Sual: Selefî biri, (Araf sûresinin 3. âyetinde, yalnız Kur'ana uymak gerektiği, dolayısıyla peygamberle hadislerine ve evliyaya uymak gerekmediği bildiriliyor) dedi. Evliyaya niye uymak gerekmez?
CEVAP
Bazı kelimeler birkaç mânaya gelir. Cümledeki yerlerine göre mânaları değişir. Mesela, mevla kelimesi, yedi mânaya gelir. Daha çok ilah, efendi, köle mânasında kullanılır. Evliya, velî kelimesinin çoğuludur, velîler demektir. Sahip, mâlik, yardımcı, dost gibi mânalara gelir. Dost anlamında birçok âyet vardır. Birkaçının meali şöyledir:
(Allah, iman edenlerin velîsidir [evliyasıdır, dostudur], onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkâr edenlerin evliyası [dostları] ise azgın putlardır.) [Bekara 257]

(Müminler, müminleri bırakıp kâfirleri evliya [dost] edinmesinler.) [Âl-i İmran 28]

(Allah, müminlerin velîsidir [evliyasıdır, dostudur].) [Âl-i İmran 68]

(O zaman içinizden iki bölük bozulmaya yüz tutmuştu. Hâlbuki Allah onların velîsi [evliyası, yardımcısı] idi. Müminler, yalnız Allah’a dayanıp güvensinler.) [Âl-i İmran 122]

(Allah, size velî [evliya, dost] olarak yeter.) [Nisa 45]

(İman edenler Allah yolunda savaşır, inanmayanlarsa tağut [şeytan] yolunda savaşırlar. O hâlde şeytanın evliyasına [dostlarına] karşı savaşın!) [Nisa 76]

(İnkârcıları velî [evliya, dost] ve yardımcı edinmeyin!) [Nisa 89]

(Allah'ı bırakıp da şeytanı velî [evliya, dost] edinen apaçık hüsrandadır.) [Nisa 119]

(Ey iman edenler, Yahudi ve Hristiyanları evliya [dost] edinmeyin!) [Maide 51]

(Allah, onların velîsidir [evliyasıdır, dostudur].) [En’am 127]

(Allah, salihleri velî [evliya, dost] edinir.) [Araf 196]

(Allah’tan başka velî [dost] ve yardımcınız yoktur.) [Tevbe 116]

(Melekler, “Biz size evliyayız [dostuz] dediler.) [Fussilet 31]

(Velî [evliya, dost] ancak Allah'tır.) [Şûra 9]

(Zalimler birbirinin evliyasıdır [dostudur].) [Casiye 19]

Selefiler samimi değildir. Çünkü evliya zatları öven âyetleri gizliyorlar. Mesela, birinin meali şöyledir:
(Elbette Allah’ın evliyası [dostları] için, azap korkusu, nimetlere kavuşamamak üzüntüsü yoktur.) [Yunus 62]

Selefîlerin bildirdiği âyet-i kerimenin meali şöyledir:
(Rabbinizden size indirilene uyun! Ondan başka evliyaya [dostlara] uymayın! Ne kadar az öğüt alıyorsunuz!) [Araf 3]

Kurtubî tefsirinde bu âyet-i kerime şöyle açıklanıyor:
(Rabbinizden indirilene uyun!) demek, (Kitap ve Sünnete uyun!) demektir. Nitekim başka bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Resulümün verdiğini [emrettiğini] alın, yasakladığından da sakının!) [Haşr 7] (Resulullah'a uymakla ilgili daha çok âyet-i kerime vardır.)

(Ondan başka evliyaya uymayın!) ifadesindeki O, Allahü teâlâdır. Allahü teâlâya uymak, Ona ibadet etmek demektir. (Allah'tan başkasına ibadet etmeyin! Allah'ın dininden uzaklaşanları velî, yani dost, yardımcı edinmeyin!) demektir. (Cami'u li-Ahkâm)

Müslümanlar, Allah'tan başkasına mı ibadet ediyor? Çok çirkin iftira ediyorlar.

Fıkıh ilminde evliya ise, Allah dostu demektir. Resulullah'a uyan Allah'a uymuş olur. Evliyaya uyan ise, Allah'a ve Resulüne uymuş olur. Abdülaziz Dehlevî hazretleri buyuruyor ki:
Cenab-ı Hakk’ın rızasına kavuşmak, şeytanın aldatmasından kurtulmak için, silsile itibariyle hocaları Resulullah'a “sallallahü aleyhi ve sellem” dayanan bir evliyayı sevmek, onun tarafından sevilmek gerekir. Hadis-i şerifte, (Evliyanın kalbi, nazargâh-i ilahidir. Böyle bir kalbde bulunana Hak teâlâ rahmet eder) buyuruluyor. Böyle bir kalbe girdikten sonra, maksadına kavuşmadan ölen kimse, kurtuluşa ermiş demektir, çünkü Kur'an-ı kerimde mealen, (Allah ve Resulüne hicret etmek üzere evinden ayrılıp yoldayken ölen, maksadına varmış gibi mükâfatlandırılır) buyuruluyor. (İmad-ül-İslam)

