Dıhye-i Kelbî

Dıhye-i Kelbî

Cebrâil aleyhisselâmın, şekline girdiği sahâbî. Dıhye-i Kelbî ticâretle meşgul olup, çok zengindi. Kabîlesinin reisiydi....

Bal Tefsiri

Bal Tefsiri

Bir gün Peygamber efendimiz aleyhisselam, Eshab-ı güzin hazretleri ile oturur idi. Kudretten ortaya bir ak tas geldi. İçi ak bal ile dolu idi....

Çaldıran savaşı

Çaldıran savaşı

Yavuz Sultan Selim'in en büyük amacı doğudaki bütün Türk İslam devletlerini tek bir devlet çatısı altında birleştirmekti. Yavuz Sultan...

Sonsuza giden sevgide çatışma olmaz

Sonsuza giden sevgide çatışma olmaz

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Mahşerde güneş bir mızrak boyu yaklaşacak, çok sıkıntı çekilecektir. Orada yedi sınıf insan, Arş'ın altında...

Hiçbir kusur görülmemiştir

Hiçbir kusur görülmemiştir

Peygamberimiz Muhammed aleyhisselam, hiçbir hareketinde, hiçbir işinde, hiçbir sözünde, hiçbir zaman, hiçbir çirkinlik,...

Oruç aç kalmak değil

Oruç aç kalmak değil

Dr. Dewey, Dr. Guelpa, Dr. Frumusan, Dr. Pauchet gibi oruçla ilgili araştırmalarda uzmanlaşmış tabipler de, hastalarını tedavi etmek için kısa ve uzun...

Kalp enfarktüsü geçirenler azalıyor

Kalp enfarktüsü geçirenler azalıyor

Ramazanda iftar vaktinde aşırı yemek yemek ve sahurda gece vakti yemek yiyerek yatmanın koroner kalp hastalıklarının ortaya çıkmasına, kalp enfarktüslerine sebep...

Herkesin alın yazısı kendi icraatıdır

Herkesin alın yazısı kendi icraatıdır

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Kur'an-ı kerimde mealen, (Herkes kendine uygun olan işi yapar) buyuruluyor. İnsanlar iki gruba ayrılır: Yapıcı ve yıkıcı. Dolayısıyla...

Kâbe yerine Horasan’a gitmek

Kâbe yerine Horasan’a gitmek

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Okyanusun ortasındayken karayı bulmak çok zordur. Hele bir de yanlış yol gösterenler çoksa, insan mahvolur. Biz...

Sehl Bin Hanîf

Sehl Bin Hanîf

Eshâb-ı kirâmın okçularından. Uhud gazâsında bir ara Müslümanlar geri çekilir, dağılır gibi oldular. Bu sırada hiçbir şey...

Diplomasinin aslı, güler yüz ve tatlı dildir

Diplomasinin aslı, güler yüz ve tatlı dildir

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Mümin suç işlemez, günaha da girmez. Suç işlerse hapse gider, günah işlerse Cehenneme gider. Hukuk dışı hareket...

Sevaba ortak mânevî şir…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bu zamanda...

Unutursan, unutulursun

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İmam-ı Rabbânî...

Câbir Bin Abdullah

Sahâbenin en çok hadîs bildirenlerinden. Câbir bin...

Günahları gizlemelidir

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Önceki ümmetlerde...

Kalbden gelen kalbe gid…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Seyyid Abdülhakîm...

Günahların affı için

Her günahın affı için, kalb ile...

Kainatin Efendisi

Hazret-i Hadice’nin rüya…

Sevgili Peygamberimiz yirmi beş yaşlarında...

O, bu ümmetin Peygamberi…

Şam yönüne gitmekte olan kervandakiler...

Nur’un Amine’ye geçmesi

Kurban edilmekten kurtulan, Abdullah, büluğ...

Eshab-ı kiram

Katade bin Nu’man

Eshab-ı kiramın okçularından. Eshab-ı kiramdan Cabir...

Abdullah Bin Ebi Bekr-i S…

Hazret-i Ebû Bekir’in oğlu. Zekî ve...

Es'ad Bin Zürâre

Câhiliye devrinde de tek bir...

Hikmetli Sözler

Vücudun her organı kıymet…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dinimize...

Hüküm neticeye göre veril…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Hüküm...

Hizmetlerde ihlâs esastır

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Evliya...

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Dinimize hizmet ederken başarının yüzde sekseni gönül almak, kalb incitmemektir. Maiyetini, yani ailesini ve emri altında çalışanları üzmemektir. Kimsenin bedduasını almamaktır. Geriye kalan yüzde yirmisi de, çalışmaktır. Sebebe yapışmak için çalışmalı, ama başarının zerresini bile kendimizden bilmemeliyiz. Cereyan gelmeyince motor çalışmadığı gibi, bu büyüklerden de himmet gelmezse hizmetler durur. Yoksa hâşâ, dine hakkıyla hizmet etmek gibi zor bir vazife, bizim gibilerin yapacağı iş değildir.

Büyük zatlar, hiç kimsenin kaşına, gözüne veya işine bakmaz. Allah korkusuna, kalbindeki ihlâsa ve maiyetine karşı olan şefkatine bakarlar. Bir kimse, maiyetini kırıyor ve üzüyorsa, yaptığı hizmet ne kadar büyük görünürse görünsün, hiç kıymeti yoktur ve hizmetleri onu asla affettirmez. Ama din kardeşinin kendinden bin kere daha aziz, bin kere daha makbul, bin kere daha emin ve bin kere daha şefkatli olduğuna inanan kimse, çok kıymetlidir ve büyükler böyle kimseleri çok severler.

Asıl mayamızı kaybetmemeliyiz, parayı âhirete tercih etmemeliyiz. Parada sevgi, şefkat, merhamet ve af yoktur. Onun için, dünyaya düşkün olanda, insanlara karşı hiç af ve merhamet bulunmaz. Fakat kendileri de gece gündüz acı ve ızdırap içinde yaşarlar. Keyifli gözükseler de, neşelerinin hepsi sahtedir. Bir lokmayı bile ağız tadıyla yiyemezler. Çünkü para canavardır, engerek yılanıdır. Kalbe yerleştirilen bu yılanın her an sokması, o kimseyi her an rahatsız etmesi gayet tabiîdir.

Âhirete inanan ve âhiret için çalışanda ise şefkat, merhamet, af, cömertlik, gözyaşı ve sevmek vardır. Onlar için Allah sevgisi her şeyin üstünde olduğundan, oraya ne yılan ne de şeytan girer. Dünyanın en mutlu insanı onlardır. Âhireti dünyaya tercih ettikleri için de, Allahü teâlâ o parayı, o dünyayı onlara hizmetçi yapar. Nitekim Cenab-ı Hak bir hadis-i kudsîde, (Ey dünya, bana hizmet edenlere hizmetçi ol! Sana hizmet edenler de, senin hizmetçin olsun! Onlara zorluk çıkar! Onları her iyilikten, her güzellikten mahrum et!) buyuruyor. O hâlde, hem dünyaya, hem de âhiret nimetlerine kavuşmak için tek gaye, Allahü teâlânın dinine hizmet olmalıdır.