Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Sevgi, dünya menfaatine dayanmamalı, Allah için olmalıdır. Menfaate dayalı sevginin kıymeti yoktur. Sevgi, Allah için olmalıdır. Yine bunun gibi, buğz ve düşmanlık da Allah için olmalıdır. Nefse zor geldiği için, menfaate ters düştüğü için buğz etmek de günahtır.

Dine hizmet ederken bizim beraberliğimizi sağlayacak olan, sevgidir. İnşallah bu sevgi bağı hepimizin kurtulmasına vesile olur. (Kişi sevdiğiyle beraber olur) hadis-i şerifi ümidimizi kuvvetlendirmektedir. Mevlana Halid-i Bağdadi hazretleri de, (Allah’ın dergâhında ehil ve nâehil beraberdir) buyuruyor. Yani eğer bir topluluğun içerisinde, Allah’ın sevdiği bir kişi varsa, Cenab-ı Hak o bir kişi hürmetine hepsini affeder. Onunla beraber hepsi Cennete girer. Öyleyse, kendimiz iyi olmasak da, iyilerle beraber olmaya çalışmalıyız.

(Cemaatte rahmet var, ayrılıkta azab-ı ilahi var) hadis-i şerifi, beraber olmanın önemini bildirmektedir. Allahü teâlâ cemaatin içerisinde birini sever, onun ihlâsını, muhabbetini beğenir kabul ederse, diğerleri de onun hürmetine kurtulur. Kurtulmak için birlik ve beraberlik içinde olmak ve kurtulanların arasında olmak gerekir. Çünkü Muinüddin-i Çeşti hazretleri, (İyilerin arasında olmak, iyi işlerin en iyisidir. Kötülerin arasında olmak, kötü işlerin en kötüsüdür) buyuruyor.

Cenab-ı Hak, bizi kendi şerrimizden korusun! Allah’ın düşmanı olan nefsimiz, her an, günün her saati bizimle beraberdir. Özellikle ölüm ânında, imansız öldürmek için şeytana yardımcı olur. Müslümanlarla beraber olmaya can atmalı. Çünkü iki Müslüman bir araya gelse, faydalı hiçbir şey yapmasalar, anlamasalar ve hissetmeseler bile, Cenab-ı Hakk’a sevgisi yüksek olanın kalbinden diğerinin kalbine sevgi akar. Bileşik kaplardaki sıvı durdurulamadığı gibi bu akıntı da durdurulamaz.

Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri vefat ederken, (Ya Rabbî, sana layık bir ibadet yapamadım. Yalnız, seni ve dostlarını çok sevdim, senin düşmanlarını da hiç sevmedim. Beni bu ibadetime bağışla!) diye dua etmiştir.