Kâ'b Bin Mâlik

Kâ'b Bin Mâlik

Peygamber efendimizin şâirlerinden. Kâ'b bin Mâlik, babasının tek oğlu olup hâli vakti yerinde idi. Arabistan'ın ileri gelen...

Kimsenin yaptığı yanına kalmaz

Kimsenin yaptığı yanına kalmaz

Abbasi halifelerinin beşincisi Harun Reşid, sarayının bahçesindeki bir gül fidanını çok beğenir. Yaprağı, kokusu, görünüşüyle dikkatini...

Cennette beraber olma müjdesi yeter

Cennette beraber olma müjdesi yeter

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Günler su gibi geçiyor, ramazan ayının sonuna geldik. İnşallah hakkımızda hayırlı olur, kıymetini de bilmemiz nasib olur ve...

İhlâs ve dua

İhlâs ve dua

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Yarına çıkacağımız belli değil, ama bugün fırsat elimizdedir. Âhirete yarar iş yapmak için bugünü...

Resulullah’a teşekkür

Resulullah’a teşekkür

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allahü teâlâdan sonra, Onun Resulüne de teşekkür edeceğiz. Çünkü Resulullah sallallahü...

Bana rahmet kapısını aç!” diye dua etmek

Bana rahmet kapısını aç!” diye dua etmek

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Ehl-i sünnet bilgilerini yaymak için yapılan hizmetlere iştirak etmek, nasip meselesidir. Kime kısmet olduysa, çok...

Haccac bin İlat

Haccac bin İlat

Mekkeli sahabilerden. Haccac bin İlat'in İslâma girişi şöyle olmuştur: Haccac bin Ilat, Süleym oğulları kabilesinden bir cemaatle birlikte,...

Senin nasibin diyar-ı rum'dadır

Senin nasibin diyar-ı rum'dadır

Niyâzî-i Mısrî, devamlı ibâdet ve tâatla meşgûl olduğu sırada, bir gece rüyâsında Seyyid Abdülkâdir-i...

Herkes sahibiyle ve hocasıyla övünür

Herkes sahibiyle ve hocasıyla övünür

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Kadı Iyad hazretleri bir gün, (İki şeye çok seviniyor, göklerde uçuyorum. Sanki yıldızlar ayaklarımın altında, elimi...

Strese alıştırma egzersizi

Strese alıştırma egzersizi

Oruç, hormonal yönden stresi tetiklediği halde organların verdiği cevaplar ve davranışlar açısından stresin tam karşıtıdır. Adeta hormonlarla stresi...

Büyük zatları inkâr etmek felakettir

Büyük zatları inkâr etmek felakettir

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Müslümanlar bir araya geldikleri zaman, bilseler de bilmeseler de, anlasalar da anlamasalar da, konuşsalar da konuşmasalar da,...

Sultan Selîm ve “Dede M…

Yavuz Sultan Selîm Han Mısır seferine...

Osmanlılarda okçuluk

Okçuluk  Osmanlıların ünlü sporlarındandır. Çok eski...

Alın yazısını okumak

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Herkesin yaptığı...

Kimler dost edinilir?

Bazı çevreler, Hıristiyanları, Yahudileri kendilerine dost...

Kolesterolü düşürüyor

Yapılan araştırmalarda; ramazan boyunca total kolesterolde...

Feyzin gelmesi

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Feyzin gelmesi...

Kainatin Efendisi

Zulüm, had safhadaydı...

Yeryüzünün merkezi olan mübarek Mekke’de...

Misk kokulu Abdülmuttali…

Peygamber efendimizin babası Hazreti Abdullah...

Nur’un Amine’ye geçmesi

Kurban edilmekten kurtulan, Abdullah, büluğ...

Eshab-ı kiram

Ebu Rafi

Peygamberimizin azatı kölelerinden. Ebu Rafi aslen...

Talhâ Bin Ubeydullah

İlk Müslüman olanlardan. Hazret-i Talhâ bin...

Ebû Zer-i Gıfârî

Gıfârî kabilesinin reisi. Ebû Zer-i Gıfârî...

Hikmetli Sözler

Unutursan, unutulursun

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İmam-ı...

Uyum içinde olmak

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir...

Dine hizmette başarının y…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Ehl-i...

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Günler su gibi geçiyor, ramazan ayının sonuna geldik. İnşallah hakkımızda hayırlı olur, kıymetini de bilmemiz nasib olur ve bizden razı olarak ramazana veda ederiz.

Cennette tekrar bir arada, beraber olmak müjdesi, bayram olarak bize yeter, çünkü Peygamber efendimiz, herkesin, dünyada kimleri seviyorsa âhirette onlarla beraber olacağını bildiriyor. Gerçek beraberlik budur. Bu dünyadaki beraberlikler, ancak o müjde varsa yani o müjdeye dahil olursak kıymetlidir.

Bir gün merhum hocamıza biri geliyor, (Siz hep hocanızdan bahsediyorsunuz. Hocanız size ne öğretti de onu bu kadar seviyorsunuz?) diye soruyor. Hocamız, iki kelimeyle cevap veriyorlar, (Hocam Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretleri, kim sevilir, kim sevilmez, bunu öğretti) buyuruyorlar. İşin temeli bu. Dinimize tam uyabilmek için, bu şarttır. İşte, bu sevginin tezahürü ile, bir arada olmak nasip oluyor, bizi bir arada tutan başka hiçbir şey yok. Burada bir şekilde, bu maksatla bir arada olduğumuz için, hep beraber, eksiksiz kıyamet gününde kurtulanlardan oluruz inşallah.

Sanki normalmiş gibi işlendiği için, günümüzde artık, günahlar, haramlar konuşulmuyor. Bid’atler ve küfür her tarafı kaplamış durumdadır. İman ve küfür meselesi var. Günahların şefaati, affı var, tevbesi var. Ama küfür ve bid’at öyle değil. Doğru yolda olduğunu zanneden bid’at ehli, bid’atini bilmediği için tevbe edemez.

Bir gün bir bedevî, Resulullah efendimize gelip soruyor, (Bu dini kısaca benim anlayacağım şekilde anlatır mısınız?) diyor. Cevaben, (Et-tazimü li-emrillah veş-şefekatü li-halkıllah) diye tarif ediyorlar. Yani İslamiyet, (Allahü teâlânın emirlerine kıymet vermek, hürmet etmek, O’nun yarattığı kullarına şefkat etmek) demektir. Köylü de, çok güzel deyip Müslüman oluyor. Âlimler diyorlar ki, Resulullah, Allahü teâlânın emirlerine kıymet vermek, hürmet etmek değil de, uymak deseydi, hepsine uymak mânâsı olurdu, kimse altından kalkamazdı. Kıymet verip, hürmet edilirse, yapamadıklarımız affa, şefaate uğrayabilir. İşin esası da bu zaten. İnsan, benim bir günahım var, çok üzülüyorum, tevbe ediyorum, Allah’a yalvarıyorum dese, hatasını bilir, onun günah olduğunu bilir, bir emrin emir olduğunu bilir, hiç değilse ona hürmet eder, yapmaya da gayret eder. Şimdi öyle değil. Kimse, acaba bu Allahü teâlânın emri miydi, değil miydi, yasak mıydı diye düşünmüyor. Kimsenin umurunda değil. Bu çok kötü bir durum.

Türkiye’de ve dünyada, bir fitne fırtınası esiyor. Buna rağmen, elhamdülillah, çok büyük bir muhafaza altındayız. Bu nimetin büyüklüğünün tarifi mümkün değil.