Zarardan korunmak için

Zarardan korunmak için

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Evden çıkarken, vasıtaya binerken ve korkulu yerlerde, (Bismillahillezî lâ yedurru ma’asmihî...

Haramdan kaçmak

Haramdan kaçmak

Haramları, büyük günah ve küçük günah diye ikiye ayırmışlar ise de, küçük günahlardan da, büyük günah...

Helâl olduğunu bildiğinizi yiyiniz!

Helâl olduğunu bildiğinizi yiyiniz!

Çok kimseler, dünya malını, hep haram sanır. Bazısı da, dünyadaki şeylerden çoğu haramdır der. Burada, insanlar üç türlüdür:...

Âhirette kurtulmanın ilk şartı

Âhirette kurtulmanın ilk şartı

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: (Allahü teâlânın bir kulunu sevmediğinin alameti, o kulun mâlâyâni ile uğraşmasıdır) hadis-i şerifinde...

İlim ve ahlâk

İlim ve ahlâk

İslamiyet, , ilm ve ahlâk ve de bütün fen kollarında üzerinde, her çeşit çalışmağı önemle emir etmektedir. Bunlara...

Îmân duâsı

Îmân duâsı

Allahümme innî e’ûzü bike min en-üşrike bike şey-en ve ene a’lemü ve estagfirü-ke li-mâ lâ-a’lemü...

Şeytanın yolları

Şeytanın yolları

Cehennemden kurtulmak ve se’âdet-i ebediyyeye kavuşmak, Peygamberlere tâbi’ olmağa bağlıdır. Bu yolun gayrısı dalâlet yoludur, şeytânların...

İhlâs ve dua

İhlâs ve dua

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Yarına çıkacağımız belli değil, ama bugün fırsat elimizdedir. Âhirete yarar iş yapmak için bugünü...

Haram yemek kalbi karartır

Haram yemek kalbi karartır

İbrâhîm Edhem hazretlerine, falanca yerde bir genç var. Gece gündüz ibâdet ediyor. Vecde gelip kendinden geçiyor, dediler. Gencin...

Açlıkla imtihan kolay değildir

Açlıkla imtihan kolay değildir

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allahü teâlâ, orucun sevabını bildirmedi, onu âhirete sakladı. Orada bol bol mükafat verecektir. Oruç...

Kolesterolü düşürüyor

Kolesterolü düşürüyor

Yapılan araştırmalarda; ramazan boyunca total kolesterolde yüzde 8 ile yüzde 12 civarında düşme gözlenmiştir. Kolesterol, bilindiği gibi damarlarda...

Nefsine pay vermeyenin …

Cüneyd-i Bağdadi hazretleri ordu ile bir...

Sevab kazanmanın kesin …

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Hayırlı insanlar...

Kalb ve ruhu anlayabilm…

Güzel ahlâklı, iyi bir insan olabilmek...

Teslimiyetin önemi

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Silsile-i aliyye...

En üstün ve en şeref…

İnsan, mahlûklar içinde, en üstün ve...

Eden kendine eder

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İyilik eden...

Kainatin Efendisi

Zemzem kuyusu

Dede Abdülmuttalib’e, bir gün rüyasında...

Süt annenin anlattıkları

Halime Hatun, Peygamber efendimizi, süt...

Muhterem annenin vefatı

Sevgili Peygamberimizin, üç-beş yaşlarında bile...

Eshab-ı kiram

Hansa Hatun

Meşhur kadın şair sahabilerden. Peygamber efendimiz...

Nu'man Bin Mukarrin

Eshâb-ı kirâmın meşhûr kumandanlarından. Hazret-i Ömer...

Hamza bin Abdülmuttalip

Şehîdlerin efendisi. Abdullah ibni Mes’ûd buyuruyor...

Hikmetli Sözler

Bir kula verilecek en büy…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Asıl...

Emîrsiz, tek başına dine …

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir...

İmanı korumak

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İmanın...

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Ubeydullah-i Ahrar hazretlerine, bu makama nasıl kavuştuğu sorulunca buyurur ki:
(Yalnız, Allahü teâlânın kullarına iyilik etmekle kavuştum. Benim bir huyum var. Herkese yardım ederim. Her zaman birini ziyaret edip duasını almaya çalışırım. Aksini yapmak elimde değil. Bir zaman, medresede dört arkadaş kalıyorduk. Benden başka hepsi bulaşıcı ve çok kötü bir hastalığa yakalandı. Herkes hattâ doktor bana, “O odada kalma, hastalık sana da bulaşır!” dedi. Onlara, “Ölürüm de yine çıkmam, onlar benim arkadaşım, bulaşırsa bulaşsın” dedim. Onların yemeğini, suyunu veriyor, her türlü hizmetlerini görüyordum. Nihayet bir gece hastalığın bana da bulaştığını anladım. Sabah kalkınca da kendimi iyileşmiş ve nura gark olmuş buldum, çok şükrettim. Allahü teâlâ her şeye kâdir, hepimiz sapasağlam ayağa kalktık, iyileştik.)

Her şey tıpla hâllolmaz. Bazen de böyle, Allahü teâlâ bir (Kün = Ol) der, o şey hemen oluverir. Sadece Cenab-ı Hakk’a güvenene Allahü teâlâ yardım eder. Başkasına güvenenin işini ise onlara bırakır.

Bir fakir, zengin birinin kapısına gelir. (Efendim, kaç gündür açım, bir lokma ekmek!) der. Zengin kızar, hakaret eder, kapıyı yüzüne çarpar. Fakir neye uğradığını şaşırır. (Vermeyebilir, ama bu hakaret, bu azarlama niye?) der. Çok ağırına gider. Karşıya geçip bir yere oturur, hüngür hüngür ağlar. O sırada oradan geçen bir âmâ, bunun sesini duyar. Sebebini sorunca fakir, olanları anlatır. Âmâ ona, (Gir koluma, bizim burada bir gecekondumuz var. Orada ne varsa beraber yeriz) der.

Eve gelirler, karınlarını doyururlar. Âmâ, (Burada yatacak yer de var. Ye, iç, yat! Sen benim misafirimsin) der. Fakir çok duygulanır, kalbinin tam inceldiği bir anda ellerini açar, (Ya Rabbî, bir âmâ kulun, fakir olduğu hâlde bana bu iyilikleri yapıyor, bu kulun bana kapısını açtığı gibi, sen de bunun gözlerini aç!) diye dua eder. O anda âmânın gözleri açılır.

Olay duyulunca, o zengin âmâya gelip, (Nasıl oldu bu iş?) der. Âmâ da, (Devlet kuşu ayağına kadar gelmişti, ama sen bu fırsatı kaçırdın. Belki o sana dua etseydi, senin de kalb gözün açılırdı, ama bu nimet bana nasip oldu) der. Kimin duasıyla ne olacağı bilinmez. O hâlde dua almak için fırsatları kaçırmamalıdır.