Sevmek lafla değil, itaatle belli olur

Sevmek lafla değil, itaatle belli olur

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Muhabbet, gayet ince ve hassas bir yoldur. Bir Ehl-i sünnet âlimini sevdiğini söyleyen kimsenin, ona itaat etmesi gerekir....

Başarılı olmak için

Başarılı olmak için

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dinimize hizmet ederken başarılı olmak için günahtan sakınmak şarttır. Halife Hazret-i Ömer, Sa’d bin Ebi Vakkas...

İmandan sonra namaz

İmandan sonra namaz

İmanı, itikâdı düzelttikden sonra, İslamiyetin emir ettiği şeyleri yapmak lâzımdır. Resûl-i ekrem “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu...

Kardeşinin yaptığı daha kıymetli!

Kardeşinin yaptığı daha kıymetli!

Hazret-i Îsâ birine, “Ne iş yapıyorsun?” dedi. İbâdetle vakit geçiriyorum deyince, “Nereden yiyip geçiniyorsun?” diye...

Kur’ân-ı kerimi anlamak isteyen

Kur’ân-ı kerimi anlamak isteyen

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Peygamber efendimiz, (Cemaatte rahmet, ayrılıkta azab-ı ilahi vardır) buyuruyor. Müslümanların başına ne geliyorsa, hep...

İhlâs ve dua

İhlâs ve dua

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Yarına çıkacağımız belli değil, ama bugün fırsat elimizdedir. Âhirete yarar iş yapmak için bugünü...

Kıyamet ve ahıret

Kıyamet ve ahıret

Muhbir-i sâdıkın yani hep doğru haber verici Peygamber efendimiz kabir ve kıyâmet hâllerinden, Haşrdan (kabrden kalkınca arasât meydanında toplanmak)...

“Hacer-ül-Esved”in yeri

“Hacer-ül-Esved”in yeri

Resulullah efendimiz otuz beş yaşında iken Kabe hakemi... O zaman, yağmur ve seller Kabe’nin duvarlarını iyice yıpratmış... Ayrıca çıkan bir yangın,...

Kapalı olan kaba su dolmaz

Kapalı olan kaba su dolmaz

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Ehl-i sünnet âlimlerinin yolunda yapılan dine hizmet, Allahü teâlânın yardımı ve büyüklerin duasıyla,...

Hücreler yenileniyor

Hücreler yenileniyor

Normal zamanda tüketilen fazla kalori, yani fazla yemek, fazla serbest radikal oluşumuna yol açar. Serbest radikaller hücre için toksit maddelerdir ve...

Bir kavmin efendisi, onlara hizmet edendir

Bir kavmin efendisi, onlara hizmet edendir

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Peygamber efendimiz, (Bir kavmin efendisi, en makbulü, onlara hizmet edendir. Hizmet edene, âhirette hesap da sorulmaz, azap da...

Hakikate kavuşmak için

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allahü teâlâ...

Kaleyi teslim etmek içi…

Mısır ve Filistin’i kolaylıkla zapteden Napolyon...

Hazret-i Hadice’nin rü…

Sevgili Peygamberimiz yirmi beş yaşlarında iken...

İnsana yakın olan daha…

Canlıların en üstünü insandır. Diğerleri insanlara...

Kurtulmak istiyorsan Su…

Yıldırım Bayezid Han, Niğbolu zaferinde kazanılan...

Aşûre günü yapılan iyil…

Enver Abimizin, bir Aşûre gecesinde arkadaşlara...

Kainatin Efendisi

Ümmetim!.. ümmetim!..

Kâinatın efendisi doğduğu sırada, hazret-i...

Muhterem annenin vefatı

Sevgili Peygamberimizin, üç-beş yaşlarında bile...

Kurbanlık oğul

Abdülmuttalib’in, Zemzem kuyusunu kazdıktan sonra...

Eshab-ı kiram

Seleme Bin Hişâm

Kardeşlerinin işkence ettiği sahâbî. Mekke ufuklarını...

Haccac bin İlat

Mekkeli sahabilerden. Haccac bin İlat'in İslâma...

Ebû Lübâbe

Tevbesi ile meşhûr sahâbî. İslâmın nûrunu...

Hikmetli Sözler

Kim sevilir, kim sevilmez…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Müslüman...

Allahü teâlânın merhameti…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir...

Bilmiyorum diyen rahat ed…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Şah-ı...

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Cüneyd-i Bağdadi hazretleri, hocası hayattayken, edebinden tam 30 yıl vaaz ve nasihat etmemişti. Bir gün rüyasında Resulullah "sallallahü aleyhi ve sellem" ona, (Konuş yâ Cüneyd!) diye buyurur. Sabah çekinerek hocasının huzuruna çıkınca hocası, (Konuş yâ Cüneyd, aynı rüyayı ben de gördüm) buyurur. İşte bu yol, önce ölmek, yani kendini ölü bilmek, sonra olmak yoludur. Önce olmak, sonra ölmek değil! Merhum hocamız buyururdu ki:
(Şu hizmetlerin, bir zerresini kendimden bilsem, helâk olurum. Bütün bunların hepsi mübarek hocam Seyyid Abdülhakim efendinin himmetidir, bereketidir, onun duasının neticesidir. Bütün bu nimetlere edebimi muhafaza ettiğim için kavuştum.)

İslamiyet’in, başı, ortası ve sonu edeptir. Hiçbir edepsiz, Allah’ın sevgili kulu olamaz. Kendisine, ailesine, ana babasına, hocasına, arkadaşına, komşusuna yani herkese karşı edep şarttır. Edepli insan cahil de olsa çok makbuldür. Edep ve saygısı olmayan, kendisini âlim ve evliya bilse de, hiç kimse onun yüzüne bakmaz. İnsanlar onu görünce, yolunu değiştirir. Müslüman su gibi olmalıdır. Suya kâfirin de, Müslümanın da ihtiyacı vardır. İşte kâmil mümin, herkese karşı hayırlı ve faydalıdır, elinden ve dilinden emin olunan kimsedir.

Edebin zirvesi Eshab-ı kiramda idi. Peygamber efendimiz konuşurken, belki sesli olur diye nefes alıp vermelerinde bile sıkıntı çekerlerdi. Sohbet esnasında, elleri yukarıdaysa, aşağı indirmezlerdi. Hattâ taş gibi hareketsiz durdukları için, başlarına kuşlar konardı. Resulullah’a karşı böyle çok saygılıydılar.

Resulullah'ın vârisleri olan Silsile-i aliyye büyüklerini tanıyıp seven bir kişinin, yedi sülalesine faydası vardır. Bu büyüklerden birine buğz edenin de imanla gitmesi çok zordur. Çünkü bu büyüklerin her biri, peygamber vekilidir. Peygamber efendimize, hayır diyen kâfir olacağı için, Eshab-ı kiram, insanlık hâli, (Olur mu ya Resulallah?) dememek için ağızlarına taş koyarlardı. Böylece taşı çıkarana kadar söyleyeceklerini düşünürlerdi. Çünkü Resulullah'ı üzen, Cenab-ı Hakk’ı incitmiş olur. İşte, onun vârisleri de üzülürse, bu saygısızlık silsile yoluyla Resulullah’a kadar gider ve kişinin dünyada ve âhirette felaketine sebep olur.