Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
İdarecinin çizdiği dairenin dışında hizmet etmeye çalışmak, daima, hem çalışana hem de büyüklere sıkıntı verir. Çünkü dine hizmet edilen yer, bir vücut gibidir. Vücudun her tarafı düzgün olsa, fakat mesela kulağın biri çok büyük, gözün biri çok küçük olsa çirkin görünür. Bütün vücudu en güzel şekilde korumak ve dengede tutmak lazımdır. Herhangi bir tarafı çok geliştirmek, öbür tarafı ise ihmal etmek dengeyi alt üst eder. Bu bakımdan dengeyi korumak çok önemlidir. Allahü teâlâ, yerdeki ve göklerdeki her şeyi bir hesap ve denge içinde yaratmıştır. Hiçbir yerde bozukluk, lüzumsuz bir şey yoktur.

Dünyanın dönmesi, havadaki oksijen, karbondioksit ve azot miktarının dengesi, suyun içindeki denge, bitkilerdeki denge, insan vücudunda kan dolaşımındaki denge, kâinattaki dengelerden sadece birkaçıdır. Vücudun bir yerindeki denge biraz bozulunca, çeşitli hastalıklar başlıyor. Bu sefer doktorlar, birçok ilaçla o dengeyi tekrar kurmaya çalışıyorlar. O ilaçlar da bazen, başka bir dengeyi bozuyor. Dengenin önemini buradan da anlamaya çalışmalıdır.

Dengeyi bulmak, orta yolu bulmaktır. Esas başarı, her şeyin ortasını bulabilmektir. Bunu yapabilen başarılıdır. Peygamber efendimizin en önemli özelliklerinden biri de, her işinin dengeli olmasıydı. Yani her şeyin ortasını yapardı. Ne aşırı uyku, ne aşırı uykusuzluk. Ne aşırı yemek, ne aşırı açlık. Ne aşırı gülmek, ne aşırı ağlamak. Her yaptığı, vasat üzereydi. Hadis-i şerifte de, (Hayr-ül-ümûr evsâtühâ = İşlerin en iyisi vasat olanıdır) buyuruyor. Vasat yani orta yolda olması, dengeli olması demektir. Ticarette de ana kural budur.

Bugün bütün hesaplar bu orta yolu, dengeyi bulabilmek içindir. Çünkü başarı ve fayda buradadır. Bu dengenin ilerisi de, gerisi de, başarısızlığı ve zararı artırır. Mesela, vücuda lazım olan ilacı, dozundan çok almak daha iyi değildir. Hattâ zararlıdır. Hâlbuki ilaçtır, ne kadar çok alınırsa o kadar iyi gelmesi gerekirdi. Onun için, başarılı olmak, her şeyi kendi kuralı içerisinde, tam dengede yapabilmektir. Çünkü Allahü teâlâ her şeyi bir kanun, bir kural içinde yaratmıştır. Bu orta yolu bulan, başarılı olur. Onu bulamayan da hep bocalar durur.