Şeyhülislâm Ebüssuûd Efendi, Kanunî Sultân Süleymân Hân’ın sevip değer verdiği, pek kıymetli bir âlimdi. Kanunî, onu bütün seferlerinde yanında bulundurdu.

1490 (H. 896) senesinde İskilip’te doğan [kendi vakfiyesinde İskilip’te doğduğu yazılıdır], 25 Ağustos 1574 (H. 982) yılında İstanbul’da vefât eden ve “Hoca Çelebî” adıyla da tanınan Ahmed bin Muhammed [Ahmed bin Mustafâ], “Ebü’s-sü’ûd el-‘İmâdî [Ebüssuûd Efendi]” ismiyle meşhûr olmuştur. [Bağdâdlı İsmâîl Paşa, Ebussuûd Efendi’nin isminin Mehmed değil Ahmed olduğunu tesbit etmiştir.]

Âlimler yetiştiren bir âileye mensuptur. Dedesi, Ali Kuşçu’nun kardeşi Mustafâ İmâdî olup Semerkand’dan Anadolu’ya gelip yerleşmiştir. Babası âlim ve kâmil bir zât olup “Hünkâr şeyhi” olarak bilinirdi.

Ebüssuûd Efendi, önce babasından ilim öğrendi. Gençlik çağında da babasının derslerine devam ile icâzet (diploma) aldı. Babasından sonra, Müeyyed-zâde Abdurrahmân Efendi, Mevlânâ Seyyid-i Karamânî ve İbn-i Kemâl Paşa’dan ilim öğrendi.

Tahsîlini tamâmladıktan sonra, yirmi altı yaşında müderris oldu. Çeşitli medreselerde müderrislik yaptı. 1532’de önce “Bursa Kâdılığı”na, bir sene sonra da “İstanbul Kâdılığı”na tayin edildi. Üç sene “İstanbul Kâdılığı” yaptı. 1537’de “Rumeli Kazaskerliği”ne tayin edildi. Sekiz sene de bu vazîfede bulundu.

On altıncı asrın meşhûr Osmanlı âlimlerinden olup on üçüncü Osmanlı Şeyhülislâmıdır. Tefsîr, fıkıh ve diğer ilimlerde büyük âlimdi. Ebüssuûd Efendi, Kanunî Sultân Süleymân Hân’ın sevip değer verdiği, pek kıymetli bir âlimdi. Kanunî, onu bütün seferlerinde yanında bulundurdu. 1541’de Pâdişâh’ın emri üzerine, Budin’in ve Orta Macaristân’ın tapu ve tahrîr işlerini yaptı.

1545 senesinde elli beş yaşındayken, Fenârî-zâde Muhyiddîn Efendi’den sonra Şeyhülislâm oldu. Kanunî Sultân Süleymân ile İkinci Sultân Selîm Hân’ın saltanatları zamanında, 30 sene Şeyhülislâmlık yaparak, dîn ve devlete üstün hizmetlerde bulundu. [Toplam hizmeti 46 sene.]

Osmânlı Sultânlarından İkinci Selîm, Üçüncü Murâd ve Üçüncü Mehmed’in zamanlarında yetişen ilim adamlarının çoğunun hocasıdır. Bunlardan bazıları şu zâtlardır: Ma’lûl-zâde Seyyid Mehmed, Abdülkâdir Şeyhî, Hoca Sa’deddîn, Bostân-zâde Mehmed Sun’ullah Efendi, Bostân-zâde Mustafâ, meşhûr şâir Bâkî Efendi, Hâce-i Sultânî Atâullah Efendi, Kınalı-zâde Hasan ve Alî Cemâlî Efendi’nin oğlu Fudayl Efendi…

Ebüssuûd Efendi dînî hükümleri çok iyi bilen, sağlam karakterli, kimseye haksızlık etmeyen, hâtır için aslâ söz söylemeyen, gâyet tedbîrli bir âlimdi. Devrin durumunu, şartlarını, halkın örf ve âdetlerini dikkate alır, işlerinde dînin emirlerinden aslâ dışarı çıkmazdı.