"Ben kulumun bana olan zannının yanındayım. Beni zikrettiği zaman da ben onunla beraber olurum."

İbn-i Ebî Zi’b hazretleri Tâbiîn’den tanınmış bir hadîs âlimidir. 80 (m. 699)’da doğup, 158 (m. 774)’de vefât etti. Medîne-i münevverelidir. Burada fetvâ verirdi. İmâm-ı Mâlik’in çok yakın bir arkadaşı olup, birbirlerini çok severlerdi. Eserlerinde zikrettiği hadîs-i şeriflerden bazıları şunlardır:

Peygamber efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle duâ ettiği rivâyet edilir:

“Allahım! Ben Cehennemin fitnesinden ve Cehennem azâbından, kabrin fitnesinden ve kabir azâbından, zenginlik fitnesinin şerrinden ve fakîrlik fitnesinin şerrinden sana sığınırım. Allahım! Günahlarımı kar ve dolu suyuyla yıka. Kalbimi, beyaz elbiseyi kirden pakladığın gibi günahlardan pakla. Benimle günahlarım arasını magrip (Batı) ve meşrik (Doğu) arasını uzaklaştırdığın gibi uzaklaştır. Allahım! Ben sana tembellik, ihtiyârlık, günah ve borçtan da sığınırım.”

Resûlullah efendimiz “Tam yapılmamış olan namaz, zekât ve başka farzlar, nafileler ile tamamlanacaktır” buyurdu. İmâmı Beyhekî “Bu hadîs-i şerîf, yapılmış olan farzların içindeki sünnetler noksan kalırsa, nafilelerle bu noksanların tamamlanacağını göstermektedir. Yoksa yapılmamış farzların yerine nafilelerin geçeceğini bildirmiyor” buyurdu.

“Herkese selâm vermek ve güzel konuşmak, mağfiretin (affın) sebeplerindendir."

“Her haslet müminde bulunabilir, yalnız hıyânet ve yalan bulunamaz.”

“Mecliste olanlar yerlerini alıp oturdukları zaman, birisi bir kardeşini davet ederek yer verirse; o bir ikramdır. Onu kabul etsin. Şayet yer göstermezse, müsait olan bir yer bulsun ve oraya otursun..”

“Allahü teâlâ buyuruyor ki: Ben kulumun bana olan zannının yanındayım. Beni zikrettiği zaman da ben onunla beraber olurum. O beni gönülden zikrederse, ben onu gönülden zikrederim. Cemâat arasında zikrederse, ben onu o cemâatten daha hayırlı bir cemâat arasında zikrederim. Kulum bana bir karış yaklaşırsa, ben ona bir arşın yaklaşırım. Bir arşın yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana yürüyerek gelirse, ben ona koşarak gelirim.”

“Allahü teâlânın kitabında, doğru yol ve nûr vardır. Her kim ona sarılır ve onunla amel ederse, doğru yolda olur. Ve her kim ondan ayrılırsa, doğru yoldan sapar.”

“Bir kimse yumuşak davranmaktan mahrûm ise, hayırdan mahrûm olur.”