Makbul kimse iyiliği çok olandır

Makbul kimse iyiliği çok olandır

İslâm ahlâkı ile ahlâklanmış bir Müslümanın nasıl olması lazım geldiği bildiren hadis-i şeriflere bugün de devam ediyoruz: Hased...

Büyük zatlara teşekkür

Büyük zatlara teşekkür

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İmam-ı Rabbanî hazretleri gibi büyük zatların hakkı, ana baba hakkından da önce gelir. Eğer büyükler, Ehl-i...

Büyük zatların kıymetini bilmenin önemi

Büyük zatların kıymetini bilmenin önemi

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İmam-ı Rabbânî hazretleri gibi büyük zatlar, insanın uzun zaman uğraşarak elde ettiğini bir anda verebilirler. Bir...

Ezan-ı Muhammedi ile iftar...

Ezan-ı Muhammedi ile iftar...

Osmanlı’da iftar açmak için iftar topundan ziyade minarelerden gelecek ezan-ı Muhammedi’ye kulak kabartılırdı. Top atacak zabit ezâna...

İhlâs azalınca

İhlâs azalınca

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bu dünya, âhiretin tarlasıdır. Kıyametteki pişmanlığın faydası yoktur. Tevbe istiğfar etmeli. İnsan, kendinden iğrenmeli, din...

Korkma!

Korkma!

Sinop'ta medfûn bulunan ve Takıyyüddîn Ebû Bekr Kefevî'nin talebesi olan Mahmûd Kefevî hocasının şu kerâmetini...

İnsan tek başına kurtulamaz

İnsan tek başına kurtulamaz

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İnsan birkaç saniye bile olsa, elini ateşe süremez. Kibrit alevi bile, insanın canını yakmaya yeter. Âdem aleyhisselam...

Neyi tercih etmeli?

Neyi tercih etmeli?

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dünyada iki gram altın için iki ton toprak elenir. Âhirette de böyledir. Niyet altın gibidir. Çok amel değil,...

İslamiyet’in şükrü

İslamiyet’in şükrü

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Ehl-i sünnet âlimlerini, Silsile-i aliyye büyüklerini tanıyan, seven, onların yolunda dinimize hizmet etmeye...

Benim sonum ne olacak

Benim sonum ne olacak

Ali Bekka hazretleri çok ağlardı. Öyle ki, gözyaşı tuzlu olduğu için yüzünde aktığı yerde iz bırakmıştı, yani devamlı aktığı için...

Ölülere hediye

Ölülere hediye

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Ölmüşlerimizin ve bütün müminlerin ruhlarına hediye etiğimiz hatimler, Fâtihalar, salevatlar ve hatm-i...

Ahlâk ilmi pek kıymetl…

Fıkıh ve ahlâk ilimlerini öğrenen ve...

Maksat dünya ve ahıret…

Allahü teâlâ, İslâm dînini, insanların dünyada...

Günah ve zafer

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Silsile-i aliyye...

İnanmamak akılsızlıktı…

Bugün, dünyada müslümanlığı kabul etmeyenler iki...

Nebati, hayvani ve insa…

Melekler yükselmezler, yaratıldığı mertebede kalırlar. İnsan...

İstikbal gençlerde

Dinimizin yayılmasında, devamında gençlerin önemli bir...

Kainatin Efendisi

Allah’ın adı ile oku!..

Peygamber efendimiz kırk yaşında... Ramazanın...

En güvenilir kimse...

O; doğru, doğruların doğrusu... Hiçbir...

Süt anne Halime Hatun

Amine validemiz, nurlu yavrusunu kucağına...

Eshab-ı kiram

Ebû Lübâbe

Tevbesi ile meşhûr sahâbî. İslâmın nûrunu...

Üsâme Bin Zeyd

Resûlullahın çok sevdiği sahâbîlerden. Peygamber efendimizin...

Feyrûz Bin Deylemî

Yemenli sahâbîlerden. Feyrûz bin Deylemî San’a’da...

Hikmetli Sözler

Kurtulacak olan fırka

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: (Ümmetim...

İşini ihlâsla tam yapmak

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir...

Evliya zatlar niye sevili…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Evliya...

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Okyanusun ortasındayken karayı bulmak çok zordur. Hele bir de yanlış yol gösterenler çoksa, insan mahvolur. Biz çok şanslıyız. Ehl-i sünnet âlimleri, bizi öyle bir yola sokmuş ki, nefsimize ve şeytana uyup bu yoldan ayrılmazsak, sâlimen karaya çıkarız. Peygamber efendimiz, (Ümmetim 73 fırkaya ayrılacaktır. Bunlardan biri kurtulacak, yetmiş ikisi Cehenneme gidecektir) buyuruyor. Hangi konuda olursa olsun, birinin sözüne kanarak bu yoldan ayrılırsak, felaket olur. Hacca gitmek için yola çıkan bir adam, yolu yanlış birine sorup onun sözüne inanarak, Kâbe yerine Horasan’a gitmiş. Oradakiler, (Burası Horasan!) deyince, adam tam ters istikamete yürüdüğünü anlamış, ama ne Kâbe’ye gidecek takati, ne de ömrü kalmış.

Burada Kâbe, mecazidir, Allahü teâlânın rızası demektir. İnsan sokakta rast geldiği bir adama, (Allahü teâlânın rızası nerede?) diye sorar mı? Âhir zaman çok tehlikeli bir zamandır. Ehliyetsiz kişilere sorarak, bunlara inanarak hareket edenler, bu kişilerle beraber Cehenneme gidecektir. Ufak bir rüzgârda sönebilecek bir mum ışığı gibi olan imanımızın devamı için çok dikkat etmeliyiz. Bir yerimiz ağrısa, üç günlük dünyada rahat yaşamak maksadıyla, tedavi edici ilacı bulmak için, sayısız doktora gidiyoruz. Hâlbuki sonsuz hayat için daha dikkatli olmak gerekir.

Allahü teâlânın rızasına giden doğru yolu bulunca, aklı bırakıp o yola tâbi olmak lazımdır. Evet, doğruyu bulana, hakikati görene kadar akıl lazımdır. Fakat doğruyu bulduktan sonra hâlâ akla tâbi olmak, kendi nefsine uymaktır. Eğer akılla hareket edilmesi gerekseydi, peygamberlerin gelmesine gerek kalmazdı. Mevlana Celaleddin-i Rumi hazretleri, (Hocama kavuşunca, aklımı bırakıp kurtuldum) buyuruyor.

Dini öğretecek kişinin, icazetli Allah adamı olması lazımdır. Böyle bir Allah adamı, ihlâslı olup, dünya peşinde koşmayan âlimdir. Allah adamı olmayan birine sorularak yapılan işler, yanlış ilaç almış hastanın hâline benzer. O yanlış ilacı içtikçe hastalığı daha çok artar. Allahü teâlâ, çok merhametli olduğu için danışılacak Allah adamları yaratmıştır. Onlara danışmalı, danıştıktan sonra da, artık kendi aklımızla hareket etmemiz yanlış olur.