İslamiyetin bildirdiği emir ve yasaklar, aklın, beyin gücünün dışında ve üstündedir. Bunlar, hiçbir zamanda, kimse tarafından değişdirilemez. Dinde reform olmaz sözünün manâsı da budur. Akıl ile elde edilen bilgileri, İslamiyet yasaklamamış, sınırlamamış, ancak, bunların nakil bilgileri ile birlikte öğrenilmesini ve sonuçlarının İslâmiyeye uygun, insanlara faydalı olarak kullanılmasını, zulüm, işkence, felâket vâsıtası yapılmamasını emir etmiştir.

Müslümanlar, tarih boyunca ilme gelişmelere önem vermişler, pek çok buluş müslüman ilim adamları tarafından bulunmuştur. İslamiyet, islâma karşı olanların, islâm ahlâkını bilmiyenlerin, ilim şekline soktukları, çeşitli adlar verdikleri ahlâksızlıkların, uydurma târîhlerin, İslamiyete yapılan iftirâların okutulmasını, öğrenilmesini yasaklamakda, zararlı, kötü propagandalardan kaçınılmasını, faydalı, iyi bilgilerin öğrenilmesini istemektedir.

İslamiyet, faydalı olan her ilmi, her fenni ve her tecrübeyi emreden bir dindir. Müslümanlar, fenni sever, fen adamının tecrübelerine inanır. Fakat, fen adamıyım diyen fen taklîdcilerinin iftirâlarına, yalanlarına aldanmaz.

Din cahilleri ellerinden gelirse, Müslümanları ezer, imhâ eder. Veyahud, Müslümanları, kendi uydurdukları yola sokarlar. Nitekim masonlar nihai hedeflerini “Dindârlara ve ma’bedlere galebe çalmak kâfî değildir. Asıl maksadımız, dinleri yok etmektir” şeklinde ifade etmektedirler.

Dinden haberi olmayanlar, kitaplarında ve konuşmalarında, İslamiyete düşmanlıklarını açıkca ve hayasızca bildiriyorlar. İlimden, fenden haberleri olmadığı için, çocukca şeyler söylüyorlar. Meselâ, eski insanlar câhil imiş, tabî’at kuvvetleri karşısında âciz, zavallı kalarak, hayalî şeylere inanmışlar. Uydurdukları şeylere tapınarak, yalvararak, küçüklüklerini göstermişler. Cennet, Cehennem, cin, melek, eski insanların uydurduğu şeylerdir. Gidip gören var mı? Görülmiyen, tecribe edilmiyen şeylere inanılır mı, diyorlar.

Dinsizlerin bu sözleri, târîhden de haberleri olmadığını gösteriyor. Târîh boyunca, her asırda gelen câhiller, kendilerini akıllı, bilgili, eski insanları câhil sanmış. Âdem aleyhisselâmdan beri, her asırda gönderilen dinleri, eski câhillerin sözleri diyerek bozmuşlar, inkâr etmişlerdir. Kur’ân-ı kerîmin birçok yerinde, din cahillerinin böyle sözleri bildirilmekte ve cevap verilmektedir.