Reformcu diyor ki:
(Ehl-i sünnet âlimleri, kılınmayan namazların kazasını kılmak farzdır demişlerse de, İbni Teymiyye’nin de dediği gibi, kaza namazı kılmak gerekmez.)
CEVAP
Allah ve Resulünün emrettiği ve bütün Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiği gibi, (Kılınamayan namazları kaza etmek farzdır) demiyor da, niye İbni Teymiyye’nin sözünü senet olarak alıyor? Bu, mezhepsiz olmanın açık alametidir. Mezhebi olsaydı mezhebine göre yazardı. İbni Teymiyye’nin mezhebinden olduğu anlaşılıyor.

Namazları vaktinde kılmak farz olduğu gibi, vaktinde kılınmayanı kaza etmenin de farz olduğu bütün fıkıh kitaplarında bildirilmiştir. Birkaçı şöyledir:
1- Farz namazı, özürsüz vaktinden sonra kılmak büyük günahtır. Bu günah, yalnız kaza edince affolmaz. Kaza ettikten sonra, ayrıca tevbe veya haccetmek de gerekir. Kaza edince yalnız namazı kılmamak günahı affolur. Kaza kılmadan tevbe edilince terk günahı affolmadığı gibi, tehir günahı da affolmaz, çünkü tevbenin kabul olması için günahı terk etmek şarttır. (Dürr-ül-muhtar)

2- Farzlara önem verip, tembellikle yapmayan kimse mürted olmaz, imanı gitmez, fakat bir farzı yapmayan Müslüman, iki büyük günaha girer: 1- O farzın vaktini ibadetsiz geçirmek yani farzı geciktirmek günahı. Bunun affolması için tevbe etmek gerekir. 2- Bu farzı yapmamak günahı. Bu büyük günahın affolması için bu farzı hemen kaza etmek lazımdır. Kazayı geciktirmek de, ayrıca büyük günah olur. (Berika)

3- Özürlü ve özürsüz olarak namazı terk edenin, bunun farzını kaza etmesi şarttır. (Halebî)

4- Vaktinde kılınmayan her farz namazı kaza etmek farzdır. (Hindiyye)

5- Özürlü veya özürsüz kazaya kalan farz namazları, hemen kaza etmek farzdır. (Mezahib-i Erbaa)

Birkaç hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Bir namazı vaktinde kılmayı unutan, hatırlayınca kılsın. Unutulan namazın kazadan başka kefareti yoktur.) [Tirmizi, Ebu Davud, Nesai]

(Uyuyarak veya unutarak bir namazı vaktinde kılamayan, hatırlayınca kılsın.) [Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud]

(Farzı unutan, imamla daha sonraki bir namazı kılarken hatırlasa, o namazını imamla kılsın, namazdan sonra, unuttuğunu kaza etsin. Sonra imamla kıldığını da iade etsin.) [Taberani, Hatib]

(Farz namaz borcu olanın nâfile kılması, doğumu yaklaşmışken, çocuğunu düşüren hâmileye benzer. Artık bu kadına, hâmile de, ana da denmez. Bu kimse de böyle olup, farz namazlarını ödemedikçe, Allahü teâlâ, onun nâfile namazlarını kabul etmez.) [Zahire-i Fıkh, Fütuh-ul-gayb m. 48]

Resulullah, bir gecenin sonunda uyumuştu, güneş doğana kadar uyanamadı. Uyandı ve güneş yükselince kaza etti. (Nesai)

Namaz herhangi bir sebeple terk edilmişse, bu büyük günahın tevbesinin kabulü için kaza etmek gerektiği, yukarıdaki vesikalarda açıkça bildirilmektedir.