İftiranın neticesi

İftiranın neticesi

Bir zaman Hasan Ünsî Efendiyi sevmeyen birisi gelip, devlet adamlarından Mustafa Paşa’ya onun aleyhinde sözler söyledi. Cezâlandırılmasını...

Oruç tutmanın hem rûha hem de bedene faydaları

Oruç tutmanın hem rûha hem de bedene faydaları

Şükredenlere çok mükâfât verilecektir. Şükür, İslâmiyet’e uymak demektir. İmâm-ı Rabbânî...

Ubâde Bin Sâmit

Ubâde Bin Sâmit

Akabe bî'atlerinde kavminin temsilcisi olan sahâbî. Resûlullah efendimiz hicretten sonra Medîne'de, Yahûdîlerle antlaşma...

Sultan yine tebdil-i kıyafet

Sultan yine tebdil-i kıyafet

Sultan İkinci Mahmud Han, musahibi (sohbet arkadaşı) Said Efendi ile birlikte ramazanda Dersaadet sokaklarını gezerler. Balıkçılıkla uğraşan garip ve fakir bir ihtiyara...

Üseyd Bin Hudayr

Üseyd Bin Hudayr

Eshâb-ı kirâmın sancaktarlarından. Medîne'ye İslâmiyeti öğretmek için gelen Mus'ab bin Umeyr Medîne'de...

Kıymet bilmek

Kıymet bilmek

Suda yaşayan balık suyun kıymetini bilmez, sudan çıkarılınca suya kavuşmak için çırpınıp durur. İnsanlar da böyledir. Mevcut nimetlerin...

Gerçek güzellik ruh güzelliğidir

Gerçek güzellik ruh güzelliğidir

İnsanın ahlâkını düzeltebilmesinde ruh ve kalbin önemli bir yeri vardır. Bunun için ruh ve kalb nedir bunu bilmek gerekir. Kalb ile yürek aynı...

Yirmi saniyede mi yapacaksın?

Yirmi saniyede mi yapacaksın?

Cüneyd-i Bağdadi hazretlerine bir gün şeytan der ki: - Ya Cüneyd, senin kadar yüksek dereceye ulaşan başka bir büyük zat tanımıyorum. Yirmi...

İyilik edene teşekkür

İyilik edene teşekkür

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dünyanın en bahtiyar insanı, İmam-ı Rabbani hazretleri gibi bir din büyüğünü tanıyıp ona tâbi olan Ehl-i...

Bütün günahların başı; gaflet

Bütün günahların başı; gaflet

Bütün kötülüklerin başı, kalbin Allahü teâlâdan gâfil olmasıdır. Süfyân-ı Sevrî hazretleri, birisi ile...

Dinde bid’at

Dinde bid’at

Kalbi temizlemek için islâmiyete uymak lâzımdır. İslâmiyete uymak da, emirleri yapmakla ve yasaklardan ve bid’atlerden sakınmakla...

İstigfar duâsı

Hadis-i şerifte, “Her namazdan sonra, üç...

Mikdâd Bin Esved

Resûlullahın süvârilerinden. Hicretin ikinci yılında Bedir savaşı...

Birlik ve beraberlik iç…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Dinimize ihlâsla...

Allah bir kulunu severs…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: (Cuma günü...

Kıyamet alâmetleri

Resulullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem”...

İnsan âcizdir

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İnsanın haddini...

Kainatin Efendisi

Nur’un temiz alından temi…

Âdem aleyhisselamın alnına nakşedilen bu...

Güneş artık doğmak üzere!

Artık, sevgili Peygamberimizin yaşları kırka...

Dünya karanlığa gömül…

Fahr-i kâinat efendimiz doğmadan önce...

Eshab-ı kiram

Ebu Rafi

Peygamberimizin azatı kölelerinden. Ebu Rafi aslen...

Ubâde Bin Sâmit

Akabe bî'atlerinde kavminin temsilcisi olan...

Cüveyriyye Binti Hâris

Müminlerin annelerinden. Hazret-i Cüveyriyye, benî Mustalak...

Hikmetli Sözler

Büyüklerin etrafındaki in…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Tıpkı...

Can yakıcı güzellik

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Peygamber...

İslamiyet’in şükrü

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Ehl-i...

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
(Cuma günü öyle bir vakit vardır ki, o vakitte yapılan dua muhakkak kabul olur) hadis-i şerifini işiten Buhara âlimleri, (Bu saati bilseydik, Allahü teâlâdan ne isterdik?) diye konuşurlar. Biri, son nefeste iman, bir diğeri, dine hizmet için çok parasının olmasını istediğini, başka biri de, sıhhat ve âfiyet istediğini söyler. Ubeydullah-i Ahrar hazretleri ise, salih zatların sohbetine kavuşmayı ister. Yani Allahü teâlânın sevdiği bir kuluyla beraber bulunmayı ister. Çünkü bütün üstünlük, onun sohbetindedir. O sohbet ele geçti mi, her şey ele geçti demektir. Allahü teâlânın sevdiği kulların sohbeti, iki cihanda insanı yüksek derecelere kavuşturur. Çünkü evliya bir zatın kerameti, vefatından sonra da devam eder. İsmi anılınca Allah’ın izniyle ruhu hazır olur, feyz verir, kalbi temizler, yardıma koşar.

Muhammed Masum hazretleri abdest alırken, talebesi su döker. Birdenbire çömlek testiyi, çocuğun elinden kapıp duvara fırlatır. Testi paramparça olur. Çocuk da korkar. Ağlaya ağlaya bu zatın hanımına gider. (Abdest suyu dökerken, hocam kızdı, elimden testiyi kapıp duvara çaldı) der. İhtiyar kadıncağız, (Peki, sen git!) der. Muhammed Masum hazretleri eve gelince, hanımı, (Bugün neye kızmışsan testiyi parçalamış, çocuğu korkutmuşsun) der. (O çocuğa kızmadım. Bugün bir talebem, ormandan geçerken, aniden karşısına bir aslan çıkınca benden yardım istedi. O anda elime testi geçti, aslana fırlattım. Elhamdülillah, talebe kurtuldu) buyurur. Bir süre sonra, ormandan dönen talebe, arkadaşlarına anlatır, (Aslan tam üzerime atlayacağı zaman, “İmdat hocam!” diyebildim. O anda aslanın kafasında testinin parçalandığını gördüm) der. İşte Allahü teâlâ evliya zatlara, işittirir, gösterir ve onlar da böyle imdat eder.

(Kulumu bana yaklaştıran şeyler arasında bana en sevgili olanlar, ona farz kıldığım şeyleri yapmasıdır. Kulum nafile ibadetleri yapmakla bana o kadar yaklaşır ki, onu çok severim. Onun duyan kulağı, gören gözü ve tutan eli ve yürüyen ayağı olurum. Her istediğini veririm. Benden yardım isteyince, imdadına yetişirim) mealindeki hadis-i kudsi, (Onun göremediği şeyleri, çok uzakta da olsa, ona gösterir, ona işittiririm. Bir anda dünyanın her yerine gönderirim, onun eliyle ona istediğini yaptırırım) demektir.