Evliyaları sevmek

Evliyaları sevmek

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allahü teâlânın, bir kuluna, sevdiği bir zatı tanıtması, en büyük nimettir. Mevlana Halid-i Bağdadi hazretleri...

Kılıcını değil kınını öpmüşlerdir!

Kılıcını değil kınını öpmüşlerdir!

Hazreti Mugîre, Sa’d bin Ebî Vakkâs tarafından sefir olarak gönderilmişti. İranlılar, sert konuşup, Müslümanları korkutacaklarını...

Annen uykuda günah işlemiyor

Annen uykuda günah işlemiyor

İbadetini beğenmek çok kötüdür. Hele kendi ibadetine bakıp başkasını küçük görmek felakettir. Adam çocuğuyla ibadet...

Sa’d Bin Ubâde

Sa’d Bin Ubâde

Ensârın sancaktarlarından. Sa’d bin Ubâde, ikinci Akabe bîatinda Müslüman oldu. O da bu bîatte, Peygamberimizle...

Kâbe yerine Horasan’a gitmek

Kâbe yerine Horasan’a gitmek

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Okyanusun ortasındayken karayı bulmak çok zordur. Hele bir de yanlış yol gösterenler çoksa, insan mahvolur. Biz...

Abdullah Bin Selâm

Abdullah Bin Selâm

Tevratta Resûlullahın alâmetlerini görüp Müslüman olan sahâbî. Abdullah bin Selâm hazretleri, Eshâb-ı...

Türk Adaleti

Türk Adaleti

Büyük ve uzun ömürlü devletler üstün adaletle kâimdir. Zulüm üzerine kurulmuş devlet ve imparatorluklarda olmuş ise de...

Habbâb Bin Eret

Habbâb Bin Eret

İlk Müslüman sahâbîlerden. Hazret-i Habbâb demirci olup, kılıç yapardı. Peygamber efendimiz onun dükkânına gider, onunla...

Gerçek âlimlerin ortak özelliği

Gerçek âlimlerin ortak özelliği

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bütün Ehl-i sünnet âlimlerinin ortak bir özelliği vardır. O da, sorulan suallere, soranın dünyasını değil,...

Abdullah Bin Cahş

Abdullah Bin Cahş

Uhud şehîdlerinden. Sa’d bin Ebî Vakkâs hazretleri, Uhud harbinde Hazret-i Abdullah bin Cahş'la arasında geçen konuşmayı şöyle...

Aşûre günü yapılan iyiliğin kıymeti

Aşûre günü yapılan iyiliğin kıymeti

Enver Abimizin, bir Aşûre gecesinde arkadaşlara verdiği yemekte yaptığı sohbetten: Bu ayın en kıymetli gecesi de Aşûre gecesidir. Allahü teâlâ,...

Abdurrahman Bin Avf

Cennetle müjdelenen on sahâbîden biri. Abdurrahman bin...

Hayat sana yakıştığı mü…

Abbasi halifelerinden biri, meclisindeki âlimlerle fıkhi...

Allahü teâlânın görül…

Allahü teâlâ, ezelden ebede, yani öndeki...

Kim sevilir, kim sevilm…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Müslüman edepli...

Kalbden gelen kalbe gid…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Seyyid Abdülhakîm...

İki cihan saadeti

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dünya ve...

Kainatin Efendisi

Hazret-i Hadice ile evlen…

Hazret-i Hadice validemiz, Varaka bin...

Misk kokulu Abdülmuttali…

Peygamber efendimizin babası Hazreti Abdullah...

Süt annenin anlattıkları

Halime Hatun, Peygamber efendimizi, süt...

Eshab-ı kiram

Amr Bin Âs

Meşhûr Arab dâhîlerinden. Önceleri kabîlesine uyarak...

Abbâs Bin Abdülmuttalib

Peygamberimizin amcası. Hazret-i Abbâs, gençlik zamanında...

Ömer-ül Faruk

Adâletin timsâli ikinci büyük halîfe. Hazret-i...

Hikmetli Sözler

Diplomasinin aslı, güler …

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Mümin...

Allah, kuluna kâfidir

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Ne...

Tâbi olmanın üstünlüğü

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Büyük...

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Her insanın genelde üç babası vardır: Dünyaya gelmesine sebep olan babası, kayın babası, kendisine ilim öğreten babası yani hocası. Bunların içinde en önemli olanı hocasıdır. Çünkü hem bu dünyamızı, hem de âhiretimizi kazandırır. Bir kimseyi büyüklerin kabul etmesi, Rabbimizin de kabul etmesi demektir. Büyüklerden birini sevmemek, hepsini sevmemektir. Büyüklere dil uzatan sonunda sürünür, sonra da aklı gider. (Hocasını incitene darılmayan, köpekten kötüdür) sözü meşhurdur. Seyyidlere saygıda kusur etmemeli, onların hakkı her şeyin üstündedir. Bir de hocanın aile efradına, evlatlarına, yakınlarına hürmette kusur işlememeli. Eğer yapamıyorsak hiç olmazsa uzakta durmalı, karışmamalı, ama yine de saygısızlık yapmaktan uzak durmalıdır.

Merhum hocamız, (Bu büyükleri kıran ve üzen en büyük felakete uğramıştır. Öyle yaşayın ki sakın üzülmesinler. Onların rızasını ve duasını alan da, hiç üzülmesin) buyururdu. Büyükleri çok sevmek büyük devlettir, çünkü Cenab-ı Hak cevheri çöplüğe koymaz. Onun için büyükleri seven kişi, bilsin ki çok temiz bir kalbe sahiptir.

Şah-ı Nakşibend hazretlerinin bir talebesi vardı. Hocasını çok seviyor, çok saygı gösteriyor, kendisini mahşer günü hatırlaması için çok büyük gayret sarf ediyordu. Bunun üzerine bir gün Şah-ı Nakşibend hazretleri, (Evladım merak etme, evlat babayı unutur, ama baba evladını unutmaz) buyurdu. Merhum hocamız da buyurdu ki:
(Mürşid-i kâmili olmayan talebe, okyanus ortasında bulunan bir tahta parçası gibidir. O tahta parçası batar, çıkar, biraz durur, sonra yine batar. Allah muhafaza eylesin son nefesinde de batarsa işte o kötüdür. Ama mürşid-i kâmili olan bir talebe, okyanus ortasında bulunan bir ada gibidir. Ne kadar dalga gelirse gelsin, ne kadar rüzgâr eserse essin, oradan kıpırdamaz, hep orada durur.)

Bu büyükleri tanıyan, seven en büyük nimete kavuşmuş olur. Bu nimetin şükrü ve gereği olarak üzerimize düşen vazife çok kolaydır, o da bu büyüklerin kitaplarını okuyup amel etmek, yaymak, insanlara ulaştırmaktır. Böylece onların da bu nimete kavuşmasına vesile olmaktır. Bu yolda hizmet etmek için elden geleni yapmalıdır. Hizmet eden, hizmetinin karşılığını hem bu dünyada hem de âhirette alır.