İçinizde en günahkâr benim

İçinizde en günahkâr benim

Ahmed Rufai hazretleri, bir gün talebelerine der ki: - İçinizde kim bende bir ayıp, bana yakışmayan bir hâl görüyorsa...

İlim ve ahlâk

İlim ve ahlâk

İslamiyet, , ilm ve ahlâk ve de bütün fen kollarında üzerinde, her çeşit çalışmağı önemle emir etmektedir. Bunlara...

Esas hasta benmişim

Esas hasta benmişim

Cüneyd-i Bağdadi hazretlerinin gözlerinde aşırı ağrı meydana geldi. Herkese iyilik eden, cömertliği ile meşhur bir doktor çağırdılar, bu doktor,...

Allahü teâlâ seni her an görüyor

Allahü teâlâ seni her an görüyor

Bir gün askerler bir mahkumu meydana çıkarırlar. Suçu ağır olmalı ki çok kırbaç vururlar, derileri yarılır. Etlerinden kan sızmaya başlar....

Ebû Lübâbe

Ebû Lübâbe

Tevbesi ile meşhûr sahâbî. İslâmın nûrunu söndürmek isteyen Mekkeli müşriklere karşı hazırlanan mücâhid ordusunda...

Allah diyen genç

Allah diyen genç

Fakir bir genç, padişahın kızına aşık olmuş. Bu ümitsiz sevdasını gidip meşhur dervişine anlatarak yardım dilemiş. Derviş: “Evlâdım, şehrin...

Allahü teâlânın merhameti sonsuzdur

Allahü teâlânın merhameti sonsuzdur

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir kul, Rabbine az da olsa yaklaşırsa, Rabbi, ona daha çok yaklaşır. Kalbimizi Ona çevireceğiz. Kul, (Yâ Rabbî!)...

Annenin hizmete ihtiyacı var

Annenin hizmete ihtiyacı var

İki kardeş vardı. Yatalak annelerine bir gece biri, diğer gece öteki bakacaktı. Öyle anlaşmışlardı. Abid olan nafile ibadete çok düşkündü,...

Abdullah Bin Zeyd

Abdullah Bin Zeyd

Sâhib-ül ezân. Hicretten sonra Medîne'de Peygamber efendimizin mescidi yapılmış, burada Müslümanlar cemaatle namaz kılıyorlardı....

İbadetlerin kabulü ve helal lokma

İbadetlerin kabulü ve helal lokma

Bütün ibâdetlerin kabûl olması, helâl lokmaya bağlıdır. Büyüklerden çoğu buyurdu ki, ibâdetler on kısmdır: Dokuz kısmı...

Kulluk böyle olur

Kulluk böyle olur

Bölgesinde sevilen sayılan bir mürşid-i kâmilin yüzlerce talebesi vardı, onları yetiştiriyordu. Talebelerinden bazıları evliyalık makamında yükselip,...

İçinizde en günahkâr be…

Ahmed Rufai hazretleri, bir gün talebelerine...

Gece uyanınca

Peygamberimiz buyurdu ki: “Gece uyanınca, şu...

Kendimizi düzeltmeden b…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Asıl cihad...

İnsan âcizdir

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İnsanın haddini...

Başarının temeli

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir saatin...

Hizmette doğruluk esast…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: En iyi...

Kainatin Efendisi

Zemzem kuyusu

Dede Abdülmuttalib’e, bir gün rüyasında...

Misk kokulu Abdülmuttali…

Peygamber efendimizin babası Hazreti Abdullah...

Nur’un yaratılması

Peygamberimiz Muhammed aleyhisselam, Allahü teâlânın...

Eshab-ı kiram

Hamne Binti Cahş

Peygamber efendimizin halasının kızı. Ası Ümeyme...

Said bin Zeyd

Cennetle müjdelenenlerden. Saîd bin Zeyd hazretlerinin...

Üseyd Bin Hudayr

Eshâb-ı kirâmın sancaktarlarından. Medîne'ye İslâmiyeti öğretmek...

Hikmetli Sözler

Allah dostunu üzmek

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allah...

Teslimiyetin önemi

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Silsile-i...

Sevgi büyükten, yukarıdan…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Evliya...

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Hiç kimse kendi kendine kurtulamaz. Çünkü dünya bir sarmaşık otu gibi insanın her tarafını sarmıştır. Bundan kurtulmak için İmam-ı Rabbânî hazretleri gibi bir Allah adamını tanımak ve salih arkadaşlarla beraber olmak şarttır.

Akıl ve kalb ayrı birer dünyadır. Bir kitaptan akıl ve kalb yoluyla istifade edilir. Akla, tıpkı teybe doldurur gibi, istediğimiz kadar bilgi doldurabiliriz. Ama kalbin istifade etmesinin şartları vardır. Okuduğumuz kitabın yazarı, kalbi Allah sevgisiyle dolu, yetkili bir âlimse, farkında olmadan bizde dünyaya karşı bir soğukluk başlar ve din kardeşlerimize karşı sevgimiz artar. Bunlar da kalbimizin temizlendiğine alâmettir. O mübarek kalbdeki feyz, bizim kalbimize akar.

İnsan yemek yemezse bir müddet sonra açlıktan öldüğü gibi, kalb de, gıdası olan ilmi alamazsa bir gün ölür. Fakat kalbin gıdasını vereceğim derken zehir verilirse, yani mezhepsiz, itikadı bozuk kimselerin kitapları okunursa, o kötü yazarların kalbindeki zulmet ve pislik, bizim kalbimize akar, kalbimiz zehirlenir ve hattâ ölür de farkına bile varmayız. Onun için, bir kitabın yazarı, içindeki bilgiden daha önemlidir.

Bizi kurtaracak olan beynimizdeki bilgiler değildir. Onları nasıl olsa unutacağız. Ancak büyüklerin temizlediği, nur ve sevgiyle dolu kalbler kurtulacaktır. Büyükler, (İnsanlar helak olmuştur, âlimler hariç. Âlimler de helak olmuştur, ilmiyle amel edenler hariç. İlmiyle amel eden âlimler de aldanmıştır, ihlâsla amel edenler hariç) buyuruyorlar. Demek ki ilim, amel ve ihlâsın üçü de şarttır.

Muhlis, kalbi temizlenmiş ihlâs sahibi insan demektir. Mektubat-ı Rabbânî'nin ve büyüklerin sohbetlerinin tamamı, insanın kalbi içindir. Çünkü kalb kurtulmadıkça insan kurtulamaz. Nitekim insan ölürken beyni durur. Ruh en son, kalbden çıkar. Dolayısıyla kalbin ilimle, bilgiyle değil, sevgiyle alâkası vardır. Ölürken sevdiğini yani Resulullah efendimizi ve onun vârisi olan büyükleri andığı zaman ruhları orada hazır olacağı için dünyadan imanla ayrılır.