Böyle dua edilir mi?

Böyle dua edilir mi?

Merhum Nasreddin Hocanın, (Allah’ım bu sıkıntıyı benden alma) diye dua ettiğini duyanlar, Hocaya sorarlar: - Niçin böyle dua ediyorsun, sıkıntının kalması...

İyilik etmenin zirvesi

İyilik etmenin zirvesi

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: (Men hadime hudime) yani (Hizmet edene hizmet edilir) hadis-i şerifi gösteriyor ki, kim hizmet ettiyse, mutlaka birileri de ona hizmet...

Abdullah Bin Atîk

Abdullah Bin Atîk

Medîneli ilk Müslümanlardan. Medîne’de, hicretten önce Hazret-i Es’ad bin Zürâre’nin ve Peygamberimiz tarafından...

Sümâme Bin Üsâl

Sümâme Bin Üsâl

Yemâme kabîlesi reisi. Hicretten sonra Medîne'de İslâmiyet hızla yayılıyordu. İslâm güneşi gittikçe daha fazla insanı...

Her yıl daha kötü olacaktır

Her yıl daha kötü olacaktır

Zamanımızda helâl ve haramı gözetmek, hatta Ebülleys-i Semerkandînin en kolay olan fetvâsına bile uymak çok güc oldu. Bu fetvâya...

Feyzin gelmesi

Feyzin gelmesi

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Feyzin gelmesi için feyz veren zata tam inanmak gerekir. Ancak o zaman, tam muhabbet oluşur. Yani feyz ve muhabbetin olması...

İman etmek ve imanı kuvvetlendirmek

İman etmek ve imanı kuvvetlendirmek

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İnsan, iki şekilde Müslüman olur: 1- İhsan-ı ilahi ile: O kulun hiç haberi yoktur. Bir duası, bir talebi de yoktur....

Ebû Zer-i Gıfârî

Ebû Zer-i Gıfârî

Gıfârî kabilesinin reisi. Ebû Zer-i Gıfârî, Mekke’nin ticâret yolu üzerinde yaşamakta olan Benî Gıfâr...

Katade bin Nu’man

Katade bin Nu’man

Eshab-ı kiramın okçularından. Eshab-ı kiramdan Cabir bin Abdullah şöyle bildiriyor: Uhud Harbi sırasında, Katade bin Nu’man, Peygamberimize bir yay...

Kıymetli beş nasihat

Kıymetli beş nasihat

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Merhum hocamızın, nasihat ve vasiyetlerinden bazıları şöyledir: 1- Kitaplarımızı okuyun! Çünkü onlar bizim şahsımıza...

Bu aslan istirahat etsin

Bu aslan istirahat etsin

1762 yılında Prusya kralı II. Frederik, Fransa, Avusturya ve Rusya ile harp halindeydi. Frederik, Osmanlı devletinden yardım istedi. Sadrazam Ragıb Paşa, yardım etmeğe niyetli...

Nebati, hayvani ve insa…

Melekler yükselmezler, yaratıldığı mertebede kalırlar. İnsan...

Ameller, niyete bağlıdı…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dinimizde esas...

İmanın esası

Hubb-i fillâh ve Buğd-ı fillâh, imanın...

Bir zaman gelir ki...

Alışverişte, şübheli şeylerden kaçınmalıdır. Harama yaklaşan...

Kapalı olan kaba su dol…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Ehl-i sünnet...

Allah vereni sever

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bizim dinimiz...

Kainatin Efendisi

Zulüm, had safhadaydı...

Yeryüzünün merkezi olan mübarek Mekke’de...

“Hacer-ül-Esved”in yeri

Resulullah efendimiz otuz beş yaşında...

Süt annenin anlattıkları

Halime Hatun, Peygamber efendimizi, süt...

Eshab-ı kiram

Âsım Bin Sâbit

Arıların koruduğu sahâbî. Asr-ı saâdette küfür...

Zübeyr Bin Avvâm

Cennetle müjdelenenlerden. Hazret-i Zübeyr, Peygamber efendimizin...

Âmir Bin Füheyre

Meleklerin defnettiği sahâbî. Âmir bin Füheyre...

Hikmetli Sözler

Saadetin başı

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir...

Günahları gizlemelidir

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Önceki...

Bütün organların birbirin…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dinimize...

Müminlerin annelerinden.

Hazret-i Cüveyriyye, benî Mustalak kabilesi reisi Hâris bin Dırar’ın kızıdır. Hicretin beşinci yılında yapılan Benî Mustalak (veya Müreysî) savaşında esir alınmış, babası da kaçmıştı. Kabilesinden de 600 kişi esir düşmüştü. Esirlerin arasında bulunan Cüveyriyye’yi kurtarmak için, babası Hâris, bir sürü deve getirdi.

İki deveyi de getir!
Bunların içinde çok iyi cins olan iki deveyi kıyamayıp, şehir dışında sakladı. Hâris, Resul-i ekremin huzuruna geldiğinde, Resulullah efendimiz buyurdu ki:
- Falan yerde sakladığın iki deveyi de getir!

Hâris, bu duruma çok şaşırıp dedi ki:
- Şehadet ederim ki, Allahtan başka tapılacak, kulluk edilecek hak bir mâbud, ilâh yoktur ve sen Onun elçisisin. Allahü teâlâya yemin ederim ki, Allahtan başka kimsenin bundan haberi yok idi.

Böylece iki oğlu ve kabilesinden birçok insanla beraber müslüman oldu. Resulullah efendimiz develeri alıp, Hâris’e kızını geri verdi. Babası, ağabeyleri ve kabilesinden birçok insandan sonra, Cüveyriyye de müslüman oldu.

Müslüman olan Cüveyriyye’yi Resulullah efendimiz babasından isteyip, kendilerine nikâhladılar ve 400 dirhem mehir takdir ettiler.

Eshab-ı kiram, Resulullahın Hazret-i Cüveyriyye’yi nikâhladığını duyunca, dediler ki:
- Biz Resulullahın ailesinin, annemizin akrabalarını, hizmetçi, köle olarak kullanmaktan haya ederiz.

Bu hâl yüzlerce esirin azat olmasına, serbest bırakılmasına vesile oldu. Hazret-i Cüveyriyye bu hâli söyleyerek her zaman övünürdü. Bu ciheti takdir eden Hazret-i Aişe demiştir ki:
- Ben Cüveyriyye kadar kavmine hayrı dokunan kadın görmedim.

Hazret-i Cüveyriyye, çok ibadet ederdi. Peygamber efendimiz onun yanına geldiklerinde, onu çok zikreder, kelime-i tevhid söyler bulurdu.

Hep böyle mi yaparsın?
Hazret-i Cüveyriyye şöyle anlatır: “Bir sabah ibadetle meşgul idim. Resulullah uğradığında, sübhânallah, sübhânallah diye zikir çekiyordum. Resulullah bir ara dışarı çıktı. Öğle üzeri tekrar geldiler ve yine ben aynı zikir ile meşgul idim. Buyurdular ki:
- Sen hep böyle mi yaparsın?
- Evet.
- İstersen sana birkaç kelime öğreteyim de, bu kelimeleri söyleyesin.

Şu duâyı öğretti ve üçer defa tekrarlamamı söyledi: Sübhânallahi adede halkıhi. Sübhânallahi zînete Arşihi. Sübhânallahi ridâ nefsihi. Sübhânallahi midâde kelimâtihi.

Hazret-i Cüveyriyye 576 yılında Medine’de vefat etmiş, Bakî kabristanına defnedilmiştir.