Muhbir-i sâdıkın yani hep doğru haber verici Peygamber efendimiz kabir ve kıyâmet hâllerinden, Haşrdan (kabrden kalkınca arasât meydanında toplanmak) ve Neşrden (hesâbdan sonra Cennete, Cehenneme dağılmak), Cennetten, Cehennemden haber verdiği şeylerin hepsi doğrudur. Âhırete inanmak, Allahü teâlâya inanmak gibi, imanın şartıtır. Âhıreti inkâr eden, Allahü teâlâyı inkâr etmiş gibi, kâfirdir.

Kabir azâbı ve kabrin sıkması vardır. Buna inanmayan bid’at sâhibi olur. Çünkü, meşhûr olan hadîslere inanmamış olur. Hadîs olsa da, olmasa da, kabir azâbına inanmam. Akıl ve tecrübe, bunu kabûl etmiyor, diyen kâfir olur. Şimdi böyle inanmıyanlar, kâfir oluyor.

Kabir, dünya ile âhıret arasında geçit olduğundan, kabir azâbı, dünya azâbları gibi geçicidir ve âhıret azâbları cinsindendir. Yani, bir bakımdan dünya azâblarına, bir bakımdan da, âhıret azâblarına benzemekdedir. Kabir azâbı en çok, dünyada üstüne idrâr sıçratanlara ve Müslümanlar arasında söz taşıyanlara olacaktır. “Münker” ve “Nekîr” ismindeki iki melek kabirde süâl soracaktır. Kabir suallerini öğrenmeliyiz ve öğretmeliyiz. Kabir sualleri: Rabbin kim? Dînin hangi dindir? Kimin ümmetindensin? Kitabın nedir? Kıblen neresidir? Îtikatta ve amelde mezhebin nedir?

Ehl-i sünnet olmıyanın doğru cevap veremeyecek.Güzel cevap verenlerin kabri genişliyecek, buraya Cennetten bir pencere açılacaktır. Sabah ve akşam, Cennetteki yerlerini görüp, melekler tarafından iyilikler yapılacak, müjdeler verilecektir.

Kıyâmet günü vardır. O gün, elbette gelecektir. O gün, gökler parçalanacak, yıldızlar dağılacak, yeryüzü ve dağlar, parça parça olacaktır ve yok olacaklardır. Kur’ân-ı kerîm, bunları haber veriyor ve Müslümanların bütün fırkaları, buna inanıyor. Buna inanmıyan kâfir olur. Bir takım hayalî şeylerle, inkârını güzel gösterse de, ilmi ve fenni araya katıp, câhilleri aldatsa da, yine kâfirdir.

Kıyâmette, bütün mahlûklar, yok olup, tekrâr yaratılacak, herkes mezârdan kalkacaktır. Allahü teâlâ çürümüş toz olmuş kemikleri yine diriltecekdir. O gün, terâzî kurulacak. Cehennem üzerindeki sırât köprüsünden geçilecek, iyiler geçip Cennete gidecek, Cehennemlikler, Cehenneme düşecektir. Bu bildirdiklerimiz, olmıyacak şeyler değildir. Resulullahın haber verdiğinden, hemen kabûl etmek, inanmak lâzımdır. Hayale kapılarak şübheye düşmemelidir. Allahü teâlâ, Haşr sûresi yedinci âyetinde meâlen, “Resûlümün getirdiklerini alınız!” yani, her söylediğine inanınız! buyuruyor.