Hafsa Binti Ömer

Hafsa Binti Ömer

Peygamberimizin hanımlarından. Hazret-i Ömer’in kızı olan Hazret-i Hafsa, önce Huneys bin Huzafe ile evlendi. Huneys ile ilk muhacirlerden olup, önce...

Kibirli olmanın alameti nedir?

Kibirli olmanın alameti nedir?

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Merhum hocamız, (Kibir her iyiliğe engeldir) buyururdu. Bir kimsede kibir olup olmadığı, istişare edip etmemesiyle,...

Annenin hizmete ihtiyacı var

Annenin hizmete ihtiyacı var

İki kardeş vardı. Yatalak annelerine bir gece biri, diğer gece öteki bakacaktı. Öyle anlaşmışlardı. Abid olan nafile ibadete çok düşkündü,...

Büyük zatlara teşekkür

Büyük zatlara teşekkür

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İmam-ı Rabbanî hazretleri gibi büyük zatların hakkı, ana baba hakkından da önce gelir. Eğer büyükler, Ehl-i...

Niçin yaptın?

Niçin yaptın?

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dünya melundur. Dünyada Allah için olmayan şeyler de melundur. Mesela kılınan namazlar, tutulan oruçlar bile, Allah...

Yolumuzun esası

Yolumuzun esası

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Silsile-i aliyye büyüklerinden birinin himayesinde olan, doğrudan Cennete gider. Bu büyükler, bir adım yaklaşana, bin...

Hamne Binti Cahş

Hamne Binti Cahş

Peygamber efendimizin halasının kızı. Ası Ümeyme binti Abdülmuttalib’in kızıydı. Aynı zamanda Resulullah efendimizin hanımlarından Zeyneb binti...

Alın yazısı insanın icraatıdır

Alın yazısı insanın icraatıdır

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dünyada farklı yerlere akan nehirler vardır. Kimi Karadeniz’e, kimi Akdeniz’e, kimi de başka denizlere akıyor. O nehirlerin...

Senin nasibin diyar-ı rum'dadır

Senin nasibin diyar-ı rum'dadır

Niyâzî-i Mısrî, devamlı ibâdet ve tâatla meşgûl olduğu sırada, bir gece rüyâsında Seyyid Abdülkâdir-i...

Esas hasta benmişim

Esas hasta benmişim

Cüneyd-i Bağdadi hazretlerinin gözlerinde aşırı ağrı meydana geldi. Herkese iyilik eden, cömertliği ile meşhur bir doktor çağırdılar, bu doktor,...

Zigetvar Kalesi ve Bahri Dede

Zigetvar Kalesi ve Bahri Dede

Zigetvar Kalesi kuşatılıp peş peşe iki taarruz yapılmasına rağmen kale fethedilemedi. Ordunun içinde büyük bir mânevî destek olan Bahri Dede,...

Kendini tanıyan Rabbini…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Peygamber efendimiz...

İmam-ı Züfer hazretleri

İmam-ı Züfer, dinde büyük müctehid idi, Sadece...

Eden kendine eder

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İyilik eden...

İtaat yoksa, hiçbir şey…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Mıknatıs, saman...

Çok sevab kazanmak için

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Arabanın gitmesi...

Abbâs Bin Abdülmuttalib

Peygamberimizin amcası. Hazret-i Abbâs, gençlik zamanında, ticâretle...

Kainatin Efendisi

Hoş geldin ya Resulallah

Yedi kat yer, yedi kat...

Mübarek göğsünün yar…

Süt anne Halime Hatun anlatır: Server-i...

Dünya karanlığa gömül…

Fahr-i kâinat efendimiz doğmadan önce...

Eshab-ı kiram

Cafer-i Tayyar

Cennete uçarak giden sahâbî. Peygamber efendimiz...

Reyhane binti Semun

Peygamberimizin hanımlarından. Peygamber efendimiz Hendek savaşından...

Fatıma-tüz-zehra

Peygamberimizin en sevgili kerimesi. Hazret-i Fâtıma...

Hikmetli Sözler

İşlerin en iyisi ve en kö…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Sevgi...

Yüz şehid sevabı

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Peygamber...

Sevmek lafla değil, itaat…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Muhabbet...

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
İki şeye dikkat edilirse, zafer mutlaka nasip olur: 1- Namazı doğru kılmak, 2- Âmire itaat. Kur’an-ı kerimde mealen, (Allah’a, Resûlüne ve sizden olan Müslüman âmirlere itaat edin) buyuruluyor. Emîre itaat etmemek haramdır.

Peygamber efendimiz, (Benim ümmetim bir vücut gibidir) buyuruyor. Bir vücutta iki kalb, sekiz göz, kırk kulak olmaz. Başarı için yekvücut olmalı. Emîre bir kere bile itiraz hakkı yoktur. İstişare etse bile, son kararı emîr verir.

Resulullah "sallallahü aleyhi ve sellem", Rumlarla savaşmak üzere bir ordu hazırlanmasını emir buyurup, azatlı kölesi ve evlatlığı Zeyd bin Hârise’nin oğlu olan, 22 yaşındaki Hazret-i Üsame’yi kumandan yaptı. Orduda Eshab-ı kiramın bütün büyükleri vardı, ama hiçbiri (Biz, zenci cariyenin oğlu Üsame’nin emrinde mi savaşacağız?) demedi.

Karargâh kurulmuş, ordu hazırlanmıştı. Hareket edecekleri sırada, Resulullah "sallallahü aleyhi ve sellem" vefat etti. Geri mi dönülecek, devam mı edilecek diye haber beklenirken, halife seçilen Hazret-i Ebu Bekir, hemen Eshab-ı kiramın ileri gelenlerini topladı. (Görüyorsunuz, Resulullah vefat edince, kabileler isyan ettiler, mürtedlerden, müşriklerin safına geçenler oldu. Müşrikler de, Medine’nin etrafında fırsat kolluyor. İslam ordusu sefere devam ederse Medine’ye saldırabilirler. Ordu geri mi dönsün, devam mı etsin?) diye sordu. Hepsi, (Başka ordumuz yok, ordu geri dönsün. Sefere daha sonra çıkılsın. Yine de karar sizin) dediler. Halife yani Emîr Hazret-i Ebu Bekir, (İstişare yapıldı, tek erkek kalmadan herkes orduya katılacak, ordu, geri dönmeyecektir) buyurdu. Bir tek o, bu düşüncedeydi ve böyle karar verdi. Hem savaş kazanıldı, hem de, saldırmaya hazırlanan bütün kâfirler, mürtedler, (Bu acılı günlerinde böyle büyük bir ordu dışarı çıktıysa, içeride kim bilir daha kaç tane ordu var?) diye gözleri korktuğu için saldıramadılar. Eğer ordu, geri dönseydi, cesaretlenecekler ve kan gövdeyi götürecekti. Halife, (İstişare et, karar verdikten sonra, Allah’a güven ve kararından dönme!) mealindeki âyet-i kerimeye uymanın bereketini gördü.