Kişi sevdiğiyle beraber olur. Seven, sevdiklerini de beraberinde götürür. Bir kimse, Allah’ı, Onun Resulünü ve evliyasını seviyorsa, bilsin ki onlar da kendisini seviyor demektir. Çünkü Kur'an-ı kerimde mealen, (Allah onları sever, onlar da Allah’ı sever) buyuruluyor. Allahü teâlâ, önce kendi sevgisini bildirmiştir. Yani sevilmeyen sevemez. Şu hâlde sevilmeye layık olmak için de İslam âlimlerinin bildirdiği yolda bulunmak gerekir.

Hubb-i fillahın yani Allah için Allah’ın sevdiklerini sevmenin önemi çok büyüktür. Hubb-i fillah imanın esasıdır, şartıdır. Hubb-i fillah olmadan iman olmaz. Cenab-ı Hak, Hazret-i İsa’ya vahyetti ki:
(Eğer yer ve göklerde bulunan bütün mahlûkatın ibadetlerini yapsan, evliyamı [dostlarımı] sevmedikçe ve düşmanlarıma düşmanlık etmedikçe, hiç faydası olmaz.) [K. Saadet]

Fıkıh âlimi Muhammed bin Hüseyin Beclî, Resulullah'ı rüyada görünce, (En iyi amel nedir?) diye sordu. (Evliyanın yanında bulunmaktır) buyurdu. Yaşayan velî bulamazsak deyince, (Diriyken de, ölüyken de onu sevmek, en kıymetli ameldir) buyurdu. (Sefinet-ül-Irakıyye)

Evliya, Evliyaullah demektir. Yani Allah dostu demektir. Türkçe’de kısaca evliya deniyor. Evliyayı sevmek, Allahü teâlâyı sevmektir. Bir kimse bir zatı sevse, ona hiçbir iyilik ve hizmet edemese, ancak onun ana babasına veya çocuklarına çeşitli iyilik ve ihsanda bulunsa, o zat, bu yapılanlardan memnun olmaz mı? Onu sevmez mi? İşte Allah'ın evliyasının da, Allahü teâlânın yakınları mertebesinde olduğu hadis-i şerifle bildiriliyor. Allah'ın yakınlarını sevmek, onlara hizmet etmek ne büyük nimettir.

Evliya hakkında Peygamber efendimiz, “sallallahü aleyhi ve sellem” çok bilgi vermiştir. Bazı hadis-i şerifler şöyledir:
(Allahü teâlâ buyurdu ki: Ben anılınca evliya hatırlanır, evliya hatırlanınca ben anılırım.) [Ebu Nuaym, İ. Begavî - Mesabih]

(Evliya görülünce, Allah hatırlanır.) [İbni Mace, İbni Ebi Şeybe, Ebu Nuaym, Hakim-i Tirmizî]

(Allahü teâlâ buyurdu ki: Benim evliyam şunlardır ki, ben anılırsam onlar hatırlanır, onlar hatırlanınca ben anılırım.) [Taberanî, Ebu Nuaym]

(Allahü teâlânın evliyası, açlık ve susuzluk çekerler. Kim onlara eza ederse, Allahü teâlâ ona Cenneti haram eder.) [İbni Neccar]

(Evliya zatların anıldığı yere rahmet iner.) [İ. Ahmed, İ. Gazalî, İ. Cevzî, İ. Süyûtî]

(Her asırda evliya zatlar vardır.) [Ebu Nuaym]

(Salihleri [evliya zatları] anmak günahlara kefarettir.) [Deylemî]

(Her zaman kırk evliya bulunur. Bunların bereketiyle yağmur yağar.) [Taberanî]

(Allah'ın evliyasının hepsi cömert ve güzel ahlâklıdır.) [Dâre Kutnî]

(En şiddetli bela, enbiya, evliya ve benzerlerine gelir.) [Tirmizî]

(Geçmiş ümmetlerde evliya zatlar vardı. Ümmetimden Ömer onlardandır.) [Buharî, Müslim]

(Allahü teâlâ vahyetti ki: Mescidime, selim kalble, sadık lisanla, temiz elle, tahir fercle girenin işiten kulağı, gören gözü olurum. O benim evliyamdan biri olur.) [Hâkim]

Musa aleyhisselam, (Ya Rabbî, senin için en kıymetli amel nedir?) diye sorunca Allahü teâlâ, (Benim için evliyamı [dostlarımı] sevmek ve düşmanlarıma düşmanlık göstermektir) buyurdu. (Mektubat-ı Masumiyye)

Bu vesikalardan anlaşıldığına göre, evliya zatları sevmek ve onların yolunda olmak, Allahü teâlâyı sevip Onun yolunda olmaktan ayrı değildir.