Tedavi için hastalığı bilmek gerekir

Tedavi için hastalığı bilmek gerekir

Her hastalığı tedavi ettirmek için o hastalık üzerinde ihtisas sahibi olan tabibe gitmek lâzımdır. Gözünden ameliyat olacak birisinin kasaba...

Ebû Katâde

Ebû Katâde

Resûlullahın süvârilerinden. Peygamber efendimizin develerini Medîne’de otlağa götürme vazîfesini, bir çobanla...

Vücut gençleşir

Vücut gençleşir

Bünyemizin sağlıklı olup olmaması hücre faaliyetlerine bağlıdır. Hastalık ve yaşlılık, hücrelerin gençleşme ve yenileşme işlemlerinin yavaşlaması ile...

Ebu Süfyan Bin Hâris

Ebu Süfyan Bin Hâris

Peygamberimizin süt kardeşi. Ebu Süfyan bin Hâris, Peygamberimiz davete başlamadan önce, Peygamberimizi pek çok severdi. Resulullah efendimiz...

Otlukbeli Savaşı

Otlukbeli Savaşı

Karamanoğlu İbrahim'in 1464'te ölmesi üzerine oğulları birbirlerine düşmüşlerdi. Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'ın yardımıyla İshak...

Birlik ve beraberlik için

Birlik ve beraberlik için

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dinimize ihlâsla hizmet edenler, bir vücut gibi olmalıdır. Bu birliğin esası, bu yolun büyüklerine dil uzatmamaktır....

İtikâd ve amel

İtikâd ve amel

Allahü teâlânın bildirdiği her din, iki kısmdır: İtikâd ve amel. Yani iman ve ahkâm. Bunlardan iman, her dinde aynıdır. İman, dînin aslı ve...

Abdullah Bin Zeyd

Abdullah Bin Zeyd

Sâhib-ül ezân. Hicretten sonra Medîne'de Peygamber efendimizin mescidi yapılmış, burada Müslümanlar cemaatle namaz kılıyorlardı....

Bir yabancının hac düşünceleri

Bir yabancının hac düşünceleri

18. yüzyılda Osmanlı ülkesine gelerek intibalarını yazan Hristiyan tarihçi M. A Ubucini, Müslümanların Hac ibadetini araştırdıktan sonra kendi dini...

Salihlerin sohbetinde bulunmalıdır

Salihlerin sohbetinde bulunmalıdır

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İmam-ı Rabbânî hazretleri gibi büyük zatların hakkı ödenmez. Onlar olmasaydı kim bilir ne kötü yollara...

Sa’d Bin Ubâde

Sa’d Bin Ubâde

Ensârın sancaktarlarından. Sa’d bin Ubâde, ikinci Akabe bîatinda Müslüman oldu. O da bu bîatte, Peygamberimizle...

Nefsin gayesi

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Herkes düşmanı...

Sormadan iş yapmaktan ç…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Ehl-i sünnet...

Murada kavuşmak için

Murâdlara nâil olmak için şu duâyı...

Allah’ın adı ile oku!..

Peygamber efendimiz kırk yaşında... Ramazanın onyedinci...

Üsâme Bin Zeyd

Resûlullahın çok sevdiği sahâbîlerden. Peygamber efendimizin Hazret-i...

İstifade yolunda en büy…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Evliya zatlar...

Kainatin Efendisi

O, bu ümmetin Peygamberi…

Şam yönüne gitmekte olan kervandakiler...

Nur’un temiz alından temi…

Âdem aleyhisselamın alnına nakşedilen bu...

Hazret-i Hadice ile evlen…

Hazret-i Hadice validemiz, Varaka bin...

Eshab-ı kiram

Hassan Bin Sabit

Peygamber efendimizin şairlerinden. Hassan bin Sabit...

Ubâde Bin Sâmit

Akabe bî'atlerinde kavminin temsilcisi olan...

Sâlim Mevlâ Ebû Huzeyfe

Kur'ân-ı kerîmi en iyi okuyanlardan. Hazret-i...

Hikmetli Sözler

Teslimiyetin önemi

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Silsile-i...

Tâbi olmanın üstünlüğü

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Büyük...

Sevgi büyükten, yukarıdan…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Evliya...

Sual: (Bazı camilerde cuma geceleri yapılan nikâh tazelemeleri yanlıştır. Nikâh bayatlamaz ki, tazelensin) deniyor. İnsan küfre düşerek imanı gitse, imanını ve nikâhını tazelemesi gerekmez mi?
CEVAP
Elbette, gerekir. İman ve nikâh gitmese de, nikâh tazelemenin mahzuru olmaz, aksine iyi olur. İman giderse, zaten her ikisinin de tazelenmesi şart olur. Nikâh da, iman da bayatlar. İki hadis-i şerif meali şöyledir:
(Elbisenin eskidiği gibi, göğsünüzdeki iman da eskir. Allah’a niyaz ederek, imanınızı tazeleyin!) [Taberanî, Hâkim]

(La ilahe illallah sözünü çok söyleyerek imanınızı tazeleyin!) [İ. Ahmed, Taberanî]

Abdülgani Nablusî hazretleri buyuruyor ki: Erkek ve kadından biri mürted olunca, nikâhları fesh olur, yani bozulur. Bu, talak değildir. Tevbe ve tecdid-i nikâh [nikâhın tazelenmesi] gerekir. Küfür olup olmadığı şüpheli olan bir şeyi yapan kimsenin de, tevbe edince, nikâhını tazelemesi ihtiyatlı, yani iyi olur. (Hadika)

Halk arasında, bilmeden küfre düşüren söz söyleyen çok olur. Bunun için her gün imanını, ayda 1-2 defa da nikâhını iki şahit yanında yenilemelidir. (Redd-ül muhtar)

Demek ki, insan küfre düşünce veya küfre düştüğünü zannedince, tevbe edip imanını tazeler. İman gidince nikâh da gideceği için, nikâhını da tazelemesi gerekir.

