Enver Abimizin, bir Aşûre gecesinde arkadaşlara verdiği yemekte yaptığı sohbetten:
Bu ayın en kıymetli gecesi de Aşûre gecesidir. Allahü teâlâ, birçok duaları Aşûre günü kabul etmiştir. Aşûre gününde 10’dan fazla peygamber felâketten kurtulmuştur. Hazret-i Âdem'in tevbesinin kabul olması, Hazret-i Nuh'un tufandan kurtulması, Hazret-i Yunus'un balığın karnından çıkması, Hazret-i İbrahim'in ateşte yanmaması, Hazret-i İsmail’i bıçağın kesmemesi, kurban olarak yerine koç gelmesi, Hazret-i İdris'in canlı olarak göğe çıkarılması, Hazret-i Yakub'un oğlu Hazret-i Yusuf'a kavuşması, Hazret-i Yusuf'un kuyudan çıkması, Hazret-i Eyyüb'ün hastalıktan kurtulması, Hazret-i Musa'nın Kızıldeniz'i geçmesi, Hazret-i İsa'nın doğumu ve ölümden kurtulup, diri olarak göğe çıkarılması hep Aşûre günü oldu. İnşallah bu günün hürmetine biz de sıkıntılarımızdan kurtuluruz, hizmetlerimiz de kıyamete kadar artarak devam eder inşallah.

Peygamber efendimiz, (Aşûre günü, zerre kadar sadaka veren, Uhud Dağı kadar sevaba kavuşur) buyuruyor. Bu gece, hepimize yeter de artar bile. Bu öyle bir ganimet ki, böyle beş parçaya bölmüyorlar, herkese ne verilirse aynısı ona da veriliyor.

Onun için bu gün çok iyilik yapmalı ve (Aşûre günü, aile efradının nafakasını geniş tutanın, bütün yıl nafakası geniş olur) hadis-i şerifine de uyarak çoluk çocuğunu sevindirmeli!

(Aşure günü, ilim öğrenilen veya Allahü teâlâyı zikredilen bir yerde, biraz oturan, Cennete girer) hadis-i şerifine de uymalı, bu gece ve yarın, Tam İlmihâl’den, İslam Ahlakı kitabından okuyarak ilim öğrenmeye çalışmalı.

Mübarek gün ve gecelerle ilgili herkesin ayrı bir hesaplaması var. Ama 40-50 sene, biz o evde olduğumuz müddetçe, mübarek Hocamız takvim dışında hiçbir güne ve geceye itibar etmediler. Merhum hocamız, (Bu asırda en büyük cihad fitneye sebep olmamaktır) buyurdular. Peygamber efendimiz, (Fitne uykudadır, uyandırana Allah lanet etsin) buyurdular. Bütün Müslümanlar, (Bu gece kandildir) dedikten sonra buna muhalif hareket etmek, cahiller için, İslamiyet'e karşı olanlar için bir kozdur. Peki, böyle olduğuna inanan, böyle olduğunu hesap eden, gören ne yapsın? Onlar da gördüklerine inansınlar, o şekilde ihya etsinler. Ama bunu genele teşmil edemezler. Ona göre kandil gecesi bir gün sonra olabilir, fakat bu, öyle söyleyenler içindir. Bize ait değildir. Biz mübarek Hocamızdan böyle bir şey ne gördük, ne duyduk!