İki cihan sultanı olmak

İki cihan sultanı olmak

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dünya ile âhiret arası göz açıp kapayıncaya kadardır. Bu dünya hayâldir ve geçicidir. Asıl hayat,...

Otlukbeli Savaşı

Otlukbeli Savaşı

Karamanoğlu İbrahim'in 1464'te ölmesi üzerine oğulları birbirlerine düşmüşlerdi. Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'ın yardımıyla İshak...

Allah'ın emaneti

Allah'ın emaneti

Ümm-i Süleym radıyallahü anha, gayet temiz ahlak sahibi bir hatun idi. Çocuğu vefat ettiği zaman, sabır ve metanetle bizzat kendisi yıkadı ve kendisi...

Abdullah Bin Ümm-i Mektûm

Abdullah Bin Ümm-i Mektûm

Peygamberimizin müezzinlerinden. Abdullah bin Ümm-i Mektûm, Peygamberimizin İslâmiyeti anlatmaya başladığı ilk zamanlarda îman ile...

Eğer senin yanında makbul oldu ise

Eğer senin yanında makbul oldu ise

Geçmiş ümmetlerde gurbete çalışmaya giden üç arkadaş, bir ara yoğun bir yağmura mâruz kalınca yol kenarındaki bir mağaraya sığınırlar. Ne...

Hakikate kavuşmak için

Hakikate kavuşmak için

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allahü teâlâ, her kulunu bir yerde istihdam ediyor. Hikmet-i ilahi, bazı kulları küfre hizmet ederken, bazı kulları da...

Ümmetim!.. ümmetim!..

Ümmetim!.. ümmetim!..

Kâinatın efendisi doğduğu sırada, hazret-i Amine validemizin yanında Abdurrahman bin Avf’ın annesi Şifa Hatun, Osman bin Ebil-As’ın annesi Fatıma...

Hizmetlerde ihlâs esastır

Hizmetlerde ihlâs esastır

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Evliya zatlara, Ehl-i sünnet büyüklerine benzemeyen, dine yapılan hizmetlerde faydalı olamaz. Bu yolda muhatap, insanların...

İslâm ahlâkı üçe ayrılır

İslâm ahlâkı üçe ayrılır

Ahlâk bilgilerini öğrenmek, istekle olur. Zor ile olmaz. İslâm ahlâkı üçe ayrılır: 1 - İnsan yalnız iken, başkasını...

Zeyd Bin Desinne

Zeyd Bin Desinne

Darağacından Resulullaha selam gönderen sahabî. Uhud savaşında bazı yakınları ölen müşrikler, müslümanlardan bunların intikamını almak...

Annenin hizmete ihtiyacı var

Annenin hizmete ihtiyacı var

İki kardeş vardı. Yatalak annelerine bir gece biri, diğer gece öteki bakacaktı. Öyle anlaşmışlardı. Abid olan nafile ibadete çok düşkündü,...

Enes Bin Mâlik

Resûlullahın hizmetçisi. Medîneli çocuklar hem koşuyor, hem...

Askerime helal lokma ge…

Sultan II. Murad Han zamanında, henüz...

Sehl Bin Hanîf

Eshâb-ı kirâmın okçularından. Uhud gazâsında bir ara...

Vücutta bütün organlar …

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dinimize, Ehl-i...

Bu gece yolcu olsak ger…

Nasuhi Efendi, Osmanlı evliyasının büyüklerindendi. Lodosun...

İstigfar duâsı

Hadis-i şerifte, “Her namazdan sonra, üç...

Kainatin Efendisi

“Hacer-ül-Esved”in yeri

Resulullah efendimiz otuz beş yaşında...

O, bu ümmetin Peygamberi…

Şam yönüne gitmekte olan kervandakiler...

En güvenilir kimse...

O; doğru, doğruların doğrusu... Hiçbir...

Eshab-ı kiram

Abdullah Bin Ebi Bekr-i S…

Hazret-i Ebû Bekir’in oğlu. Zekî ve...

Zeyd Bin Sâbit

En meşhur vahiy kâtibi Sahâbî. Sevgili...

Abbas Bin Ubâde

Ensarın muhaciri diye tanınan sahabî. Abbas...

Hikmetli Sözler

Eden kendine eder

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dinimiz...

Sırat köprüsünde yedi sua…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Peygamber...

Cennette beraber olma müj…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Günler...

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
İki şeye dikkat edilirse, zafer mutlaka nasip olur: 1- Namazı doğru kılmak, 2- Âmire itaat. Kur’an-ı kerimde mealen, (Allah’a, Resûlüne ve sizden olan Müslüman âmirlere itaat edin) buyuruluyor. Emîre itaat etmemek haramdır.

Peygamber efendimiz, (Benim ümmetim bir vücut gibidir) buyuruyor. Bir vücutta iki kalb, sekiz göz, kırk kulak olmaz. Başarı için yekvücut olmalı. Emîre bir kere bile itiraz hakkı yoktur. İstişare etse bile, son kararı emîr verir.

Resulullah "sallallahü aleyhi ve sellem", Rumlarla savaşmak üzere bir ordu hazırlanmasını emir buyurup, azatlı kölesi ve evlatlığı Zeyd bin Hârise’nin oğlu olan, 22 yaşındaki Hazret-i Üsame’yi kumandan yaptı. Orduda Eshab-ı kiramın bütün büyükleri vardı, ama hiçbiri (Biz, zenci cariyenin oğlu Üsame’nin emrinde mi savaşacağız?) demedi.

Karargâh kurulmuş, ordu hazırlanmıştı. Hareket edecekleri sırada, Resulullah "sallallahü aleyhi ve sellem" vefat etti. Geri mi dönülecek, devam mı edilecek diye haber beklenirken, halife seçilen Hazret-i Ebu Bekir, hemen Eshab-ı kiramın ileri gelenlerini topladı. (Görüyorsunuz, Resulullah vefat edince, kabileler isyan ettiler, mürtedlerden, müşriklerin safına geçenler oldu. Müşrikler de, Medine’nin etrafında fırsat kolluyor. İslam ordusu sefere devam ederse Medine’ye saldırabilirler. Ordu geri mi dönsün, devam mı etsin?) diye sordu. Hepsi, (Başka ordumuz yok, ordu geri dönsün. Sefere daha sonra çıkılsın. Yine de karar sizin) dediler. Halife yani Emîr Hazret-i Ebu Bekir, (İstişare yapıldı, tek erkek kalmadan herkes orduya katılacak, ordu, geri dönmeyecektir) buyurdu. Bir tek o, bu düşüncedeydi ve böyle karar verdi. Hem savaş kazanıldı, hem de, saldırmaya hazırlanan bütün kâfirler, mürtedler, (Bu acılı günlerinde böyle büyük bir ordu dışarı çıktıysa, içeride kim bilir daha kaç tane ordu var?) diye gözleri korktuğu için saldıramadılar. Eğer ordu, geri dönseydi, cesaretlenecekler ve kan gövdeyi götürecekti. Halife, (İstişare et, karar verdikten sonra, Allah’a güven ve kararından dönme!) mealindeki âyet-i kerimeye uymanın bereketini gördü.