Ebüdderdâ

Ebüdderdâ

Kâdılık yapan sahâbîlerden. Ebüdderdâ hazretleri, Bedir seferi sırasında Müslüman oldu. Önceleri puta tapardı. Bir gün...

Hizmetlerde ihlâs esastır

Hizmetlerde ihlâs esastır

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Evliya zatlara, Ehl-i sünnet büyüklerine benzemeyen, dine yapılan hizmetlerde faydalı olamaz. Bu yolda muhatap, insanların...

Hatîb Bin Ebî Beltea

Hatîb Bin Ebî Beltea

Peygamber efendimizin elçilerinden. Hazret-i Hâtib, genç yaşında Yemen’den Mekke-i Mükerreme’ye gelmiştir. Buraya yerleşen Hazret-i...

Hazret-i Hadice ile evlenmesi

Hazret-i Hadice ile evlenmesi

Hazret-i Hadice validemiz, Varaka bin Nevfel’den Efendimizin, bu ümmetin peygamberi olacağı müjdesini alınca seygili hanımı olup, hizmetiyle şereflenmeye...

Kimi seversen ahirette onunla berabersin

Kimi seversen ahirette onunla berabersin

Büyüklerle beraber olmak için, onları sevmek yeter. Ancak, hiçbir ibadet yapmayan ve hiçbir günahtan sakınmayan büyükleri asla...

Hakikate kavuşmak için

Hakikate kavuşmak için

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allahü teâlâ, her kulunu bir yerde istihdam ediyor. Hikmet-i ilahi, bazı kulları küfre hizmet ederken, bazı kulları da...

İyilikler yayılmazsa...

İyilikler yayılmazsa...

Allahü teâlâ, Müslümanlara “Emr-i ma’rûf” yapmağı emrediyor. Yani, benim emirlerimi, bildiriniz, öğretiniz diyor ve...

Ebû Seleme

Ebû Seleme

Tek başına hicret eden sahâbî. Allahü teâlânın emriyle sevgili Peygamberimiz, Müslümanlara Medîne'ye hicret için...

Kurbanlık oğul

Kurbanlık oğul

Abdülmuttalib’in, Zemzem kuyusunu kazdıktan sonra şanı ve şöhreti daha çok arttı. Aradan yıllar geçti. Cenab-ı Hak, gönlünün...

Fatih ve Hocazade

Fatih ve Hocazade

Sultan Mehmed Han (Fâtih) Osmanlı tahtına oturup da onun âlimlere muhabbeti ve lütf-u ihsânı ün salınca ve çevresine zamânının meşhur...

Ramazan ayının her günü bayramdır

Ramazan ayının her günü bayramdır

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Her bayram, kıymetine göre uzun veya kısa sürer. Mesela, Ramazan Bayramı üç gün, Kurban Bayramı dört...

Pir-i fâninin murâdı!

Vezirler ve fi’l cümle azalar yorucu...

Feyzin gelmesi

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Feyzin gelmesi...

Mazarratlı harfler kaçt…

Zamanın akıllı geçinenlerinden güngörmüş bir zâtın...

Ümm-i Şerik

Devsli muhacir hanım sahabîlerden. Devs’de müslüman olan...

Hanzala Bin Ebû Âmir

Meleklerin yıkadığı sahâbî. Hanzala Bedir gazâsında bulundu...

İman cevherini korumak

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İmam-ı Rabbânî...

Kainatin Efendisi

Hazret-i Hadice ile evlen…

Hazret-i Hadice validemiz, Varaka bin...

Emanet, Ebu Talib’de...

Merhamet deryası Abdülmuttalib vefat edeceğine...

O’nun şanı yücedir!

Peygamberimiz Muhammed aleyhisselam, sekiz yaşına...

Eshab-ı kiram

Ümm-i Habîbe

Peygamberimizin hanımlarından. Ümm-i Habîbe, ilk önce...

Zeyd Bin Sâbit

En meşhur vahiy kâtibi Sahâbî. Sevgili...

Meymune Binti Hâris

Peygamberimizin hanımlarından. Hazret-i Meymune, Hazret-i Abbas’ın...

Hikmetli Sözler

İnkâr eden mahrum kalır

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Büyüklerimizden...

Herkes sahibiyle ve hocas…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Kadı...

Acınacak mahlûk kimdir?

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Hayırlı...

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Asıl maksadımız, Allahü teâlânın marifetini elde etmek yani Onu hakkıyla tanımak olmalıdır. Marifetullah iki çeşittir:
Birincisi, ilim yoluyla hâsıl olur. Bunu, âlimler tarif ederler, fakat bu unutulabilir. Çünkü nefs daima isyandadır, gaflettedir, vesvese verir. Bu yüzden de sadece ilim yoluyla marifet sahibi olanlar için imansız ölmek tehlikesi her zaman vardır.

İkinci çeşit marifet ise, hâl yoluyla kalbde hâsıl olur ve evliyadan gelir. Hâl yoluyla marifet sahibi olanlar için imansız ölmek tehlikesi yoktur. Nitekim bir insana baklavanın ne olduğu iyice anlatılsa, onu öğrenir, fakat gün gelir unutabilir. Ama baklavayı yerse, onun tadını artık unutmaz. Nefsine ve şeytana aldanmaz, (Ben bunun tadını biliyorum) der ve imanla ölür.

İşte Silsile-i aliyye büyüklerinin yolunda olanlar çok şanslıdır. Çünkü zülcenahayn olan, yani hem ilim, hem de marifet yoluyla Cenab-ı Hakk'ı bizlere tanıtan İmam-ı Rabbânî hazretleri gibi bir büyüğü tanımış oluyorlar. Bu, Allahü teâlânın, dünyada bir kuluna vereceği en büyük nimettir. Ama bu nimetin elden gitmemesi için, o büyükleri üzmemelidir. Mevlana Hâlid-i Bağdadi hazretleri, (Büyüklerin nazarından düşmek, yedi kat gökten, yere düşmekten beterdir) buyuruyor.

Öyle kimse vardır ki, ilim yoluyla da, hâl yoluyla da marifet alamaz. Safrası bozuk kimse gibidir, baklavanın tadını alamaz, hattâ baklava ona acı gelir.

(El mer’ü mea men ehabbe) hadis-i şerifi, herkesin âhirette, dünyadayken sevdikleriyle beraber olacağını bildiriyor. Onun için, bir insan, hiç değilse bu büyüklerden birini severek kurtulmalıdır. Çünkü Allah’ın dergâhında, ehil ve nâ-ehil beraberdir. O kulların içerisinden biri, Cenâb-ı Hak tarafından sevilip kabul edilse, onunla beraber olanların hepsi Cennete alınır.

Kalb sevgi yeridir, kalbden kalbe sevgi akar, buna (Hubb-i fillah) denir. Bu sevgiye kavuşmanın şartı görmek değil, sevmektir. Mesela Veysel Karanî hazretleri, Resulullah efendimizi görmedi, ama çok sevdi, sevince de feyz aldı, nurlara ve marifetlere kavuştu. Tâbiînin en büyüğü oldu. Ebu Cehil ise, gördüğü hâlde, sevmediği için bu nimetten mahrum kaldı.