Abdullah Bin Hanzala

Abdullah Bin Hanzala

Meleklerin Yıkadığı Sahâbînın Oğlu. Abdullah bin Hanzala hazretleri, Eshâb-i kirâmdan, şehâdeti ile meşhûrdur. Babası da,...

Kulunuza ihsan buyurmaz mısınız?

Kulunuza ihsan buyurmaz mısınız?

Nüktedanlığı ile meşhur Muhsinzâde, bir akşam Deli Fuat Paşa’nın konağına iftara gider. Top zamanı yaklaşır, sofraya oturulur. Biraz sonra top atılır,...

Allah vereni sever

Allah vereni sever

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bizim dinimiz iyilik etmek, şefkat dinidir. Kur’an-ı kerimde, (Muhakkak ki Allah iyilik edenlere yardım eder, verenleri sever)...

İpliği satmaya gönderdim

İpliği satmaya gönderdim

Dul bir kadının altı çocuğu bir de ihtiyar anası vardı. Kadın geçimini sağlamak üzere, her gün göz nuru dökerek iplik eğirir, pazara...

Ebu Süfyan Bin Hâris

Ebu Süfyan Bin Hâris

Peygamberimizin süt kardeşi. Ebu Süfyan bin Hâris, Peygamberimiz davete başlamadan önce, Peygamberimizi pek çok severdi. Resulullah efendimiz...

Helâl yemenin önemi

Helâl yemenin önemi

Ebû Süleymân-ı Dârânî hazretleri buyurdu ki, helâlden bir lokma az yemeği, akşamdan sabaha kadar namaz kılmaktan daha çok...

İnsan âciz bir varlıktır

İnsan âciz bir varlıktır

Allahü teâlâ, insanları olgunlaştırmak ve kalblerindeki hastalıklarını tedâvî etmek için, ezelde merhamet ederek, Peygamberler...

Kalbden gelen kalbe gider

Kalbden gelen kalbe gider

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretleri buyuruyor ki: (Kendinden bahsedeni dinlemeyin, ne anlatırsa anlatsın, nefsinden...

Kimi seversen ahirette onunla berabersin

Kimi seversen ahirette onunla berabersin

Büyüklerle beraber olmak için, onları sevmek yeter. Ancak, hiçbir ibadet yapmayan ve hiçbir günahtan sakınmayan büyükleri asla...

Şeytanın yolları

Şeytanın yolları

Cehennemden kurtulmak ve se’âdet-i ebediyyeye kavuşmak, Peygamberlere tâbi’ olmağa bağlıdır. Bu yolun gayrısı dalâlet yoludur, şeytânların...

Nefsin gayesi

Nefsin gayesi

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Herkes düşmanı dışarıda arıyor, bu yanlıştır. Dünyada insana en büyük düşman yine kendisidir....

Tedavi için hastalığı…

Her hastalığı tedavi ettirmek için o...

Allah'ın takdirine kulu…

Vehb b. Münebbih’ten rivayet edilmiştir, diyor...

Yol levhası olup, büyük…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Ehl-i sünnet...

Felç hastası için dua…

İmâm-ı Muhammed bin Sa’îd Busayrî hazretleri...

Cimrilik ateşi

Resul-i ekrem efendimiz, Kâbe’yi tavaf eden...

Evden çıkarken ve gire…

Evinden çıkarken Âyet-el kürsî okumalı. Evden...

Kainatin Efendisi

Süt anne Halime Hatun

Amine validemiz, nurlu yavrusunu kucağına...

Süt annenin anlattıkları

Halime Hatun, Peygamber efendimizi, süt...

Emanet, Ebu Talib’de...

Merhamet deryası Abdülmuttalib vefat edeceğine...

Eshab-ı kiram

Hadice-tül Kübra

Peygamberimizin ilk hanımı. Hazret-i Hadice; güzelliği...

Hâlid Bin Velid

Allahın kılıcı lâkabı ile tanınan...

Sümâme Bin Üsâl

Yemâme kabîlesi reisi. Hicretten sonra Medîne'de...

Hikmetli Sözler

Ramazan ayının her günü b…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Her...

Allah’ın habibi

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bütün...

Hidayet, fitne ve sabır

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bizim...

Müminlerin annelerinden.

Hazret-i Cüveyriyye, benî Mustalak kabilesi reisi Hâris bin Dırar’ın kızıdır. Hicretin beşinci yılında yapılan Benî Mustalak (veya Müreysî) savaşında esir alınmış, babası da kaçmıştı. Kabilesinden de 600 kişi esir düşmüştü. Esirlerin arasında bulunan Cüveyriyye’yi kurtarmak için, babası Hâris, bir sürü deve getirdi.

İki deveyi de getir!
Bunların içinde çok iyi cins olan iki deveyi kıyamayıp, şehir dışında sakladı. Hâris, Resul-i ekremin huzuruna geldiğinde, Resulullah efendimiz buyurdu ki:
- Falan yerde sakladığın iki deveyi de getir!

Hâris, bu duruma çok şaşırıp dedi ki:
- Şehadet ederim ki, Allahtan başka tapılacak, kulluk edilecek hak bir mâbud, ilâh yoktur ve sen Onun elçisisin. Allahü teâlâya yemin ederim ki, Allahtan başka kimsenin bundan haberi yok idi.

Böylece iki oğlu ve kabilesinden birçok insanla beraber müslüman oldu. Resulullah efendimiz develeri alıp, Hâris’e kızını geri verdi. Babası, ağabeyleri ve kabilesinden birçok insandan sonra, Cüveyriyye de müslüman oldu.

Müslüman olan Cüveyriyye’yi Resulullah efendimiz babasından isteyip, kendilerine nikâhladılar ve 400 dirhem mehir takdir ettiler.

Eshab-ı kiram, Resulullahın Hazret-i Cüveyriyye’yi nikâhladığını duyunca, dediler ki:
- Biz Resulullahın ailesinin, annemizin akrabalarını, hizmetçi, köle olarak kullanmaktan haya ederiz.

Bu hâl yüzlerce esirin azat olmasına, serbest bırakılmasına vesile oldu. Hazret-i Cüveyriyye bu hâli söyleyerek her zaman övünürdü. Bu ciheti takdir eden Hazret-i Aişe demiştir ki:
- Ben Cüveyriyye kadar kavmine hayrı dokunan kadın görmedim.

Hazret-i Cüveyriyye, çok ibadet ederdi. Peygamber efendimiz onun yanına geldiklerinde, onu çok zikreder, kelime-i tevhid söyler bulurdu.

Hep böyle mi yaparsın?
Hazret-i Cüveyriyye şöyle anlatır: “Bir sabah ibadetle meşgul idim. Resulullah uğradığında, sübhânallah, sübhânallah diye zikir çekiyordum. Resulullah bir ara dışarı çıktı. Öğle üzeri tekrar geldiler ve yine ben aynı zikir ile meşgul idim. Buyurdular ki:
- Sen hep böyle mi yaparsın?
- Evet.
- İstersen sana birkaç kelime öğreteyim de, bu kelimeleri söyleyesin.

Şu duâyı öğretti ve üçer defa tekrarlamamı söyledi: Sübhânallahi adede halkıhi. Sübhânallahi zînete Arşihi. Sübhânallahi ridâ nefsihi. Sübhânallahi midâde kelimâtihi.

Hazret-i Cüveyriyye 576 yılında Medine’de vefat etmiş, Bakî kabristanına defnedilmiştir.