Namaza dikkat edin, hanımlarınızı üzmeyin!

Namaza dikkat edin, hanımlarınızı üzmeyin!

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Merhamet imandandır. Bu din, merhametle bugüne kadar gelmiştir. Bir kimse, Peygamber efendimizin, torunları Hazret-i Hasan’la...

Dinde bid’at

Dinde bid’at

Kalbi temizlemek için islâmiyete uymak lâzımdır. İslâmiyete uymak da, emirleri yapmakla ve yasaklardan ve bid’atlerden sakınmakla...

Senin Nasibin Diyar-ı Rum' dadır

Senin Nasibin Diyar-ı Rum' dadır

Niyâzî-i Mısrî, devamlı ibâdet ve tâatla meşgûl olduğu sırada, bir gece rüyâsında Seyyid Abdülkâdir-i...

Korkusuz cengaver Yahya Ağa...

Korkusuz cengaver Yahya Ağa...

Budin Paşasının yüzü aydınlandı. Yahya Ağa demek ki ölmemişti. Paşa derin bir nefes aldı. Sevinmişti... Ama Yahya Ağa onu bu vakitte niçin görmek...

Mus'ab Bin Umeyr

Mus'ab Bin Umeyr

İslâmda ilk öğretmen. Mus'ab bin Umeyr, hem annesi hem de babası tarafından Kureyş'in asîl ve zengin bir âilesine mensub idi. Zengin...

Arkadaş seçerken

Arkadaş seçerken

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Salih insanlarla arkadaş olmalı, yoksa sonu felaket olur. Hadis-i şerifte, (İnsanın dini, arkadaşının dini gibidir) buyurulduğu için,...

Saadet yolu

Saadet yolu

İman etmek, Muhammed tâbi’ olmağa başlamak ve saadet kapısından içeri girmek demekdir. Allahü teâlâ Onu, dünyadaki bütün...

Din ve fen

Din ve fen

İslam tarihini inceleyenler bilirler. Târîh boyunca hiçbir zamanda, hiçbir teknik başarı, hiçbir fennî hakîkat, İslamiyete ters...

Ayrı düşünmek, şeytana yem olmaktır

Ayrı düşünmek, şeytana yem olmaktır

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Peygamber efendimiz, (Şeytan, bir topluluğun, bir cemaatin içine giremez) buyuruyor. Allahü teâlâ doğru yolda olan...

Altın silsile

Altın silsile

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir mürşid-i kâmilin talebesine sorarlar: - (Hep hocam böyledir, büyükler şöyledir) diyorsunuz. Onlardan ne...

Kötü huylardan temizlenmek

Kötü huylardan temizlenmek

Her ilmin, her fennin şubeleri vardır. Şubelerin birleştikleri noktaları bulunur ki, bu noktalarda, o ilmin bütün kolları tek birşey olur. İşte bu tek nokta, o...

Mirac aklın bittiği, im…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir iş...

Büyüklerin gözünden düş…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Mevlana Halid-i...

Arkadaşlarımı korumak i…

Abdülazîz Debbağ hazretleri'nin bir grup talebesi...

İmanı korumak

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İmanın muhafazası...

Kırk bin kahramanın baş…

Hazreti Ebû Bekir halîfe iken, Ebû...

Midenin bir aylık dinle…

Her yemekten vücut hazım ve sindirim...

Kainatin Efendisi

Bahira’nın beklediği mis…

Efendimiz on iki yaşlarında iken...

O, bu ümmetin Peygamberi…

Şam yönüne gitmekte olan kervandakiler...

Nur’un temiz alından temi…

Âdem aleyhisselamın alnına nakşedilen bu...

Eshab-ı kiram

Ümm-i Şerik

Devsli muhacir hanım sahabîlerden. Devs’de müslüman...

Halime Hatun

Peygamberimizin sütannesi. Mekke'nin havası, yeni doğan...

Abdullah Bin Cahş

Uhud şehîdlerinden. Sa’d bin Ebî Vakkâs...

Hikmetli Sözler

İyilikler azalıyor, kötül…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Kur’an-ı...

Ramazanın son on günü

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Ramazan-ı...

Feyzin gelmesi

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Feyzin...

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
(Ümmetim 73 fırkaya ayrılacak 72’si Cehenneme gidecek) hadis-i şerifinde bildirilen bozuk fırkalar, Kur’ân-ı kerime yanlış mânâ verdikleri, kendi görüşlerini bildirdikleri için Cehenneme gidecektir. Hadis-i şerifin devamında, (Bir tanesi kurtulacak, o da, bana ve Eshabıma tâbi olanlardır) buyuruluyor. Yalnız (Bana) değil, (Bana ve Eshabıma) buyruluyor.

Elbette bir büyük zatı ancak onun talebeleri doğru anlayıp, doğru anlatabilir. İşte Eshab-ı kiram da Resulullah efendimizin talebeleridir ve Ondan işittiklerini aynen naklettiler. Bu yolun hususiyeti budur.

İmam-ı Rabbânî hazretleri, ilimlerin kaynağı ve ikinci bin yılın müceddidi olmasına rağmen, (Ben bir papağanım, üstadım ne buyurmuşsa onu söylerim. Yoksa ben hocamdan bunları duymazsam nasıl söylerim?) buyuruyor.

Seyyid Abdülhakîm-i Arvâsî hazretleri de, (Biz o büyük âlimlerin huzurunda hazır olsak hesaba katılmayız, gâib olsak aranmayız. Onlar büyük zatlardır) buyuruyor.

İnsanın bilgisi arttıkça, tanıması artar, tanıması arttıkça da edebi ve korkusu artar. Nitekim Kur’ân-ı kerimde mealen, (Allahü teâlâdan en çok korkanınız, Onu en çok tanıyanınızdır) buyuruluyor. Onu en çok tanıyanlar, İslam âlimleridir.

İki büyük farz
Bize kadar, canla, malla, binbir emek ve zahmetle gelen Ehl-i sünnet bayrağını mutlaka bizden sonrakilere de ulaştırmak zorundayız. Eğer bu vazifeyi yapmakta gevşek davranırsak, ihmal edersek, âhirette asla hesap veremeyiz. Çünkü üzerimizde iki büyük farz vardır: 1- Öğrenmek, 2- Öğretmek...

Elbette dinimizi öğreneceğiz, ama bizden sonrakilere de öğretmek zorundayız. İlim öğretecek kadar âlim değiliz, fakat vazifemiz, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını Allah’ın kullarına ulaştırmaktır. Bu kitaplar, birer mektup gibidir. Bize ait olanı açıp okur, gerekeni yaparız. Başkasına ait olanı ise, açıp okumadan posta memuru gibi götürüp sahibine veririz. Başkalarının mektubunu açıp bir de onlara anlatmaya kalkışırsak, hem kendimizi hem de başkalarını mahvederiz. Yani kitaptakileri kendimiz anlatmaya çalışmamalı, kitap vermeli, gerisine karışmamalı.