"Allahü teâlânın rahmeti, Ehl-i sünnet vel cemaat fırkasında bulunanlara, gazabı da bu yoldan ayrılanlaradır."

Ahmed el-Esedî hazretleri fıkıh ve hadîs âlimlerindendir. 611 (m. 1214)’de doğdu. 662 (m. 1264)’de vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Dinimizde dört delil vardır: Kitab [Kur’ân-ı kerim], Sünnet [Resulullah Efendimizin bildirdiği sahih hadisi şerifler], İcma [Eshabı kiramın veya Tâbiînin yahut Tebe-i tâbiînin söz birliği] ve Kıyas [Ehl-i sünnet âlimlerinin Kur’ân-ı kerim ve hadis-i şeriflerden çıkardıkları hüküm]. Kur’ân-ı kerimde mealen buyuruldu ki: (Bilmiyorsanız, zikir ehline [âlimlere] sorun!) [Nahl 43] Bu âyet, ibadet ve işlerin nasıl yapılacağını bilmeyenlerin, bilenlerden sorup öğrenmelerini emretmektedir. Herkesten değil, âlimlerden sorup öğrenmek emrolunmaktadır. Bunun için, bir kimse, yapacağı şeyi, Kur'ân ve hadiste arayamaz, taklit ettiği mezhebin müctehidinden sorup öğrenmesi lazım olur. Yahut mezhebinin âlimlerinin kitaplarından okuyup öğrenir. Sorup, öğrendiğine göre yapan, o müctehidi taklit etmiş olur. Müctehidin sözüne uymayıp inkâr ederse, mezhepsiz olur. Âyetteki zikir ehli mezhep imamı demektir. Çünkü hadis-i şerifte bildiriliyor ki:

(Cihad, oruç, namaz, zekât ve hac ibadetini yapanlar içinde ecri daha büyük olan zikir ehlininkidir.) 

Enes bin Malik’in haber verdiği hadis-i şerifte, (Namaz kılan, oruç tutan, hac ve gaza eden; eğer imamını beğenmezse, o münafıktır. Onun imamı, zikir ehlidir) buyuruldu. Demek ki, âyetteki Ehl-i zikir, ulema-i rasihin ve dört mezhebin imamlarıdır. (Ancak âlim olanlar anlar) ve (Ey akıl sahipleri, ibret alın!) mealindeki âyetler, dört mezhep imamlarının üstünlüklerini göstermektedir. Kur'an-ı kerimdeki "Allahın ipi"’nden maksat, cemaattir. Cemaat da, fıkıh ve ilim sahipleridir. Fıkıh âlimlerinden bir karış ayrılan dalalete düşer. Sivad-ı a'zam, fıkıh âlimlerinin yoludur. Fıkıh âlimlerinin yolu da, Resulullah’ın ve Hulefa-i raşidinin yoludur. Bu yoldan ayrılanlar, Cehenneme gider. Allahü teâlânın rahmeti, Ehl-i sünnet vel cemaat fırkasında bulunanlara, gazabı da bu yoldan ayrılanlaradır. Fırka-i naciyye, bugün dört mezhepte toplanmıştır. Bu dört mezhep, Hanefî, Mâlikî, Şâfiî ve Hanbelî’dir. Bu dört hak mezhepten birine uymayan, bid'at ehli olup Cehenneme gider. Bugün dört mezhepten başkasına uymak caiz değildir.