Aklı olan karı koca birbirini üzmez

Aklı olan karı koca birbirini üzmez

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Peygamber efendimiz, (Kadınlarınıza eziyet etmeyin! Onlara yumuşak olun, iyilik edin!) ve (Kocası razı olduğu halde ölen kadın, Cennete...

İki yolun farkı

İki yolun farkı

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir din büyüğüne kavuşan, her şeye kavuşmuş olur. Böyle bir büyüğe kavuşmayanın işi çok...

Habercinin vazifesi haber vermektir

Habercinin vazifesi haber vermektir

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İmanımızı muhafaza edip, imanla ölmek için, dinimizi doğru olarak öğrenip, emir ve yasaklara uymamız ve her gün...

Rızıkların daralması

Rızıkların daralması

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İnsanlar, dinimizin gösterdiği huzur yolundan ayrıldıkları için, dünyada bereket kalmadı, rızıklar azaldı. Günah...

Kendine tercih

Kendine tercih

Müslüman her konuda, din kardeşini kendine tercih etmelidir. Kâmil imanın alameti budur. Birçok talebesi, dergâhı olan bir şeyhi, yıllar...

Güzel ahlâkın kalbe yerleşmesi

Güzel ahlâkın kalbe yerleşmesi

Allahü teâlâ insanda üç şey yarattı: Akıl, kalb ve nefs. Bunların hiçbiri görülmez. Varlıklarını eserleri ile, yaptıkları işlerle ve dînimizin bildirmesi ile...

Üstünlük son nefeste belli olur

Üstünlük son nefeste belli olur

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allahü teâlâ sonumuzu hayreylesin. Hiçbirimiz sonumuzu bilmiyoruz. Cüneyd-i Bağdadi hazretlerine bir papaz...

Bre lala, tiryakilik ne ola!

Bre lala, tiryakilik ne ola!

Sultan İkinci Mahmud Han, çok sevdiği musahibi (sohbet arkadaşı) Said Efendi’yi de yanından eksik etmezdi. Yine bir ramazan günü Said Efendi ile sohbet...

Büyük günah ve iman

Büyük günah ve iman

Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında yazılı olan, Peygamberimizden gelen haberlere inanmak ve inandığını söylemek “iman” dır. İbâdetler,...

Gerçek iflas nedir?

Gerçek iflas nedir?

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretleri, vasiyetnamesinin sonunda, (Hiç kimsenin kalbini incitmeyin!) buyuruyor....

Huzura kavuşmanın iki yolu

Huzura kavuşmanın iki yolu

Bir işin ne olduğu, mahiyeti ve kazandıracağı faydalarını bilmek icab eder. Böyle olunca öğrenmek daha kolay olur. Bunun için Ahlâk ilmini kolay...

Bütün insanlar dört …

Büyük islâm âlimi İmâm-ı Gazâlî hazretleri...

Ömer-ül Faruk

Adâletin timsâli ikinci büyük halîfe. Hazret-i Hamza’nın...

Açlıkla imtihan kolay d…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allahü teâlâ...

Eden kendine eder

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İyilik eden...

En büyük mu’cize

Peygamberimiz, Muhammed aleyhisselam kimseden birşey okumamış...

Bütün mesele imanı koru…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Her ülfetin...

Kainatin Efendisi

Hazret-i Hadice’nin rüya…

Sevgili Peygamberimiz yirmi beş yaşlarında...

Kavmini azab ile korkut!

Sevgili Peygamberimize, peygamberliği bildirildi ve...

O, bu ümmetin Peygamberi…

Şam yönüne gitmekte olan kervandakiler...

Eshab-ı kiram

Abdullah Bin Selâm

Tevratta Resûlullahın alâmetlerini görüp Müslüman...

Mugire-Tebni Su’be

Meşhûr beş dâhiden biri olan...

Hafsa Binti Ömer

Peygamberimizin hanımlarından. Hazret-i Ömer’in kızı olan...

Hikmetli Sözler

Sevmek lafla değil, itaat…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Muhabbet...

Doğru yolda olmanın ölçüs…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İmam-ı...

Ur çıkmadan nur girmez

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Küfürden...

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Dinimize hizmet ederken başarının yüzde sekseni gönül almak, kalb incitmemektir. Maiyetini, yani ailesini ve emri altında çalışanları üzmemektir. Kimsenin bedduasını almamaktır. Geriye kalan yüzde yirmisi de, çalışmaktır. Sebebe yapışmak için çalışmalı, ama başarının zerresini bile kendimizden bilmemeliyiz. Cereyan gelmeyince motor çalışmadığı gibi, bu büyüklerden de himmet gelmezse hizmetler durur. Yoksa hâşâ, dine hakkıyla hizmet etmek gibi zor bir vazife, bizim gibilerin yapacağı iş değildir.

Büyük zatlar, hiç kimsenin kaşına, gözüne veya işine bakmaz. Allah korkusuna, kalbindeki ihlâsa ve maiyetine karşı olan şefkatine bakarlar. Bir kimse, maiyetini kırıyor ve üzüyorsa, yaptığı hizmet ne kadar büyük görünürse görünsün, hiç kıymeti yoktur ve hizmetleri onu asla affettirmez. Ama din kardeşinin kendinden bin kere daha aziz, bin kere daha makbul, bin kere daha emin ve bin kere daha şefkatli olduğuna inanan kimse, çok kıymetlidir ve büyükler böyle kimseleri çok severler.

Asıl mayamızı kaybetmemeliyiz, parayı âhirete tercih etmemeliyiz. Parada sevgi, şefkat, merhamet ve af yoktur. Onun için, dünyaya düşkün olanda, insanlara karşı hiç af ve merhamet bulunmaz. Fakat kendileri de gece gündüz acı ve ızdırap içinde yaşarlar. Keyifli gözükseler de, neşelerinin hepsi sahtedir. Bir lokmayı bile ağız tadıyla yiyemezler. Çünkü para canavardır, engerek yılanıdır. Kalbe yerleştirilen bu yılanın her an sokması, o kimseyi her an rahatsız etmesi gayet tabiîdir.

Âhirete inanan ve âhiret için çalışanda ise şefkat, merhamet, af, cömertlik, gözyaşı ve sevmek vardır. Onlar için Allah sevgisi her şeyin üstünde olduğundan, oraya ne yılan ne de şeytan girer. Dünyanın en mutlu insanı onlardır. Âhireti dünyaya tercih ettikleri için de, Allahü teâlâ o parayı, o dünyayı onlara hizmetçi yapar. Nitekim Cenab-ı Hak bir hadis-i kudsîde, (Ey dünya, bana hizmet edenlere hizmetçi ol! Sana hizmet edenler de, senin hizmetçin olsun! Onlara zorluk çıkar! Onları her iyilikten, her güzellikten mahrum et!) buyuruyor. O hâlde, hem dünyaya, hem de âhiret nimetlerine kavuşmak için tek gaye, Allahü teâlânın dinine hizmet olmalıdır.