Günah ve zafer

Günah ve zafer

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Silsile-i aliyye büyükleri, Peygamber efendimizden gelen o mübarek nura ilave ve çıkarma yapmadılar, bid’at...

Seddad Bin Evs

Seddad Bin Evs

Ailece müslüman olan sahabilerden. Seddad bin Evs, Medineli ensardan idi. Müslüman bir aile ocağında yetişti. Yaşı küçük olduğu...

İmrân bin Husayn

İmrân bin Husayn

Meleklerle konuşan Sahâbî. İmrân bin Husayn, Hayber savaşında Müslüman oldu. Ondan sonraki bütün savaşlarda Peygamber efendimizin...

Zat-ı şahanem ile arama kimse giremez

Zat-ı şahanem ile arama kimse giremez

Kemankeş Mustafa Paşa, Dördüncü Murad Han’ın sadrazâmlarındandır. Savaşlardaki gayreti, şecaati, kıvrak zekâsı ve askeri dehasıyla Sekbanbaşı,...

Görmeden inanmak

Görmeden inanmak

Görmeden inanmak önemlidir. Bekara suresinin başında, iyiler övülürken, (Onlar gayba inanırlar) buyuruluyor. Bazı büyükler bunu...

Kâ’b Bin Züheyr

Kâ’b Bin Züheyr

Peygamberimizin hırkasını verdigi şâir Sahâbî. Kâ’b bin Züheyr, Müzeyne kabîlesinden olup, onbir şâir yetiştiren bir...

Dünya karanlığa gömülmüştü

Dünya karanlığa gömülmüştü

Fahr-i kâinat efendimiz doğmadan önce, bütün âlem, manevi yönden müthiş bir zulmet ve karanlık içinde idi. İnsanlar hadsiz,...

Muaviye bin Ebi Süfyan

Muaviye bin Ebi Süfyan

Resulullahın vahiy kâtibi. Hazret-i Muaviye (radıyallahü anh), Peygamber efendimizin kayınbiraderi ve vahiy kâtibi idi. Resulullahın zevcelerinden Habibe...

Korku ve sevgi

Korku ve sevgi

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Merhum hocamız anlatıyor: (Seyyid Abdülhakîm efendiye karşı bir edepsizlik yapmaktan o kadar korkardım ki, belki yanlış bakarım...

Git, sebeplere yapış

Git, sebeplere yapış

Bir şahıs, heyecan ve ızdırapla, Cafer-i Sadık hazretlerinin huzuruna gelerek der ki: - Ne olursunuz efendim, Allah'a bana daha fazla rızk vermesi için dua edin,...

Hizmet için üç şart

Hizmet için üç şart

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İslamiyet’e hizmet edecek kişinin üç şarta haiz olması lazımdır: Birincisi, sevimli yani güler yüzlü,...

Hasan bin Ali

Cennet gençlerinin efendisi. Peygamber efendimizin, "Cennet gençlerinin...

Aklın kapasitesi

Din nakle dayanır. Nakil yolu ile...

Allah'ın emaneti

Ümm-i Süleym radıyallahü anha, gayet temiz...

Enes Bin Mâlik

Resûlullahın hizmetçisi. Medîneli çocuklar hem koşuyor, hem...

Hanzala Bin Ebû Âmir

Meleklerin yıkadığı sahâbî. Hanzala Bedir gazâsında bulundu...

Ebû Eyyûb-el Ensârî

Mihmândâr-ı Resûlullah. En güzel günleri başlatacak olan...

Kainatin Efendisi

Nur’un yaratılması

Peygamberimiz Muhammed aleyhisselam, Allahü teâlânın...

Hazret-i Hadice ile evlen…

Hazret-i Hadice validemiz, Varaka bin...

Güneş artık doğmak üzere!

Artık, sevgili Peygamberimizin yaşları kırka...

Eshab-ı kiram

Hamza bin Abdülmuttalip

Şehîdlerin efendisi. Abdullah ibni Mes’ûd buyuruyor...

Sa'd Bin Rebî

Şehîd olurken nasîhat eden sahâbî. Sa'd...

Ümm-i Hiram

Hala sultan olarak tanınan kadın...

Hikmetli Sözler

İnsanların en büyük ihtiy…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allahü...

Sevgi büyükten, yukarıdan…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Evliya...

İnsan tek başına kurtulam…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İnsan...

Allahü teâlâ, İslâm dînini, insanların dünyada rahat ve huzûr içinde, kardeşçe yaşamaları için ve âhiretde sonsuz azâblardan kurtulmaları için göndermişdir. Kâfirler, yani Müslüman olmıyanlar, bu saadet yolundan mahrûm kalmış zevallı kimselerdir.

Başka dinden olanların hepsini, fenâ huylu bir insan kabûl etmemelidir. Evet küfür, yani Müslüman olmamak, her zaman ve her yerde fenâdır. Çünkü küfür, insanı dünyada ve âhirette felâkete götüren zararlı bir inanış ve bozuk bir yaşayışdır.

Bunlara, acımalı ve incitmemelidir.Bunları gıybet etmek bile haramdır. İnsanın, sa’îd veya şakî olduğu son nefesde belli olur. Bütün semâvî dinlerin, insanlar tarafından bozulmamış olanlarında, tek Allaha iman esâsı vardır. Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîmde bütün insanları doğru yolda bulunmağa da’vet ediyor.

Doğru yola kavuşan insanın, geçmişdeki bütün hatâlarını af edeceğini va’d buyuruyor. Başka dinden olanlar, şeytanın veya Müslümanlıktan haberi olmıyanların aldattıkları zevallı kimselerdir. Bunların çoğu, Allahü teâlânın rızâsına kavuşmak için, yanlış yola saptırılmış tâlisiz insanlardır. Biz bunlara sabır ile, tatlı dille, akl ve mantık ile doğru yolu göstermeliyiz.

Allahü teâlânın var ve BİR olduğunu bildiren ilâhî dinlerin hepsi, insanlar tarafından bozulmadan evvel, inanılacak şeyler bakımından birbirinin aynı idi. Mûsâ aleyhisselâmdan başlıyarak Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâma kadar gelen üç büyük din, yani Mûsevîlik, Îsevîlik ve İslâm dinleri, hep Allahü teâlânın bir olduğunu ve Allahü teâlânın Peygamberlerinin bizim gibi bir insan olduğunu bildirmişdir.

Ancak Yehûdîler, Îsâ ve Muhammed aleyhimesselâma inanmamışlardır.Hıristiyanlar, putlara tapınmakdan bir türlü kurtulamamışlar ve Îsâ aleyhisselâm, “Ben de, sizin gibi bir insanım. Allahın oğlu değilim” dediği halde, Îsâ aleyhisselâmı Allahın oğlu sanmışlar, Baba (Allahü teâlâ), Oğul (Îsâ aleyhisselâm) ve Rûh-ul-kuds ismi ile üç ayrı ilâha tapınmağa başlamışlardır.

Bu yanlış inanışları, ancak Allahü teâlânın gönderdiği son Peygamberi, Muhammed Mustafâ “aleyhissalâtü vesselâm” vâsıtası ile neşir ettirdiği, islâm dîni ile düzeltilmişTir. O halde, bu üç dînin hakîkî esâslarını kendisinde toplayan ve bu dinleri içerlerine sokulmuş olan hurâfelerden temizleyen hakîkî, doğru dînin, İslâm dîni olduğunu kimse inkâr edemez.