Eden kendine eder

Eden kendine eder

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Müminin yüzüne sevgiyle bakmak ibadettir. Allahü teâlâ, güler yüzlü, tatlı dilli olan,...

Gerçek hayat, öldükten sonra başlar

Gerçek hayat, öldükten sonra başlar

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Müslüman, sadece Cennetin nimetlerini ve sonsuzluğunu veya Cehennemin sonsuz olduğunu ve azabının şiddetini düşünse,...

Namaz kurtuluştur

Namaz kurtuluştur

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Peygamber efendimiz, Cenab-ı Hakk’a teşekkürün Ona iman etmekle, yani Müslüman olmakla olacağını bildirdi....

Fitneden korunmak için

Fitneden korunmak için

Fitneden korunmak için, “Allahümme innî eûzü-bike min azâbil-kabri ve min azâbinnâr ve min fitnetil mahyâ...

Resulullaha iman etmedikçe..

Resulullaha iman etmedikçe..

Bir kimse, Muhammed aleyhisselama iman etmedikçe, Allaha iman etmiş olamaz. Cenâb- ı Hak, Kur’ân-ı kerîmde, Nisâ sûresi, sekseninci...

Günahları gizlemelidir

Günahları gizlemelidir

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Önceki ümmetlerde günah işleyen azdı, çünkü günah işleyenler helak ediliyordu. Peygamber efendimiz...

Fi’l-cümle ta’âm bişürûb satanlar!

Fi’l-cümle ta’âm bişürûb satanlar!

Osmanlı’da ramazan hazırlığı, şaban ayında başlar, arefeye kadar sürerdi. İftar topları elden geçer, konaklarda halka açık iftar sofraları kurulacağı...

Adî Bin Hâtim Tâî

Adî Bin Hâtim Tâî

Âilece cömert olan sahâbî. Eshâb-ı kirâm efendilerimiz, Peygamber efendimizin emriyle zaman zaman Medîne dışındaki...

Sohbetten dağılırken

Sohbetten dağılırken

Bir toplantıdan kalkıldığı zaman şu duâ okunmalıdır: “Sübhânek-allahümme ve bi hamdike, eşhedü en lâilâhe illâ ente...

Doğruyu  yanlışı öğrenmek için

Doğruyu yanlışı öğrenmek için

“Allahümme erinel hakka hakkan verzuknâ ittibâ'ahu ve erinel bâtıla bâtılan verzuknâ ictinâbehu bi-hurmeti...

O zaman kılıç ve ok devri idi

O zaman kılıç ve ok devri idi

Yavuz Sultan Selim Hân, “Mısır’ı fethettiğinde, cesâretini çok beğendiği Mısır ordusu başkumandanı Kurtbay’ı karşısına almış ve onunla...

İlk insanların dağılmas…

Âdem aleyhisselâmın evlâdı çoğalarak Arabistân, Mısır...

Aklın kapasitesi

Din nakle dayanır. Nakil yolu ile...

Süheyb-i Rûmî

Allah yolunda malını mülkünü terkeden sahâbî. Ka'be-i...

Ebüssuûd efendi ve Nûre…

Kânûnî Sultan Süleymân Hânın kadıaskerlerinden Mîrim...

İslamiyet’i öğrenmenin …

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İslamiyet iki...

Kolesterolü düşürüyor

Yapılan araştırmalarda; ramazan boyunca total kolesterolde...

Kainatin Efendisi

Zemzem kuyusu

Dede Abdülmuttalib’e, bir gün rüyasında...

Nur’un Amine’ye geçmesi

Kurban edilmekten kurtulan, Abdullah, büluğ...

Allah’ın adı ile oku!..

Peygamber efendimiz kırk yaşında... Ramazanın...

Eshab-ı kiram

Sa'd Bin Mu'âz

Ensârın en hayırlılarından. Muhammed aleyhisselâmın bi'setinin...

Cüveyriyye Binti Hâris

Müminlerin annelerinden. Hazret-i Cüveyriyye, benî Mustalak...

Fatıma-tüz-zehra

Peygamberimizin en sevgili kerimesi. Hazret-i Fâtıma...

Hikmetli Sözler

Dürüstlük, güven ve sevgi

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Din...

Sonra yaparım diyenler

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dünya...

Kapasiteyi artırmak

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dine...

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Okyanusun ortasındayken karayı bulmak çok zordur. Hele bir de yanlış yol gösterenler çoksa, insan mahvolur. Biz çok şanslıyız. Ehl-i sünnet âlimleri, bizi öyle bir yola sokmuş ki, nefsimize ve şeytana uyup bu yoldan ayrılmazsak, sâlimen karaya çıkarız. Peygamber efendimiz, (Ümmetim 73 fırkaya ayrılacaktır. Bunlardan biri kurtulacak, yetmiş ikisi Cehenneme gidecektir) buyuruyor. Hangi konuda olursa olsun, birinin sözüne kanarak bu yoldan ayrılırsak, felaket olur. Hacca gitmek için yola çıkan bir adam, yolu yanlış birine sorup onun sözüne inanarak, Kâbe yerine Horasan’a gitmiş. Oradakiler, (Burası Horasan!) deyince, adam tam ters istikamete yürüdüğünü anlamış, ama ne Kâbe’ye gidecek takati, ne de ömrü kalmış.

Burada Kâbe, mecazidir, Allahü teâlânın rızası demektir. İnsan sokakta rast geldiği bir adama, (Allahü teâlânın rızası nerede?) diye sorar mı? Âhir zaman çok tehlikeli bir zamandır. Ehliyetsiz kişilere sorarak, bunlara inanarak hareket edenler, bu kişilerle beraber Cehenneme gidecektir. Ufak bir rüzgârda sönebilecek bir mum ışığı gibi olan imanımızın devamı için çok dikkat etmeliyiz. Bir yerimiz ağrısa, üç günlük dünyada rahat yaşamak maksadıyla, tedavi edici ilacı bulmak için, sayısız doktora gidiyoruz. Hâlbuki sonsuz hayat için daha dikkatli olmak gerekir.

Allahü teâlânın rızasına giden doğru yolu bulunca, aklı bırakıp o yola tâbi olmak lazımdır. Evet, doğruyu bulana, hakikati görene kadar akıl lazımdır. Fakat doğruyu bulduktan sonra hâlâ akla tâbi olmak, kendi nefsine uymaktır. Eğer akılla hareket edilmesi gerekseydi, peygamberlerin gelmesine gerek kalmazdı. Mevlana Celaleddin-i Rumi hazretleri, (Hocama kavuşunca, aklımı bırakıp kurtuldum) buyuruyor.

Dini öğretecek kişinin, icazetli Allah adamı olması lazımdır. Böyle bir Allah adamı, ihlâslı olup, dünya peşinde koşmayan âlimdir. Allah adamı olmayan birine sorularak yapılan işler, yanlış ilaç almış hastanın hâline benzer. O yanlış ilacı içtikçe hastalığı daha çok artar. Allahü teâlâ, çok merhametli olduğu için danışılacak Allah adamları yaratmıştır. Onlara danışmalı, danıştıktan sonra da, artık kendi aklımızla hareket etmemiz yanlış olur.