Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Silsile-i aliyye büyüklerinin yolunda dinimize hizmet edenlerin imanının kâmil ve kalıcı olması, birbirlerini sevmelerine bağlıdır. Bu sevginin azlığı, imanın zayıf olduğunu gösterir. Eğer biri din kardeşinde kusur buluyorsa, onu sevmiyorsa, bir gün imanını kaybedebilir. Zira din kardeşinde kusur bulmak, insanı hâşâ hocasında ve onun bildirdiği, dinin hükümlerinde kusur aramaya götürür. Bu da zamanla imanını kaybetmeye sebep olur.

Müslüman akıllı tüccar gibi olmalı, ne yaptığını bilerek yapmalı. Mahşerde bir cemaat Cennete giderken melekler, (Durun, sizin hesabınız görüldü mü? Mahşere uğradınız mı? Sırattan geçtiniz mi?) diye sorarlar. Onlar, (Hayır, biz öyle bir şey görmedik) derler. Melekler yine, (Peki, siz ne amel işlediniz ki, elinizi kolunuzu sallaya sallaya Cennete giriyorsunuz) diye sorarlar. Onlar, (Rabbimize sorun!) derler. Allahü teâlâ buyurur ki: (Onlar salihlerdir, benim sevgili kullarımdır. Bunlar ümmet-i Muhammed’den olup, Allah rızası için birbirini severler. Onlar hesapsız doğru Cennete giderler.)

Mahşerde Güneş bir mızrak boyu alçalacak. Herkes terlerken, yedi sınıf insan Arş’ın gölgesinde gölgelenecektir. Onlar için azap korkusu olmayacak. O yedi sınıftan biri, Allah için müminin yüzüne sevgiyle bakandır. Din kardeşliğinin sevgisi sınırsız, sonsuz olduğu için ona doyulmaz. Ama onun dışında neyi seversek sevelim, sınırı vardır. Onun için gerçek sevgi, Allah rızası için din kardeşine duyulan sevgidir.

İmam-ı Rabbânî hazretleri, (Bu büyüklere hizmet eden, bu büyükleri tanımakla şereflenen, pervasız, patavatsız da olsa, aziz ve makbuldür) buyuruyor. Bu büyükleri tanıyan, zirvededir. Tanıdıktan sonra ıvır zıvırla uğraşan, başkasından faydalanmaya çalışan, başka kitapları okuyan, bu zirveden daha ilerisini aradığını zanneden, zirveden düşer.

Bu büyükleri seven müşrik ve kâfir olmaz. Ara sıra günah işlese de, sonra hemen tevbe eder, himmet gelir, tekrar düze çıkar. Ancak bu nimetin şuurunda olmak lâzımdır. Bu zamanda en büyük keramet, bu büyükleri sevmektir. Bu büyükleri sevenler, gökteki yıldızlar gibidir. Kim onlarla beraber olursa, imanını kurtarır. Onların kalbini kıran da helak olur. Onun için, imanı kaybetmekten çok korkmalı, kalb kırmamalı, gıybet, dedikodu, suizan etmemeli, din kardeşlerini sevmeli, onlardan ayrılmamalıdır.