Dinin hükümleriyle bilerek veya bilmeyerek alay eden yahut cahilliğinden veya küfründen dolayı inkâr eden zamane hocalarına itibar etmemelidir. Asırlardan beri iman ve nikâh tazelemesi yapılagelmiştir. Her hafta bütün camilerde yapılması çok iyi olur. İman eskiyip kopabilir. Küfre düşmemek için, sabah akşam, hadis-i şerifte bildirilen aşağıdaki iman duasını okumalıyız:

(Şirkten korunmak için, “Allahümme innî eûzü bike min en üşrike bike şey’en ve ene a’lemü ve estağfirüke limâ lâ a’lemü inneke ente allâmülguyûb” duasını okuyun!) [İ. Ahmed]

İman ve nikâh, pamuk ipliğiyle değil, sözle bağlıdır. Her zaman kopabilir. Küfre düşünce kopar ve her kopuşta da, yeniden bağlamak gerekir.

Bir kâfir, bir sözle mümin, bir mümin de bir sözle kâfir olur. Yeniden mümin olmak için, yalnız kelime-i şehadet söylemek yetmez. Küfre sebep olan o şeyden de tevbe etmelidir. Kişi, küfre düşüp mürted olunca nikâhı da gider, bu talâk [boşamak] demek değildir. Bunun için, üçten fazla, imanı ve nikâhı tazelemek, hullesiz caiz olur. (Birgivi şerhi)

Küfre düşmek de, küfürden kurtulmak da çok kolaydır. Küfrün sebebi bilinmese de, her gün bir kere, (Ya Rabbi, bilerek veya bilmeyerek küfre sebep olan bir söz söylemişsem veya bir iş yapmışsam, pişman oldum. Beni affet!) diyerek tevbe etmelidir.

Küfre düşürücü söz söyleyenin imanı gidince, nikâhı da gider. İman gidince, tecdid-i iman, nikâh gidince de, tecdid-i nikâh gerekir. Küfre sebep olan söz, hata ile, yanılarak veya teville söylenirse, iman ve nikâh bozulmaz. Böyle kimselerin de tevbe ve istiğfar etmesi, imanını tazelemesi ihtiyatlı olur. (Berika, Hadika, Mecma-ul-enhür)

Her Müslüman, (La ilahe illallah diyerek imanınızı yenileyin!) hadis-i şerifine uyarak, imanını tazelemelidir. İman gidince, nikâh da gideceği için, imanını tazeleyenin, nikâhını da tazelemesi gerekir.

Tecdid-i iman ve tecdid-i nikâh yapmak gerektiği, başta İbni Âbidin hazretleri olmak üzere, bütün fıkıh kitaplarında bildirilmektedir. Mesela, Tahtavi’nin Merakıl-felah haşiyesinde ve bunun tercümesi olan Nimet-i İslam’da, (Kadın kocasına, “Aramızda talak vâki olunca, beni kendine nikâh etmeye seni vekil ettim” der de, kocası da kabul edip, talak vâki olunca, iki şahit yanında, “Falanca kızı filaneyi kendime nikâh ettim” derse nikâh sahih olur) buyuruluyor. Önceki nikâhları sahih olmasa da böyle yapınca, nikâh dine uygun kıyılmış oluyor.

Nikâh tazelemek, yeniden nikâh kıymak demektir. Nikâhı da, nikâh tazelemeyi de, hoca nezaretinde yapmak gerekmez. Karı koca, iki şahit yanında kendileri nikâhı tazeleyebilir veya kadın, kocasına, (Nikâhımızı tazelemek üzere seni vekil ettim) diyerek vekâlet verip, kocası da, iki erkek şahit yanında, (Öteden beri, nikâhlım olan hanımımı, ona vekâleten ve tarafımdan asaleten kendime nikâh ettim) derse, nikâh tazelenmiş olur. Yahut hanımından vekâlet alan kimse, kendini tanıyan iki erkeğin yanında, (Allahümme innî ürîdü en üceddidel imane vennikâhe tecdîden bi-kavli lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah) duasını okursa, o iki kişi de, bunun nikâh duası olduğunu bilirse, nikâh sahih olur. (İbni Âbidin, S. Ebediyye)

Nikâh tazelemenin, talak [boşama] hükümleriyle alakası yoktur. Talakta üç hak olduğu halde, nikâh tazelemede sayı sınırı yoktur, defalarca yapılabilir.

Bugün bazı camilerde yapılan tecdid-i nikâh, bu hükme dayanmaktadır.