlu yavrusunu kucağına...

Mübarek göğsünün yar…

Süt anne Halime Hatun anlatır: Server-i...

Dünya karanlığa gömül…

Fahr-i kâinat efendimiz doğmadan önce...

Eshab-ı kiram

Seleme Bin Ekvâ

Piyâdelerin en hayırlısı. Hudeybiye anlaşmasının yapıldığı...

Abdullah Bin Huzâfe

Resûlullahın elçilerinden. Peygamber efendimiz, Hudeybiye antlaşmasından...

Ümm-i Habîbe

Peygamberimizin hanımlarından. Ümm-i Habîbe, ilk önce...

Hikmetli Sözler

Hizmette doğruluk esastır

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: En...

Nefsanî işin sonu, Rahman…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir...

Güneş ve aynalar

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Güneşin...

Körler Alayı, Yıldız Sarayı önlerine varınca “Padişahım çok yaşa” tezahüratı yaparlar...

Bugün sizinle Beşiktaş Muhafızı Yedi Sekiz Hasan Paşa'nın, Sultan Abdülhamit Han dönemine ait iki hikâyeyi paylaşmak istiyoruz.

Körler Alayı: Güvenlik güçlerinin işi zor. Her şeye dikkat etmeleri gerekiyor. Hiç olmadık bir yerde bir olayla karşılaşabilirler.

Bir gün polislerin dikkatini çeken bir şey olur, yakından izlerler. Beyazıt Meydanı'nda duran her arabaya bir kişi biniyor. Başlarında biri değnekçilik yapıyor. Aralarında bir şeyler konuşuyorlar.

“Bu adamlar topluca nereye gidiyorlar?” diye merak edip sormak isterler.

Bakarlar ki hepsi de kör. Başlarında da Kör Osman isimli biri bulunmaktadır. Polisler sorar, o söylemek istemez. Bu defa polisler, arabacılara sorarlar. Bir arabacı:

-Bizimle pazarlık ettiler. Yıldız’a götüreceğiz.

Polisler, “Yıldız” sözünü duyunca doğru komisere haber verirler. O da derhal Zaptiye Nezareti'ne bildirir. Oradan gelen emir açıktır:

-Bırakın, fakat peşlerini bırakmayın, takip edin.

Polisler, körler alayını izlemeye başlar. Beşiktaş’a haber varır varmaz Beşiktaş Muhafızı Hasan Paşa’ya durumu bildirirler. O da olayı, yakın izlemeye alır.

Bu arada Körler Alayı, Yıldız Sarayı önlerine varır. Saat kulesi dibinde “Padişahım çok yaşa” diyerek tezahürat yaparlar.

Padişah, bu gürültüleri duyunca:

-Gene ne oluyor? Tez haber getirin, der.

Saray muhafızları duruma el koyar. Körlerin başındaki Osman Efendi’ye sorarlar:

-Sebeb-i ziyaretiniz nedir?

-Osmanlı hanedanından bir padişahımız, bir ferman buyurmuştu. Buna göre İstanbul’daki fakir körlere her ay maaş verilecek ve imarethanelerde de yemek yiyeceklerdi. Kaç senedir biz körlere maaş ve imaretlerde yemek verilmiyor. Velinimet efendimiz, irade buyursalar; ecdadının fermanı yerine gelsin. Bu niyazda bulunmak için buraya geldik.

Saray muhafızları, bu cevabı olduğu gibi padişaha arz ederler. O da:

-Hakları var. Ecdadın vasiyetine riayet etmek lazımdır. Ben, bu işin takipçisi olacağım. Müsterih olsunlar, diyerek haber gönderir.

Bu müjdeyi duyan başta Osman Efendi olmak üzere bütün körler sevinçle “Padişahım çok yaşa” diyerek geri dönerler...

Bu olayda Hasan Paşa, güvenlik tedbirlerini alıp gelişmeleri izlemiştir. Körler alayına müdahale etmemiştir...

          Ethem Erkoç-Beşiktaş Muhafızı Yedi Sekiz Hasan Paşa ve bir devrin hikâyesi