Dine hizmet, ateşten gömlek giymek gibidir

Dine hizmet, ateşten gömlek giymek gibidir

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dine hizmet, ateşten gömlek giymeye benzer. Yani vebali ağırdır, çok hassas, çok dikkatli olmak gerekir. Dine hizmetten...

Dinimize uyan rahat eder

Dinimize uyan rahat eder

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Geçimsizlikler, hep dinimizin dışına çıkmaktan dolayıdır. Nitekim Seyyid Abdülhakîm-i Arvâsî...

Alın yazısı insanın icraatıdır

Alın yazısı insanın icraatıdır

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dünyada farklı yerlere akan nehirler vardır. Kimi Karadeniz’e, kimi Akdeniz’e, kimi de başka denizlere akıyor. O nehirlerin...

Musul’un Osmanlı hâkimiyetine girmesi

Musul’un Osmanlı hâkimiyetine girmesi

Yavuz Sultan Selim Han, Safevîlerle yapılan Çaldıran Savaşı’nda elde edilen zaferden sonra, İran sınırını güvenlik altına almak maksadıyla, İdris-i...

Kırk bin kahramanın başarısı

Kırk bin kahramanın başarısı

Hazreti Ebû Bekir halîfe iken, Ebû Ubeyde’yi kumandan tayin etti. Humus, Şam, Ürdün ve Filistin’i fethetmek ve oradaki insanların da...

Kolesterolü düşürüyor

Kolesterolü düşürüyor

Yapılan araştırmalarda; ramazan boyunca total kolesterolde yüzde 8 ile yüzde 12 civarında düşme gözlenmiştir. Kolesterol, bilindiği gibi damarlarda...

Burada bir incelik var

Burada bir incelik var

Bir zaman, karı koca, Mısır’dan hacca gelmişler. Hac dönüşü Medine’ye uğramışlar. Bu sırada develerini kaybetmişler. Yol paraları da yok. Ortada...

Bu gaflet niye?

Bu gaflet niye?

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Her işini Allah için yapandan, hem Cenab-ı Hak razı olur, hem de dünya ona hizmetçi olur. Eğer dünya için,...

Dindar olanı tercih

Dindar olanı tercih

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bileşik kaplardan birine su döküldüğü zaman, su diğer tüpe geçer, ondan sonra tekrar bu tüpe gelir....

Allah tevbe edeni affeder

Allah tevbe edeni affeder

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Her gaflet ve hatanın kefareti vardır. Müminlerin günahlarının kefareti, tevbe istiğfardır. Kur’an-ı kerimde mealen,...

Bu aslan istirahat etsin

Bu aslan istirahat etsin

1762 yılında Prusya kralı II. Frederik, Fransa, Avusturya ve Rusya ile harp halindeydi. Frederik, Osmanlı devletinden yardım istedi. Sadrazam Ragıb Paşa, yardım etmeğe niyetli...

Sümâme Bin Üsâl

Yemâme kabîlesi reisi. Hicretten sonra Medîne'de İslâmiyet...

Oruçlular enfarktüse da…

Kalbin oruçla ilgili bahse konu olacak...

Medenî olmanın iki şart…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Medeniyet, şehirleri...

Bunun da elbette bir hi…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Cenab-ı Hak...

Zafere kavuşmak için ik…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İki şeye...

Sa’d Bin Ubâde

Ensârın sancaktarlarından. Sa’d bin Ubâde, ikinci Akabe...

Kainatin Efendisi

Nur’un temiz alından temi…

Âdem aleyhisselamın alnına nakşedilen bu...

Muhterem annenin vefatı

Sevgili Peygamberimizin, üç-beş yaşlarında bile...

Kavmini azab ile korkut!

Sevgili Peygamberimize, peygamberliği bildirildi ve...

Eshab-ı kiram

Vahşî

Yalancı peygamber Müseyleme’yi öldüren sahabî. Vahşî...

Abdullah Bin Atîk

Medîneli ilk Müslümanlardan. Medîne’de, hicretten önce...

Zeyd Bin Hârise

İlk îman eden köle. Zeytin gözlü...

Hikmetli Sözler

İtaat yoksa, hiçbir şey y…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Mıknatıs...

Dine hizmette başarının y…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Ehl-i...

Aklı olan karı koca birbi…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Peygamber...

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Bir saatin düzgün çalışması, vakti doğru göstermesi için, içindeki bütün dişlilerin, birbirleriyle uyumlu olması lazımdır. İçerideki dişlilerden küçük biri kırık veya paslı olsa, ya saat çalışmaz veya yanlış gösterir. Her tarafı altın da olsa, böyle bir saat kullanılmaz.

Dinimize yapılan hizmetler de, bir saate benzer. Vazifeliler, tıpkı saatin çarkları gibi emîre tâbi olmalı, kendilerine düşen vazifeyi en iyi şekilde yapmalıdır. Hiç kimse bir başkasında kabahat bulmamalı, kendi işini en güzel şekilde yapmalı. O zaman işler, çok düzgün yürür. Aksi hâlde, saatin yanlış göstermesi gibi olur ve hizmetler zarar görür. Hizmetlerin devamı, herkesin kendine düşen vazifeyi en iyi şekilde yapmasına bağlıdır.

İtaat, başarının temelidir. Baştaki emîre itaat, dünya ve âhiret saadetidir. Kur’an-ı kerimde mealen, (Allah’a, Peygambere ve içinizden olan emîre itaat edin) buyuruluyor. Sorumluluk ve karar verme yetkisi emîrdedir. Bizim kendi aklımıza göre yaptığımız her şey, ne kadar faydalı görünürse görünsün, kangrendir. Çünkü kendi görüşüne göre yapmak demek, o organın ana bünyeden ayrılması demektir. Ayrılan organ, çürümeye mahkûmdur. Çünkü kalbden pompalanan kan, o organa ulaşmaz. Birlikten kuvvet doğar. Bir toplulukta kaç kişi olursa olsun, onların hepsi bir kişi, tek vücut olmalı. Bir vücutta iki baş olmadığı gibi; başıboş, emîrsiz dine hizmet de olmaz. Allahü teâlâ da, (Allah'ın ortağı var diyeni affetmem) buyuruyor. Allah birdir. Yardımcısı, ortağı olmaz.

Hizmetlerde, baştaki emîr en son ne söylemişse, o tatbik edilmelidir. Emîrin, geçmişteki şartları göz önünde bulundurarak verdiği önceki talimatlardan birini ileri sürüp, (Emîr böyle de söylemişti) diyerek kendi aklına göre hareket etmeye çalışmak ve son talimatı yok saymak, çok yanlıştır. Çünkü insan geçmişle değil, gelecekle yaşıyor. En iyi karar son karardır. Ayrıca, verilen talimatlar mutlaka uygulanmalı. Eğer uygulanmazsa, başta bir emîr olmasının ne kıymeti kalır?

Mademki dinimize hizmetle vazifeliyiz, maddî ve mânevî fedakârlığa hazırız. O hâlde başımızdaki emîre peki demeliyiz. Ondan gelen talimatlar, en sondaki şahsa kadar aksamadan, yorumlanmadan, değiştirilmeden ulaştırılmalı ve mutlaka uygulanmalı. Ancak o zaman başarılı olunur.