Kalbi temizlemeye çalışmalı

Kalbi temizlemeye çalışmalı

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İslamiyet üç kısımdır: 1- İlim: İslamiyet’in en büyük düşmanı cehalettir. İlim öğrenmek farzdır....

Eshab-ı kiramın hayatını okumak

Eshab-ı kiramın hayatını okumak

Sual: Eshab-ı kiramın hayatlarını okumak gerekir mi? CEVAP İslam âlimleri buyuruyor ki: Selef-i salihinin, Eshab-ı kiramın, Evliyanın hayatlarını okumak, iyi...

Kâ’b Bin Züheyr

Kâ’b Bin Züheyr

Peygamberimizin hırkasını verdigi şâir Sahâbî. Kâ’b bin Züheyr, Müzeyne kabîlesinden olup, onbir şâir yetiştiren bir...

Arkadaşlarımı korumak için

Arkadaşlarımı korumak için

Abdülazîz Debbağ hazretleri'nin bir grup talebesi bir yere gitmek için yola çıktılar. Yanlarında eşkıyâ saldırısına karşı koyacak hiç...

Ur çıkmadan nur girmez

Ur çıkmadan nur girmez

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Küfürden sonra en kötü ahlâk, en büyük günah, kibirli olmaktır. Peygamber efendimiz, (Kalbinde...

İman etmek ve imanı kuvvetlendirmek

İman etmek ve imanı kuvvetlendirmek

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İnsan, iki şekilde Müslüman olur: 1- İhsan-ı ilahi ile: O kulun hiç haberi yoktur. Bir duası, bir talebi de yoktur....

Zat-ı şahanem ile arama kimse giremez

Zat-ı şahanem ile arama kimse giremez

Kemankeş Mustafa Paşa, Dördüncü Murad Han’ın sadrazâmlarındandır. Savaşlardaki gayreti, şecaati, kıvrak zekâsı ve askeri dehasıyla Sekbanbaşı,...

Ümm-i Şerik

Ümm-i Şerik

Devsli muhacir hanım sahabîlerden. Devs’de müslüman olan Ümm-i Şerik, kendisiyle birlikte hicret edecek bir arkadaş bulamamıştı....

İki cihan saadeti

İki cihan saadeti

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dünya ve âhiret saadeti iki şeyle olur: Birincisi, İmam-ı Rabbanî hazretleri gibi büyük bir Allah dostuna...

Bütün organların birbirine ihtiyacı var

Bütün organların birbirine ihtiyacı var

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dinimize hizmet ederken dikkat edilecek iki önemli husus vardır: Birincisi: Ailemize, evladımıza ve emrimiz altında...

Hizmette insan eğitimi

Hizmette insan eğitimi

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Büyük zatlar, hizmetlerinde çalışanı, hiçbir zaman işçi gibi görmezler. O işinin sahibidir. Onu bir...

Bereket Duâsı

“Ruh-ul-beyan” da diyor ki, “Eshâb-ı Kehfin...

Menfaat için yapılan he…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Merhum hocamız...

Bizi mecbur ettin

Seyyid Muhammed Behaeddin-i Buhari hazretleri, uzak...

Amr Bin Âs

Meşhûr Arab dâhîlerinden. Önceleri kabîlesine uyarak, İslâm...

Hüseyin bin Ali

Cennet gençlerinin seyyidi. Ümm-i Hâris hazretleri anlatır: Birgün...

Âlim, kitaptan söyleyen…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir kimse...

Kainatin Efendisi

O, bu ümmetin Peygamberi…

Şam yönüne gitmekte olan kervandakiler...

Hoş geldin ya Resulallah

Yedi kat yer, yedi kat...

Kavmini azab ile korkut!

Sevgili Peygamberimize, peygamberliği bildirildi ve...

Eshab-ı kiram

Sa’d Bin Ubâde

Ensârın sancaktarlarından. Sa’d bin Ubâde, ikinci...

Ukbe Bin Âmir

Eshâb-ı suffadan. Ukbe bin Âmir, Medîne...

Sa'd Bin Rebî

Şehîd olurken nasîhat eden sahâbî. Sa'd...

Hikmetli Sözler

Hizmette birlik olmak

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dinimize...

Neyi tercih etmeli?

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dünyada...

Âhirette kurtulmanın ilk …

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: (Allahü...

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Okyanusun ortasındayken karayı bulmak çok zordur. Hele bir de yanlış yol gösterenler çoksa, insan mahvolur. Biz çok şanslıyız. Ehl-i sünnet âlimleri, bizi öyle bir yola sokmuş ki, nefsimize ve şeytana uyup bu yoldan ayrılmazsak, sâlimen karaya çıkarız. Peygamber efendimiz, (Ümmetim 73 fırkaya ayrılacaktır. Bunlardan biri kurtulacak, yetmiş ikisi Cehenneme gidecektir) buyuruyor. Hangi konuda olursa olsun, birinin sözüne kanarak bu yoldan ayrılırsak, felaket olur. Hacca gitmek için yola çıkan bir adam, yolu yanlış birine sorup onun sözüne inanarak, Kâbe yerine Horasan’a gitmiş. Oradakiler, (Burası Horasan!) deyince, adam tam ters istikamete yürüdüğünü anlamış, ama ne Kâbe’ye gidecek takati, ne de ömrü kalmış.

Burada Kâbe, mecazidir, Allahü teâlânın rızası demektir. İnsan sokakta rast geldiği bir adama, (Allahü teâlânın rızası nerede?) diye sorar mı? Âhir zaman çok tehlikeli bir zamandır. Ehliyetsiz kişilere sorarak, bunlara inanarak hareket edenler, bu kişilerle beraber Cehenneme gidecektir. Ufak bir rüzgârda sönebilecek bir mum ışığı gibi olan imanımızın devamı için çok dikkat etmeliyiz. Bir yerimiz ağrısa, üç günlük dünyada rahat yaşamak maksadıyla, tedavi edici ilacı bulmak için, sayısız doktora gidiyoruz. Hâlbuki sonsuz hayat için daha dikkatli olmak gerekir.

Allahü teâlânın rızasına giden doğru yolu bulunca, aklı bırakıp o yola tâbi olmak lazımdır. Evet, doğruyu bulana, hakikati görene kadar akıl lazımdır. Fakat doğruyu bulduktan sonra hâlâ akla tâbi olmak, kendi nefsine uymaktır. Eğer akılla hareket edilmesi gerekseydi, peygamberlerin gelmesine gerek kalmazdı. Mevlana Celaleddin-i Rumi hazretleri, (Hocama kavuşunca, aklımı bırakıp kurtuldum) buyuruyor.

Dini öğretecek kişinin, icazetli Allah adamı olması lazımdır. Böyle bir Allah adamı, ihlâslı olup, dünya peşinde koşmayan âlimdir. Allah adamı olmayan birine sorularak yapılan işler, yanlış ilaç almış hastanın hâline benzer. O yanlış ilacı içtikçe hastalığı daha çok artar. Allahü teâlâ, çok merhametli olduğu için danışılacak Allah adamları yaratmıştır. Onlara danışmalı, danıştıktan sonra da, artık kendi aklımızla hareket etmemiz yanlış olur.