Rızıkların daralması

Rızıkların daralması

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İnsanlar, dinimizin gösterdiği huzur yolundan ayrıldıkları için, dünyada bereket kalmadı, rızıklar azaldı. Günah...

Allahü teâlâ seni her an görüyor

Allahü teâlâ seni her an görüyor

Bir gün askerler bir mahkumu meydana çıkarırlar. Suçu ağır olmalı ki çok kırbaç vururlar, derileri yarılır. Etlerinden kan sızmaya başlar....

Başarı ve sevginin sırrı

Başarı ve sevginin sırrı

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Başarılı bir iş adamı olan, büyük bir zata, (Hem başarılısınız, hem de herkes sizi seviyor. Bu nasıl oluyor?) diye soruluyor. O da...

Adî Bin Hâtim Tâî

Adî Bin Hâtim Tâî

Âilece cömert olan sahâbî. Eshâb-ı kirâm efendilerimiz, Peygamber efendimizin emriyle zaman zaman Medîne dışındaki...

Günahların keffareti için

Günahların keffareti için

Resûlullah efendimiz buyurdu ki: “Ey ümmet-ü eshâbım, sizler sabahları kalkarken şu duâyı okuyun: Sübhânellahi ve bihamdihi...

Herkese faydalı olmalı

Herkese faydalı olmalı

Dinimiz, herkese iyilik etmeyi, eli ile, dili ile kimseyi incitmemeyi, kimseye zarar vermemeyi, hiyânet etmemeyi, herkese faydalı olmayı, devlete, kanunlara karşı,...

Devlet yıkıldıktan sonra

Devlet yıkıldıktan sonra

I. Dünya savaşının başladığı günlerdi!... Dahiliye Nazırı Talat Paşa ile Harbiye Nazırı Enver Paşa ne düşündülerse, sâbık Padişah II....

Üzülmeyiniz, Allahü teâlâ sizi kurtardı

Üzülmeyiniz, Allahü teâlâ sizi kurtardı

Hacı Ferhad adında bir zât şöyle anlatmıştır: "Mısır'dan gelirken, Akdeniz'de gemimiz sâkin sâkin yol alıyordu. Peşimize bir korsan gemisi...

Abdullah Bin Ümm-i Mektûm

Abdullah Bin Ümm-i Mektûm

Peygamberimizin müezzinlerinden. Abdullah bin Ümm-i Mektûm, Peygamberimizin İslâmiyeti anlatmaya başladığı ilk zamanlarda îman ile...

Ramazan ayı, istiğfar zamanıdır

Ramazan ayı, istiğfar zamanıdır

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Ramazan-ı şerifin her günü müminler için bayramdır. Bu günleri değerlendirenin, bütün bir yılı...

Maksat imanı korumaktır

Maksat imanı korumaktır

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Resulullah efendimiz, (Ey Eshabım, siz öyle bir zamandasınız ki, dinin emir ve yasaklarının onda birine uymazsanız helak olursunuz....

Önce ölmek, sonra olmak

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Cüneyd-i Bağdadi...

Ebüdderdâ

Kâdılık yapan sahâbîlerden. Ebüdderdâ hazretleri, Bedir seferi...

Hakiki âlim ile sahtesi…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Cahiller, ölüyü...

Es'ad Bin Zürâre

Câhiliye devrinde de tek bir Allaha...

İki yolun farkı

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir din...

Abdullah Bin Zübeyr

Medîne'de muhâcirlerden ilk doğan sahâbî. Abdullah bin...

Kainatin Efendisi

Kavmini azab ile korkut!

Sevgili Peygamberimize, peygamberliği bildirildi ve...

Dünya karanlığa gömül…

Fahr-i kâinat efendimiz doğmadan önce...

Allah’ın adı ile oku!..

Peygamber efendimiz kırk yaşında... Ramazanın...

Eshab-ı kiram

Ebu Süfyan Bin Hâris

Peygamberimizin süt kardeşi. Ebu Süfyan bin...

Es'ad Bin Zürâre

Câhiliye devrinde de tek bir...

Ümm-i Eymen

Peygamberimizin dadısı. Peygamber efendimiz, doğmadan önce...

Hikmetli Sözler

İslamiyet’i doğru öğrenme…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allah...

Korku ve sevgi

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Merhum...

Sabır ve namazla yardım i…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Zafere...

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
(Ümmetim 73 fırkaya ayrılacak 72’si Cehenneme gidecek) hadis-i şerifinde bildirilen bozuk fırkalar, Kur’ân-ı kerime yanlış mânâ verdikleri, kendi görüşlerini bildirdikleri için Cehenneme gidecektir. Hadis-i şerifin devamında, (Bir tanesi kurtulacak, o da, bana ve Eshabıma tâbi olanlardır) buyuruluyor. Yalnız (Bana) değil, (Bana ve Eshabıma) buyruluyor.

Elbette bir büyük zatı ancak onun talebeleri doğru anlayıp, doğru anlatabilir. İşte Eshab-ı kiram da Resulullah efendimizin talebeleridir ve Ondan işittiklerini aynen naklettiler. Bu yolun hususiyeti budur.

İmam-ı Rabbânî hazretleri, ilimlerin kaynağı ve ikinci bin yılın müceddidi olmasına rağmen, (Ben bir papağanım, üstadım ne buyurmuşsa onu söylerim. Yoksa ben hocamdan bunları duymazsam nasıl söylerim?) buyuruyor.

Seyyid Abdülhakîm-i Arvâsî hazretleri de, (Biz o büyük âlimlerin huzurunda hazır olsak hesaba katılmayız, gâib olsak aranmayız. Onlar büyük zatlardır) buyuruyor.

İnsanın bilgisi arttıkça, tanıması artar, tanıması arttıkça da edebi ve korkusu artar. Nitekim Kur’ân-ı kerimde mealen, (Allahü teâlâdan en çok korkanınız, Onu en çok tanıyanınızdır) buyuruluyor. Onu en çok tanıyanlar, İslam âlimleridir.

İki büyük farz
Bize kadar, canla, malla, binbir emek ve zahmetle gelen Ehl-i sünnet bayrağını mutlaka bizden sonrakilere de ulaştırmak zorundayız. Eğer bu vazifeyi yapmakta gevşek davranırsak, ihmal edersek, âhirette asla hesap veremeyiz. Çünkü üzerimizde iki büyük farz vardır: 1- Öğrenmek, 2- Öğretmek...

Elbette dinimizi öğreneceğiz, ama bizden sonrakilere de öğretmek zorundayız. İlim öğretecek kadar âlim değiliz, fakat vazifemiz, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını Allah’ın kullarına ulaştırmaktır. Bu kitaplar, birer mektup gibidir. Bize ait olanı açıp okur, gerekeni yaparız. Başkasına ait olanı ise, açıp okumadan posta memuru gibi götürüp sahibine veririz. Başkalarının mektubunu açıp bir de onlara anlatmaya kalkışırsak, hem kendimizi hem de başkalarını mahvederiz. Yani kitaptakileri kendimiz anlatmaya çalışmamalı, kitap vermeli, gerisine karışmamalı.