Süheyb-i Rûmî

Süheyb-i Rûmî

Allah yolunda malını mülkünü terkeden sahâbî. Ka'be-i muazzamanın güneyinde, yüksekçe bir yerde, Hazret-i Erkam'ın evi...

Her şeyi göze almıştı!

Her şeyi göze almıştı!

Müslümanlara sıkıntı veren Yahudi Ebû Râfi’ye haddini bildirmek için onun kalesine giren Hazreti Abdullah bin Atîk, bundan sonrasını...

İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe

İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe

Evliyanın büyüklerinden olan Sehl bin Abdüllah Tüsterî hazretleri buyurdu ki: “Eğer Mûsâ ve Îsâ aleyhimesselâmın...

Varna meydan muharebesi

Varna meydan muharebesi

Sultan II. Murad, şehzade Alaaddin Çelebi'nin vefat etmesi üzerine son derece üzüldü ve devlet işlerini on iki yaşındaki oğlu Sultan...

Dünya ve âhiret iyilikleri verilen kimse

Dünya ve âhiret iyilikleri verilen kimse

Peygamber Efendimez, her Müslümanın güzel ahlak sahibi olmasını, herkese iyilik yapmasını, sertlik gööstermeyip yumuşak huylu olmasını emretmiştir....

Dünya bizi terk etmeden biz terk edelim

Dünya bizi terk etmeden biz terk edelim

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Mübarek bir zat, ticaretle uğraşan talebesine, (İş yerinize, dost düşman her çeşit insan gelir. Tedbir alıyor musunuz?)...

İslamiyet’in şükrü

İslamiyet’in şükrü

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Ehl-i sünnet âlimlerini, Silsile-i aliyye büyüklerini tanıyan, seven, onların yolunda dinimize hizmet etmeye...

Mümin olmıyanı dost edinemem

Mümin olmıyanı dost edinemem

Geçmişte, İslamiyet karşısında, kâfirler türlü yollar tutmuş, kollara ayrılmış ise de, iki kısımda toplanmışlardı: Birinci kısımdakiler, dünya...

Çarşıya giderken ve başka zamanlarda

Çarşıya giderken ve başka zamanlarda

Lâ ilâhe illallahü vahde hü lâ şerîke leh, le hül mülkü ve le hül hamdü, yuhyî ve yümît, ve...

Hizmet için üç şart

Hizmet için üç şart

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İslamiyet’e hizmet edecek kişinin üç şarta haiz olması lazımdır: Birincisi, sevimli yani güler yüzlü,...

Korkulu zamanlarda okunacak

Korkulu zamanlarda okunacak

Korkulu zamanlarda, “Kelime-i temcîd”, yâni “Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhil'aliyyil'azîm” (9)...

Boş eve hırsız niye gir…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Kim, kimi...

Hikmet Baba

Çeşitli hâlleriyle hikmet saçan bir derviş, “Bunda...

Ebû Talhâ

Resûlullahın fedâisi. İslâm Güneşi Mekke'de parlarken, Ebû...

Sâdık talebenin vasfı

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Merhum hocamız...

Elem dikeni batmadıkça…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İnsanların takdirlerine...

Latif bir şikayet

İstanbul’dan Hacca giden İbrahim efendi adındaki...

Kainatin Efendisi

Muhterem annenin vefatı

Sevgili Peygamberimizin, üç-beş yaşlarında bile...

Allah’ın adı ile oku!..

Peygamber efendimiz kırk yaşında... Ramazanın...

Mübarek göğsünün yar…

Süt anne Halime Hatun anlatır: Server-i...

Eshab-ı kiram

Muaz bin cebel

Helâl ve harâmı iyi bilen...

Sa’d Bin Ebî Vakkâs

Resûlullahın okçusu. Sa’d bin Ebî Vakkâs...

Ebû Ubeyde Bin Cerrâh

Cennetle müjdelenen ümmetin emîni. Araplar arasındaki...

Hikmetli Sözler

Rızıkların daralması

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İnsanlar...

İki cihan saadeti

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dünya...

Allahü teâlânın merhameti…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir...

Eshâb-ı kirâmın büyüklerinden Osman bin Huneyf bildiriyor: İyi olması için duâ istiyen bir âmâya, abdest alıp, iki rekât namaz kılmasını, sonra “Allahümme innî es'elüke ve eteveccehü ileyke bi-Nebiyyike Muhammedin Nebiyyirrahme, yâ Muhammed innî eteveccehü bike ilâ Rabbî fî hâcetî-hâzihî, li taktıye-li, Allahümme şeffi'hü fiyye” duâsını okumasını emretmiştir.

Eshâb-ı kirâm, bu duâyı hep okurdu. Bu duâda, dileğin kabûl edilmesi için, Muhammed aleyhisselâmı vesîle edilmektedir.

Bismillâhirrahmânirrahîm ve lâ-havle ve lâ-kuvvete illâ billâhil’ aliyyil’azîm. Duâsı da bütün hastalıklar için okunur. Derdlerden kurtulmak için ve murâda kavuşmak için beşyüz kerre okunur. Evvelinde ve âhirinde yüzer def’a salevât-ı şerîfe okuyup duâ etmelidir.

Hadîs-i şerîfde buyuruldu ki, “Bir hasta, lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü minezzâlimîn kırk def'a okursa, şehîd olarak vefât eder. Şifâ bulursa, bütün günâhları afv olur.”

Bir gün iki gözü a’mâ bir kimse gelip, “yâ Resûlallah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” Allahü teâlâya duâ et, gözlerim açılsın,” dedi. Peygamberimiz, “Kusûrsuz bir abdest al! Sonra Yâ Rabbî! Sana yalvarıyorum. Sevgili Peygamberin Muhammed aleyhisselâmı araya koyarak, senden istiyorum. Ey çok sevdiğim Peygamberim Muhammed aleyhisselâm! Seni vesîle ederek,Rabbime yalvarıyorum.Senin hâtırın için kabûl etmesini istiyorum.Yâ Rabbî! Bu yüce Peygamberi bana şefâatcı eyle! Onun hurmetine duâmı kabûl et!” duâsını okumasını söyledi. Adam, abdest alıp duâ etti. Hemen gözleri açıldı. Bu duâyı Müslümanlar, her zaman okumuşlar ve maksadlarına kavuşmuşlardır.